Sonrasında da, her sıkıntılı anımızda yanımızdan eksik olmadığı gibi bu vahim kazada da Bursaspor taraftarının yardımına koşan başta Eskişehirspor taraftarına ve yönetimine, Sosyal medya hesaplarından geçmiş olsun dileklerini ileten;

Kocaelispor,Sakaryaspor, Ankaragücü, Adanaspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray camialarına, ve yine geçmiş olsun dileklerini gönderen fakat isimlerini yazının çok fazla uzamaması gerekliliği nedeniyle yazamadığım tüm camialara, başta bir futbol sever, ardından bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve tabi ki bir Bursaspor taraftarı olarak teşekkürlerimizi ileterek yavaş yavaş geçelim Adanaspor maçının paragraflarına.

Sezon başından beri görmek istediğimiz saldırgan, sürekli pozisyon üretmeye yönelik ataklar geliştiren, enine oyundan ziyade dikine bir oyun sergilemeye çalışan Bursaspor'u nihayet görebildik sahada..

Gördük görmesine ama, bu kez skor anlamında bir sıkıntı vardı. Ve bu skor, sahadaki futbolun iyiliğinden ya da kötülüğünden çok daha kritik düzeyde önem arz ediyordu. Bursaspor bu mücadeleden mağlubiyet veya beraberlik ile ayrılmış olsaydı, ve Hatayspor, Ümraniyespor gibi rakiplerinde maçlarını kazanması durumunda sezon başından beri ilk kez puan farkı anlamında ilk sıralardan kopmuş olacaktı. 7 puanlık bir farkın ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktı.

Neyse ki, 90+5'te Özer Hurmacı'nın ayağından gelen, zamanlama anlamında enfes golü bir hayat öpücüğü oldu adeta Bursaspor için.

Geçen haftaki Keçiörenspor galibiyetinin baş aktörü Çağlar bu maçta kendisinden alışık olmadığımız iki kötü gol yedi. Yerden ve havadan gelen yan toplardaki hamlelerini  çok beğendiğim Çağlar, ilk golde çok büyük bir hata yaptı.

Topla aut çizgisinde çok yüsek bir hızda buluşan bir oyuncunun sadece yerden sert pas gönderebileceği aşikarken müdahelede bulunamaması beni çok şaşırttı. Hele ikinci gol evlere şenlik. Fakat Çağlar'ın kredisi çok fazla seviyede var. Bugüne kadar oynadığı tüm maçlarda sahanın hep en iyilerindendi..

Bu netice ile Bursasporumuzun iddiası tüm hızıyla devam ediyor. Bu saatten sonra da yarıştan kopacağını düşünmüyorum.. Çok sıradışı şeyler olmazsa tabi..

Şimdi biraz da eğri oturalım, doğru konuşalım.  Sosyal medyada akıl sınırlarını zorlayan eleştirileri hayretler içinde okuyorum. Fakat önce işe kendimi eleştirmekle başlayayım.

Bursaspor'un içinde bulunduğu karmaşık ve kaotik durumlardan dolayı, geçen sezon SüperLig'den 1.Lig' düşmemiz nedeniyle, ve fikstürün ilk 9 haftasını gördüğümde çevremdekilere aynen şöyle demiştim, "Bu lig bizim için 9.haftaya kadar biter, kümede kalma mücadelesi veririz." Bunu, şehrin, şehir dinamiklerinin ve taraftarın takımdan kopmuş olmasını da göz önünde bulundurarak söyledim elbette.

Benim gibi düşünen bir çok kişi vardı. Hiç kimse inkar edemez! Ligin 13.haftasında 3 puanı silinmiş haliyle 23 puanla 3.sırada bulunan bir Bursaspor'dan bahsediyoruz! Bu bir çok kişinin beklemediği bir netice. Bu yüzden saygı duymamız ve takıma destek olmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü şu anki haliyle Bursaspor'da çalışan tüm teknik ekip, futbolcular ve yönetim bu desteği hakediyorlar!

Tamam! Herkes gibi bizde kızıyoruz bazen! Biz de eleştiriyoruz yeri geldiğinde...

Fakat şu noktada "istifa" beklemek bir akıl hastalığının belirtisi olabilir... Aman dikkat!

Bu arada “Efsane Cuma” fırsatları online alışveriş sitelerinde devam ediyor, çok kaliteli markaların “boxer”ları çok uygun fiyatlara satılıyor. İlgilenen varsa bilsin istedim...

Tolga Tunalıgil / Köşe Yazısı

Editör: Haber Merkezi