Kılıç, Bursaspor kafilesine yönelik saldırıyı gerçekleştirenlerin "taraftar grubu" olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek, "Burada yargının da üzerine çok büyük bir görev düşüyor. Yasa gereği zaten şu anda savcılarımızın da yargı mensuplarımızın da elinde yeterli enstrümanlar var" diye konuştu.

"BURSASPOR KAFİLESİNE SALDIRANLARIN TARAFTARLIKLA İLGİSİ YOK"
Kılıç, Bursaspor kafilesinin Kasımpaşa maçından sonra Bursa'ya dönerken otobüste yaşanan olayla ilgili çok rahatsız edici görüntülerin sosyal medyada ve basında yer aldığını hatırlatarak, şunları kaydetti "Bu olayı gerçekleştirenlerin taraftarlıkla ilgisi yok. Bunlar taraftar değil. Bunları taraftar grubu olarak görmek de yanlış olur. Bursa'daki tüm kesimlere, hemşehrilerime birinci çağrım şudur; bu kişiler ile aranıza çok hızlı bir şekilde mesafe koyun. Alınması gereken birtakım önlemlerde eksiklik var mıdır yok mudur o zaten ayrı bir konu. Bu konu İçişleri Bakanlığı'mızın, emniyetin tarafından incelenen bir konu. Ama taraftar diye adlandırılan aslında vandalların, bunlar taraftar değil çünkü, vandal. Taraftar kendi takımını böyle davranmaz' Taraftar iyi günde de kötü günde de takımını destekler. Bunlar, aklı başında kişiler olamaz. Normal düşünce içerisinde olan kişiler olamazlar. Dolayısıyla emniyetin de, jandarmanın da yoğun bir çalışması var. Yargının da üzerine burada çok büyük bir görev düşüyor. Buradan bu çağrıyı tekrar yapıyorum. Adalet Bakanlığımız ile bu konu ile ilgili görüşme halindeyiz. 6222 sayılı yasa gereği zaten şu anda savcılarımızın da yargı mensuplarımızın da elinde yeterli enstrümanlar var. Bunları kullanmak durumundalar. Bu olayı sadece sporla ilgili düşünmemek lazım. Bu otobüse girenler yarın gider başka bir yerde, başka bir şey yaparlar. Bunlar normal davranışlar sergilemeyen kişiler."

Bakan Kılıç, sporda şiddetin ve düzensizliğin önlenmesine ilişkin yasanın uygulamasında geçmişe nazaran daha iyi bir noktada olduklarını kaydederken, Bursaspor - Fenerbahçe karşılaşmasında sahaya atlayan taraftarı örnek vererek, şunları söyledi "Bunlar da taraftar değil. Çünkü Türk sporuna zarar veriyorlar, takımlarına zarar veriyorlar ve şehirlerine zarar veriyorlar yani sahaya atlayan kişinin kulüp yöneticileri tarafından ya da herhangi birisi tarafından alınıp da korunması kabul edilebilir bir davranış değildir. Anladığım kadarıyla Bursaspor yönetiminin de bununla ilgili de bir çalışması var. Zaten otobüs noktasındaki kapıyı açan yönetici, sorumluluk sahibi olması gereken kişi ile ilgili de bir istifa mekanizması çalışmış. Bu noktada bunlara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Yöneticilerin, başkanların çok dikkatli olması lazım. Bu kişilerle aramıza mesafeyi çok hızlı bir şekilde koymamız gerekiyor. Şunu görmemiz lazım bunu yapanlar ne için yapıyorlar? Ne iddiasıyla yapıyorlar bunu? Bir kişinin bir kişiye fiziksel anlamda zarar vermesi sadece sporda şiddeti önleme yasasının kapsamına girmiyor. Bu aynı zamanda kişisel hakkın ihlalidir, saldırıdır, darptır. Bakın burada bir sürü farklı konular devreye giriyor. Bunların ciddi anlamda takipçisi olup sonuna ulaştırmamız gerekiyor. Spor birleştirici bir yapıdır. Futbol taraftarların karşılıklı olarak takımlarını destekledikleri, bir şölen havasında geçmesi gereken spor müsabakasıdır. Bunu bizim böyle görmemiz lazım. Burada TFF'ye, kulüplere tüm bu noktada yargı, emniyet ve bizim camiamıza çok büyük görevler düşüyor."

Kılıç, elektronik biletin devreye girmesinden sonra saha olaylarındaki azalmanın hiçbir şekilde kenara atılamayacak bir gerçek olduğunu vurgularken, "Yine de bu kişiler huzurumuzu kaçırmak için, o güzel atmosferi bozmak için bir takım hareketler içerisine giriyorlar. Bunların peşinde emniyet güçlerimiz ve adalet mekanizmamız çalışıyor. Taraftarların sahada olmasıyla ilgili bir sorun yok ki zaten tribünlerin dolmasıyla ilgili. İşte bizim derdimiz bu vandallarla. Bunların tespitinde elektronik bilet sistemi çok ciddi katkı sağlıyor" şeklinde konuştu.

Kılıç, e-bilet uygulamasına bazı noktalarda direnç gösterenler olduğunu, bu direnci gösterenlerin çoğunun aslında statlarda görmek istenilmeyen vandallar ve taraftarlıkla ilgisi olmayan kişiler olduğunu kaydederek, "Ama işte o kişilerin, o grupların sesleri çok çıkıyor. Bizim sesimizin daha fazla çıkması gerekiyor" değerlendirmelerinde bulundu.

Editör: Haber Merkezi