Bursaspor, Play-Off Grubu'na katılma şansını matematiksel olarak halâ kaybetmedi.

Altay'a yenildik ama sahadaki oyun, kalan bu küçük şansı bundan sonraki haftalarda da değerlendirebilecek bir görüntü vermiyor maalesef.

Maçta, kaliteli bir oyun görebilseydik, yine de "Bursaspor umuttur!" diyerek, kalan maçlara umudumuzu sürdürebilirdik. Ancak görünen o ki bu "çile sezonunun" yükünü buraya kadar taşıyabildi Mustafa Er ve gençlerimiz.

Her türlü olumsuzluklara rağmen, bu zamana kadar umutlarımızı taşıdıkları için canı gönülden teşekkür ediyorum.

Yorumlanacak çok şey var, geçmiş dönemdeki yazılarda hep yazdığım için, bu yazıda yer vermeyeceğim.

Bu yazının amacı, düşünmeye sevk ettirebilmek; bundan sonrası için sorumluluk alıp, fikir ve projelere kafa yorulmasını sağlamak.

BUNDAN SONRASI ?

Bundan sonrası dediğim kısmı ikiye ayırmak istiyorum:

1.Kongreye kadar olan sürecimiz

2.Kongreden sonraki sürecimiz

KONGREYE KADAR OLAN SÜREÇ

 Şöyle bir düşünelim...

Neleri yanlış yaptık ki bu duruma düştük?

Bu soruların yanıtlarını doğru verebilirsek, ilk adımlarını doğru atan bir camia olabiliriz.

Seçtiğimiz ve seçim şansımız olmadan göreve gelen başkanların yaptıkları heeeeerrr şeyi iyi niyetli sayalım, tercihleri ve icraatleri yanlıştı ki ligden düştük ve 2 sezondur çıkamıyoruz. Demek ki başkan seçimiyle başlamak gerekiyor.

Arzu edilen başkanın özellikleri belli ama adaylar bu özelliklerin ne kadarına sahip olacaklar o belli değil.

Bu borç yükü ile 1 adım bile atılamayacağına göre, maddi birikiminin büyük bölümünü Bursaspor'a verecek ve sonraki yıllarda yine borçlanacağımız bir başkan değil de paranın toplanabileceği güvenilirlikte ve kullanabilecek akla sahip bir karakter bulmalıyız. Hâ böyle aday çıkmaz, çıkanların içinde bulunmaz ise yapacak hiçbir şey yok. Kaderimize razı olacağız.

Kongre öncesi süreç iyice azaldı artık. "Bursaspor'u Süper Lig'e çıkarırız." diyen ekiplerin şimdiden plan ve projelerini hayata geçirmeleri şart. Hatta bu projeleri kamuoyunun bilgisine de sunmalılar ki koltuğa oturacak insanların neler yapacağını yetki aldıktan sonra öğrenmeyelim. Mesela demeli ki: " Ben şu mali politika ile 3 yıl sonra ancak Süper Lig takımı kurabileceğim,bana 3 yıl süre verin."

Veya biri diyebilir ki: " Benim mali politikam şu, hemen seneye şu hocayla, şu oyuncularla takımı çıkarırım."

Demek istediğim anlaşılmıştır sanırım.

KONGRE SONRASI SÜREÇ

Yetkiyi verdiğimiz başkan ve yönetimin mali politikaları net ve kesin olmalı. Transfer tahtası, iç ve dış transferlerin süreci, teknik kadro yapılanması, şehir dinamikleri ve siyasi erklerin işbirliğinin sağlanabilmesine kadar çok iş var.

O zaman biz taraftarlara düşen, isimlerle ayrışmadan, önce tabanda,sosyalde, nasipse tribünde tek kuvvet olmayı başarmaktır.

Çok seslilik iyidir elbet demokratik açıdan ama bu hakkımızı kullanırken yapıcı şekilde kullanmaya özen göstermek çok şeyi değiştirir. Aceleci ve duygusal davranarak bir yere varamayız.

Bu şehirde eksik olan şey para olsaydı, bu kadar yanmazdım.

Saygılarımla...