İnsan beklemeyi, bekleyecek vakit kalmadığında öğrenirmiş.

Bursasporlular, özellikle son 3 sezonu düşmeyi bekleyerek geçirdi korka korka ; isyan ede ede.

Korkulan oldu ve düştük!

Herkesteki ortak fikir nedir şimdilerde?

BU SENE GERİ ÇIKMAZSAK HER ŞEY DAHA BETER OLUR!

Peki herkesin ortak çözümü neydi bu kritik duruma?

LİGİ İYİ TANIYAN HOCA VE OYUNCULAR BULMAK.

Kulübün maddi durumu ve transfer tahtası ile ilgili zorluklar da ortadaydı. Bunun çözümü neydi? BORÇLAR ÖDENECEK, TRANSFERLER YAPILACAK.

Bu işi yaparım diyen tek adam da şimdiki başkan Mesut Mestan.

Geldiğinden beri herkes, adam rahat rahat çalışsın, moral bozmayalım, destek olamasak da köstek olmayalım deyip, uzunca zamandır susmuyor mu, susuyor.

Ufak sabırsızlıklar dile gelse de büyük ölçüde destek görüyor aslında başkan.

Şehir dinamikleri yalnız bıraktı Bursaspor'u.

Hayal ettiğimiz gibi ya da yapılan toplantılardan umutlandığımız gibi olmadı destek.

Farklı operatörlerden aynı SMS numarasını almayı bile başaramadık (ya da biz öyle bilelim isteniyor), kampanyalar şu ana kadar askıda kaldı.

Gelinen noktada eldeki gençlerle devam ediyoruz ama yolun sonunda arzu edilen "geri dönme" harekatı olmayacağı aşikar. Geç olsun güç olmasın, deriz ya hep, bakalım olacak mı?

Ligin başlamasına çok az süre kala işler hayal ettiğimiz gibi gelişmeyince hepimiz üzgünüz ama yapacak bir şey de bulamıyoruz.

Kombine alımına yaklaşım genel anlamda taraftarın güven problemi olduğunu gösteriyor.

Taraftar bu süreçte yönetimi test ediyor, samimiyet sınavından geçiriyor.

Bu güven dönemini atlatabilirse yönetim amenna, atlatamazsa tek adam çıkmış, cesurmuş dinlemez kimse.

Olan yine Bursaspor'u olur ama sözlerini tutmayanları indirmesi gerektiğini artık öğrendi taraftar. Sonra bir blok çıkar yeniden seçer, tarih tekerrür eder.

Saygılarımla...