Bursaspor olarak son 4 haftada 10 puan toplayarak derin bir nefes aldık.  Ancak, futbol öyle bir oyun ki bir maçta tüm havası değişebiliyor herkesin.

Bugün, Düzcespor deplasmanından 3 puanla dönebilseydik belki de Play-Off nidaları daha yüksek sesle söylenecekti. (Ve tabii daha hiçbir şey bitmiş değil. )

Ancak alınan beraberlik sonrası düşme hattıyla aramızdaki puan farkı 5'e düştü.

Daha üç-dört maç öncesi ligden düşme ihtimalinin tedirginliği üzerimizdeyken, alınan 10 puan sonrası herkesin havası değişiverdi. Bu yüzden diyorum ya "Futbol bambaşka bir oyun!"

Sn.Özer Hurmacı'nın takımın başına geçmesinden sonra yakalanan havanın, rehavete yol açmaması için büyük önlemler alınmalı.

Keza olumsuz bakmayı sevmeyen biriyimdir, yakından tanıyanlar bilir; bir maç kaybıyla düşme hattıyla aramızdaki puan farkı 2'ye düşebilir.

Evet, moralli olmak lazım ama gereken seviyede de tedirginlik bence bize iyi gelecektir.

"Bu iş oldu, ligte kalmayı garantiledik." psikolojisi bizi aniden zor bir sürecin içine sokuverir.

Hele ki genç kadroda bu stresi kaldırabilecek oyuncu sayısı çok az.

Karalar bağlamadan, korku içinde olmadan, huzurlu ancak temkinli adımlarla bu sezonu bitirmeliyiz.

Mücadeleden oldukça memnunum. Nedense Enver Cenk'in takıma dahil olmasıyla sanki daha da toparlayacakmışız hissi de bende ağır basıyor.

Belki ihtimali düşük ama şehrin iş dünyasından manevi destek olması babında primler açıklansa, toparlanma sürecine olumlu katkı sağlayabilir.

Yönetimin, belli görüşmelerle bu maddi desteği bulabilmesi çok iyi olurdu.

Son dört sezondur, fikstürü önüme koyup hesaplar yapıyordum ama bu sene yapmayacağım. Bu ligde, üzerimize bunca oyunlar oynanırken kalabilmek bile "maalesef" mutlu edecek beni.

Daha güçlü bir kadronun kurulabilmesi için, transfer tahtasının önümüzdeki sezonun ilk yarısına kadar açılması ve iyi bir kadro mühendisliği ile 1. Lig'e yükselebilecek takımın kurulabilmesi gerekiyor.

Herkes güncel süreçle ilgilenirken birilerinin şimdiden bu malı yapı ve kadro tahsisi için çalışıyor olması gerekiyor.

Bu sezon bittiğinde, neye sevineceğimizi ve neye üzülecegimizi kestirmekte zorlanacağımızdan eminim.

Futbol, her türlü sürprize gebedir.

Bir rüzgâr eser, kendimizi Play-Off 'un içinde buluveririz; bir ters rüzgâr eser 3.Lig'e merhaba deriz.

Bu hengamenin içinde benim gibi duygusal karmaşa içinde olanların yapması gerekense bol bol dua etmek ve verebildiği kadar desteği vermeye devam etmektir.

Lig fark etmeksizin, halâ armanın vefasıyla bu sevdanın peşinden koşan bizler, sabırla ve akılla bu süreçte takımın yanında olmaya devam etmeliyiz.

Saygılarımla...