Deplasmanda aldığımız 3 puanla nefes aldık.

Rakip hem bizim gibi alt sıralardaydı hem de önemli eksikleri vardı. Yenemeseydik delirecektim.

Eski hoca Fatih Tekke'ye yenilmek de beni üzecekti. Malum bizim istediğimiz "baskın oyun" için "kaos futbolu" diyordu. Defansta top çevirtip durdu yine. Orada da fazla tutunamaz bu anlayışı ile. Her neyse artık ilgilendirmiyor bizi.

İçinde bulunduğumuz karmaşık ve zarar verici sürecin içinde mutlak kazanmamız gereken bir maçtı ve kazanabildiğimize ayrı, oyuncuların mücadeleci ve istekli oynamasına ayrı seviniyorum.

Özellikle Acolatse'nin toparlanması ve sessiz golcü (!)nün gol atması iyi oldu. İsmail Yüksek'in varlığı net belli etti kendini. Taha ise yine harikaydı. Tek tek yazmak zor ama eleştirebileceğim küçük şeyleri de yazmaya lüzum görmüyorum. Tüm takımı tebrik ediyorum.

Maçtan iki gün önce Denizli'ye giderek kafa dinleyen takım da bana şu mesajı verdi:

Kafamız meşgul değilken daha iyi oynuyoruz.

Ben perşembeden beri tek kelime yazmadım sosyal medyada. İsmail Çokcalış olayı bu haftanın tartışma konusuydu. İnanın yazmadan okumak farklı düşündürüyor insanı. Bu sosyal medya diyeti iyi geldi bana, tavsiye ederim.

Bir maç kazandık diye her şeyin düzeleceği yok ancak düzelecekse böyle kazanarak düzelecek işte.

Şehrin en desteksiz yönetimi, yönetimin acemilikleri, taraftarın en tepkili dönemi ve aet niyetli insanlar üst üste binince kime yarıyor bilemiyorum ama kazandık diye içten içe üzülenler olduğuna da eminim.

Kim ki Bursaspor'un iyiliğini istemiyorsa Rabbim ona da gün yüzü göstermesin !

Evimizdeki maçı da kazanacağımıza inanıyorum.

Saygılarımla...