Bursaspor'umuz yarın İnegölspor ile karşılaşacak. Maç öncesi sosyal medyada uzun yıllardır düşmanmış gibi atışan insanlar sebebiyle gergin bir ortam havası var.

Peki bu sanal gerginliğin gerçekte varlığı hissediliyor mu?

14 yıldır İnegöl'de çalışan bir öğretmen olarak, bu seneye kadar İnegölspor ile Bursaspor arasında gerginlik oluşturacak tek bir olay bile olmadı.

İnegöl tarafında yıllarca söylenen bir sitem vardı sadece: Biz sizin kardeş takımınızız, neden bize kadroda fazla yer bulamayan oyuncularınızdan göndermiyorsunuz, bize destek olmuyorsunuz diye...Zaman zaman gönderilse bile uyku halinde bir sitemdi bu ve hiçbir zaman gerginliklere sebep olmamıştı.

2010'da şampiyon olduğumuzda meydanda adım atılacak yer yoktu.

Buranın genel futbol taraftarı İnegölspor'u her zaman destekler ama asıl tuttuğu İstanbul takımı daha önceliklidir. Bursaspor da şehrimizin takımı, elbette seviyoruz der, yıllardır.

Çarşısı, esnafı her daim Bursaspor kazansın ister. Biz, burada yaşayan Bursasporlular olarak da her daim İnegölspor başarılı olsun isteriz.

"Yaşadığın şehrin takımını destekle." mottosundan yola çıkarak, yaşadığımız şehrin takımını tutar, yaşadığımız ilçenin takımını, ilçenin alt liglerdeki takımlarını amatöre varana kadar manen destekleriz; bu da çok doğal bir yaklaşımdır.

Gelgelelim, Bursaspor'umuzun yıllardır süren kötü gidişatı, bizleri aynı ligde ve aynı grupta buluşturdu.

İnegöl'deki belli bir kesim de yılların uykuda olan sitemini, sanal alemde düşmanlığa çevirdi ve bizlerden de bazı çevreler buna karşılık vererek ortamı iyice gerdi.

Burası nüfusu 300bini aşkın bir ilçe, ülkemizdeki 46 şehirden büyük olduğu için "şehrimiz" deme adeti var. Bunu sportif açıklamalara da taşımalarında aslında bir beis yok ama bu durum bile böbürlenme olarak algılandı.

İnanın Bursa'daki maçtan sonra bile "gerçekte" İnegöl 'de hiçbir şey değişmedi. Biz yine İnegölsporlu arkadaşlarımızla anlattık , sohbete devam ettik ama maşallah sanalda gök gürlüyor, şimşekler çakıyor.

Bazı yeni oluşumlar, futbolu ve futbol taraftarlığını farklı zihniyette yaşıyorlar ve farkında olmadan hem İnegölspor'a hem de Bursaspor'a zarar veriyorlar Bu durum her iki taraf için de geçerli.

Bilinsin isterim ki ne Bursa'da İnegölspor'a karşı büyük nefret var ne de İnegöl'de Bursaspor'a karşı.

Sosyal medyanın geniş düzlüklerinde at koşturmaktan hoşlananlar bazen sınırı aşıp can sıksa da gerçek hayatta bunun karşılığının olmaması olayın sevindirici olan tarafı.

Sahada tabii ki herkes rakip. Ligdeki konumlar gereği 3 puanlar hatta 1 puanlar bile çok kıymetli.

İnegölspor taraftarı da kendi evinde oynanan maçta tribünlerini dolduracak ve bize baskı, kendi oyuncularına destek olmak için tribün yapma gayretinde olacaklar. Bursa'dan gelenler de her zaman olduğu gibi klasikleşmiş deplasman desteğini verecek. Ufak tefek sataşmalar olacaktır tellerin arkasından, ondan sonrası yine derin bir uyku...Bursa'da nasıl hakem düdüğü çalınca herkes evine döndü, kimsenin başına bir şey gelmedi, burada da öyle olacaktır.

Yanıldığımı düşünelim, diyelim ki maçtan önce ya da sonra taraftarlar arasında kavgalar çıktı. Kazananı olur mu bu husumetin?

Birliktelik, dayanışma ve kardeşlik dururken, düşmanlarımızı mı sevindireceğiz? Memleketin her yerine gidip-gelirken, kendi ilçemizde mi ağırlanmayacağız, yok öyle bir şey!

Sizlerden de ricam, sosyal medyanın geniş düzlüklerinde at koşturanların etkisinde kalmayın. Bursa tarafından da İnegöl tarafından da bu işi klavyeden gerenler de vaz geçsin artık.

Sevmek/sevilmek başka bir şey, doğal bir duygu, önleyemez, kontrol edemezsin ancak saygı bir olgudur ve kontrol edilebilir.

Lütfen, bu ilçede yaşayan insanlar eskisi gibi huzur içinde ilçesini de şehrini de desteklesinler.

Ayrıca Bursasporluların İnegölspor'u "kardeş" görmesi kimseyi kırmıyor ama siyasi ve sportif söylemlerle "dışlanması", buralı olmayan ama buranın ekmeğini yiyen beni bile üzüyor zaman zaman...Dışlanmak illaki sevgisizliği ve saygısızlığı peşinden getiriyor. Bu konuda da hassas davranılmasını ve şehrinin tüm değerlerine sahip çıkanların da varlıklarının (çoğunluk) unutulmamasını rica ediyorum.

Saygılarımla...