İrfan Buz geldi.

Aslında bu ilk cümle bile tüm yazının ruhunu ortaya çıkarıyor.

Ahlar vahlar ederek düştük.

Haksızlıklara ses çıkaramadan düştük.

Borç batağında yüzüyoruz.

Yine de "misafir geldik,çıkarız" diyerek sezona başladık.

Y.Koşukavak sistem oturtacağım derken, netice vermedikçe gerildik, oyunu beğenmedik, kan uyuşmadı, sabredemedik, gönderdik.

Bursalı ya da Bursa ruhunu bilen biri gelsin dedik ama yönetim İbrahim Üzülmez'i getirdi. Bu ligte 2 takım çıkarmış,dedik sabrettik ama olmadı.

Sonra Metin Diyadin adı çıktı ama camia Bursalı hoca konusunda bu defa daha yüksek sesle baskı yapınca, Üzülmez'in geldiği zaman anlaşamadığı İrfan Buz ile anlaşmayı başardı bu defa.

Yönetimi bu başarılı tercih için tebrik ediyorum. Yanlışa yanlış, doğruya doğru demek şart.

Tüm şehir, işler daha da zora girmesine rağmen tekrar umut doldu.

İrfan Hoca'nın en az bizim kadar çıkmak için çabalayacağını, bu çabasını oyuncuların göreceğini, ikili ilişkilerden tutun da takım ruhuna kadar kısa zamanda toparlayacağını, işin önemini bildiği halde gerekeni yapmayan oyuncuları inandırıp motive edebileceğini hepimiz biliyoruz ve bu yüzden ruhen rahatladık.

İnşallah, kalan maçlarda galibiyetlerle coşacağız. Erzurumspor hep kazanır da 2. sırayı bırakmazsa bile, biz bileceğiz ki bu takım play-offlarda halleder bu işi. Sadece biz değil,herkes bilecek zaten.Çünkü Bursa Ruhu geri döndü.

Artık sükunet zamanı.

Evde uyuyan bebek varmış gibi davranıp, gürültü patırtı yapmamak lazım. Adam işine konsantre olsun. Yönetimi, hocayı,oyuncuyu eleştirmek en doğal hakkımız ama artık kalmış şurada 5 maç, üslubumuza dikkat edelim.

Hadi yine yazalım. Okurken bile moral veriyor:

İrfan Buz geldi.

Saygılarımla.