En çok seven, en çok aidiyet duyan, vefakâr, cefakâr taraftar olma hissiyatı ile, sahiplenmenin en üst noktasında bir duygu ile bazen kaş yapayım derken göz çıkarıyoruz!

"Geçmişten ders alma" mottosunu dilimizden düşürmüyor ama çoğu zaman aynı balçığa yine basıyoruz.

Alınan, gücenen olabilir eyvallah ama içimden şunu haykırmak geliyor: HADDİNİZİ BİLİN BEYLEEEERRR!!!

Kime yazıyorum, kime söylüyorum bunları açıklık getireyim.

Sosyal medya aracılığı ile en ufak zelzeleyi büyük bir afetmiş gibi zerk eylemeye çalışanlara yazıyorum.

Eleştiri nedir, ne amaçla yapılır, nereye varmaya çalışılır, bilmeyenlere yazıyorum.

En ufak maddi ya da manevi desteği olmamasına rağmen, akla ziyan isteklerde ve söylemlerde bulunanlara yazıyorum.

Hayatı, mücadeleyi, emeği dijital bir kod zannedip, hemen değiştirmek, silmek isteyenlere yazıyorum.

Gördüğü olumsuz bir durumu, sadece kendisi görmüş zanneden ve büyük bir buluşa imza atarcasına ahkâm kesenlere yazıyorum.

En çok da asıl amacı üzüm yemek olmayanlara kızıyorum ama bu bağcının bu sefer dayak yemeye hiç niyeti yok.

Cahilce yazana da kızıyorum ama eğitecek imkân ya da zaman yok maalesef.

Haa biz çok mu akıllıyız da bunları yazıyoruz; estağfurullah ancak bu kadar kendi küpüne zarar veren sirkenin kokusunu anlayacak kadar aklımız var.

Gerek Sn. Enes Çelik olsun, gerek yöneticilerimiz ve teknik ekibimiz, personelimiz ve oyuncularımız bence "oluşan durumu" gayet iyi analiz ediyor ve aksiyon alacak maharete de sahip insanlar. Güven saçıyorlar her hamlelerinde. Haaa güvenmiyor ya da onları istemiyorsanız orası başka(!)

Daha sezonun en başındayken ve 3 maçını da kazanıp 9 puan toplamışken, o havalı söylem var ya o havalı söylem: **KAZANDIK TAMAM DA İYİ OYNAMADIK (!) ** Allah'ım ne kadar da bilgili gösteriyor bizi anlatamam.

Asıl hedefin yükselmek olduğu bir ligde, iyi oyunun beş para etmez değerde olduğu bir ligde, tek geçer akçenin 3 puan olduğu bir ligde, maalesef "kaliteli ve bize yakışan oyun isteyenler" bir zahmet videoları geri sarsın da geçmişi bir daha hatırlasın.

İyi oyunu kim istemez ki?

Hepimiz isteriz elbet ama bunu eleştiri konusu yapıp yıpratmaya çalışmanın maksadı ne olabilir???

Başkan mı istemiyor hem iyi oyun hem 3 puanı, yoksa Adem hoca ve ekibi mi istemiyor? Yok, yok oyuncularımız istemiyordur belki! Sadece biz taraftarlar istiyoruz değil mi?

Ya hu Allah aşkına, harika bir yönetim ve harika bir kadroya sahipken, hani derler ya "bu zengin şımarıklığını" yapanların asıl amacı nedir?

İyiyi de söylemek, kötüyü de söylemek her Bursasporlunun boynunun borcudur, orası kesin. Ancak kullanılan üslup, seçilen kelimeler, varılmak istenen yer çok önemlidir. Peşinden çözüm önerisi olmayan eleştiri, eleştiri değil sadece "yergi"dir.

"Ağzı olan konuşuyor." lafı, "Hesabı olan yazıyor." lafına dönüştü artık.

Biliyorum, köşe yazıları pek okunmuyor, beni okuduysanız meramımı anlatabilmiş olmayı diliyorum. Sizden bir de ricam var: en azından ben dahil hepimiz biraz daha soğukkanlı olarak eleştiri niyeti dışında olanları fark edip, o algı yönlendirmesine düşmeden mücadele edelim.

İYİ Kİ VARSINIZ, ARMAMIZI DAHA DA GÜZEL BİR OYUNLA HER HAFTA DAHA YÜKSEĞE TAŞIYACAĞINIZA İNANIYORUZ. ASLOLAN MÜCADELENİZDİR VE BİZLER SİZ YORULDUĞUNUZDA HER ZAMAN DESTEKÇİNİZ OLACAĞIZ. BİR SONRAKİ MAÇTA EN GÜZELİNİ, EN İYİSİNİ YAPMAK ADINA DAHA ÇOK İSTEK VE AZİM DUYACAĞINIZA İNANIYORUZ VE SİZİ ÇOK SEVİYORUZ.

Bu kadar işte ya...

Ey Bursasporlu hemşerim, aklı başında olanlar olarak, eleştiri adı altında kulübümüzün tüm dinamiklerine saldıranlara vereceğimiz en güzel cevap, YAPICI ELEŞTİRİLERLE VE ÇÖZÜMLERLE takıma destek olmaktır.

Bu yanlış yolda yürüyenleri yollarından döndürmekle uğraşmaktansa, kendi yolumuzda DİK DURUŞUMUZLA yürüyerek ilerlemektir ve inanın acı söylesek de dostuz diye kimse kırılmaz, daha da çok çalışırlar.

Saygılarımla...