Bursaspor'un Medipol Başakşehir mücadelesi sözde 90 dakika oynanacaktı ama tam 48 saat sürdü. Karşılaşmanın normal günü olan cumartesi akşamı saat 19:00'da Halis Özkahya'nın başlangıç düdüğü çaldı 5 dakika sonra da 'lideri üşütmemek' adına elverişsiz hava koşullarını gerekçe gösterip ertesi gün aynı saate öteledi. Bunu bir de meteorolojiye danışıp yaptı... Ancak ertesi gün aynı saatte yine aynı hava koşulları vardı.Bu kez 'üşüsünler ne yapalım' dedi ve taç atışıyla hiçbir şey olmamış gibi maç başladı.


Bursasporluların maç iştahının Başakşehir'den daha iyi olduğunu söyleyebilirim ancak onun haricinde üstün oldukları hiçbir şey yoktu. Pas hataları birbirini izledi. Latovlevici sol önde çok aksadı. Orta saha Shehu ile daha derli topluydu. Sakho, 'nerede kaldın' dedirtti, her pozisyonun içinde o vardı... Defans hattı da yüksek tren hızlı hattı gibi oldu.  Çaykur Rizespor karşılaşmasında yenilen ilk gole benzer amatörlükte bir golü daha ağlarında görmenin saçmalığını yaşattı Timsah... Mossoro orta şut karışımı vurdu ve top filelere takıldı. İkinci gol ise hep VAR olan ancak ne hikmetse bu akşam bir türlü olamadı.

Tartışmalı bir pozisyonda yaklaşık 40 metre top süren Edin Visca, Bozbaykuşları 2 farklı üstünlüğe taşıyan golü kaydetti. Timsah'ın zaten azıcık olan gardı yerle yeksan oldu. Hele de ilk45'in son anında boş kaleye Lima topa dokunamayınca işler iyiden iyiye zora girdi.

İkinci yarıya beklenen bir hamleyle girdi Bursaspor... 45 dakikada hiçbir varlık gösteremeyen Latovlevici yerini Yusuf'a bıraktı. Yusuf Erdoğan, Rumen oyuncunun yerine zaten başlaması gerekirdi. İkinci yarıda Başakşehir rölantiye alınca Timsah daha baskın göründü. Çok da net golleri kaçırınca elde avuçta hiçbir şey kalmadı. Sezon başından beri ısrarla vurguladığım bir gerçek var ki, o da Aytaç Kara'nın Bursaspor'un oyuncusu olmadığı gerçeğidir. Yeşil Beyazlılar ikinci yarıda mücadeleyi tek başına yaptı ancak Başakşehir'i değil kendi oyuncularını geçemedi...

Yusuf Erdoğan sol kanadı koridor yaptı ve bir sürü orta gönderdi. Defansı da zor durumu da soksa da aranan gol bir türlü gelmedi. Ev sahibi ekibi sahasına hapsetti ancak sanki hiçbir şey yapmamış gibi 3-0 yenildi.  Farklı kazanması gereken maçı tahminin ötesinde bir farkla kaybetti. Ateş hattının tam üzerine oturdu.

Artık 11 haftalık yeni bir cehennem azabı herkese hayırlı uğurlu olsun...

Bakalım gelişmeler neler gösterecek, bu kötü gidiş nerede bitecek?
Galibiyet hasreti dokuza çıktı, taraftarların umutlarını da yaktı ve yıktı.


Bir ayrı paragrafı da hakem Halis Özkahya'ya ayıralım... Bursaspor'un attığı adımda Video Yardımcı Hakem'e giden hakemler yenilen ikinci golde aval aval baktı. Hadi VAR iptal olsun esas yardımcı hakem ne işe yarar ve önündeki koca pozisyonu nasıl atlar, inanılır gibi değil...

VAR'ı amacına uygun kullanmadıktan sonra onun VAR'lığının ne önemi VAR acaba?