Bir BURSASPORLUNUN standart beklentisi nedir? Bu sorunun cevabı basit: Başarı.

Basit bir soru daha; başarı nasıl geri gelir Bursaspor'da?

Bunu da cevaplayalım: Birlik ve beraberlikle.

Peki, birlik ve beraberlik nasıl engellenir?

İçeriden ve  dışarıdan engellenir.

En çok hangisi zarar verir?

İçeriden gelen.

Ey dostlar... Bursaspor'un başarısız olması için dışarıdan yığınla komployla ugraşmıyor muyuz?

TFF'den olsun, İstanbul takımlarindan olsun, MHK'den olsun, ulusal medyadan olsun... Bunlara karşı durmanın formülü dik duruştur, desem yeterli olabilir ama yetmez!

Biz kuvvetli olmadıktan sonra daha küçük komplolara bile boyun eğeriz.

Bizim güçlü olmamız gerekiyor.

BUNUN DA İLK KURALI, İÇERİDEKİ  BAĞLARIN KUVVETLİ OLMASINDAN GEÇER...

Ne kadar kızgın olsak da geride kalan 2 sezonun sorumlusu olan insanlara, tribündeki desteğimizi yine de sürdürdük.

Çünkü tribüne küsülürse takım tepe taklak gidecekti.

Şimdi, bu öfkelerden sorumlu tuttuğumuz yönetim, taraftar tarafından istenmiyor gözükse de kongre üyeleri tarafından bir kez daha seçildi. Olan oldu...

Çok kızan oldu. Sosyal medya bu anlamda birbirine gaz verenlerle doldu. Passokart kıranlar, daha da gitmem diyenler, bu yönetim varken ben yokum diyenler epey çoktu.

Haklılar ya da değiller,bunu eleştirmek bana düşmez ama dışarıdan bir gözle bakanlar aynen tarafıma şunları söylüyorlar:

Bursaspor'u ligde tutan taraftarıydı, şimdi onlar da bölündüğüne göre, kralı gelse başınıza sizi kimse kurtaramaz; düşersiniz...

Haklılar mı?

Epey haklılar.

Kongre süreci  geride kalalı epey oldu.

İnşallah, bu öfkeli taraftarlarımız da sakinleşmiş, durumu kabullenmiştir. Tribünde yaşanacak en ufak bir çatlak bile çok su kaçırır malûmunuz...

Burada devreye şehrin ileri gelenlerinden ziyade, taraftarın başında olan tribün liderleri girmeli. Kongrede çok tepki çeken  bir konuşma yapsa da Selim Kurtulan ilk demeçlerinde "Bir tek Bursaspor var,başta kim olursa  olsun tribünde olmalı ve desteklemeliyiz." diyerek dogru bir adım attı. Gerek Mehmet Güzelsöz olsun gerek diger tribünler bu çağrıları tekrarladı. Kongrede aday olan başkanlar bile, mağlubiyete rağmen iftar sofralarında beraber oturup Bursaspor'un geleceği için olumlu görüntüler verdiler. Yeni hoca geldi, transferler gelecek, stresli günleri geride bıraktık. Tamam işte bitti.

Yeniden başlıyoruz ve bu takımın sana, bana, hepimize çok ihtiyacı var. HİÇ KİMSE BURSASPOR'DAN BÜYÜK DEĞİL; BURSASPOR DA BİZİMLE BÜYÜK. Gel, sen de tekrar bu ayağa kalkış için tribünde ol. Storede ol, kombine de ol... Herkes kendi çapında olsun, locada olsun, bağışta olsun, sponsorlukta olsun. Biz içeriden en bastan sıkı sıkı tutunalım ARMAYA...

İçinizde kalan bir kızgınlığınız varsa da affedin gitsin. Herkes bu taşın altına elini koysun. İlla da muhalefet edeceksen et ama bölücü olmamaya dikkat et...

Siz kim oluyorsunuz, diye sorduklarında, vicdanen rahat bir şekilde  Bursasporluyum diyebilelim.

Bu birlik beraberlik  edebiyatını yapmak herkesin harcıdır ; aslolan ise icraattir!!!

Yenilenen yönetime de destek verelim. Sevelim demiyorum ama biraz zaman verelim. Biz takımı desteklerken moralimizi ve dikkatimizi yönetim  dağıtmasın.

Yok Samet hoca bjkliymiş, yok küs ayrılmış, yok çok para alacakmış,bunlarla bizi ugraştırıp içeriden bizi bölmeye çalışanlara imkan vermeyelim.

Bursaspor, lige öyle bir dönüş yapacak ki bu sene kesin düşeriz diyenler, mutlu bir sekilde pişman olacaklar. İnanmak, başarmanın yarısıdır. Biz tribünde buna inanırsak, sahadakiker de yönetimdekiler de inanır.

Biliyorum Ali Ay ile bu dediklerin olmaz diyenleriniz çok şu an; haklı kanıtları da var son iki sezondan ama ben inanmayı seçiyorum. Bardağın dolu tarafından bakmak istiyorum. Zaten rüzgâr yine aynı eserse, bu köşeden destek vermeye calıştığım Ali Ay ve ekibine en ağır muhalefeti yine ben yaparım. Ama ben yola inanarak ve destekleyerek başlamayı tercih edenlerdenim; SİZ KİM OLUYORSUNUZ?

Saygılarımla...