Bursaspor'umuz yine içine düşürüldüğü durumdan kurtulmaya çalışıyor ve aynı anda zamanla yarışıyor.

Bulunduğumuz noktaya nasıl gelindi hepimiz biliyoruz, bu sebeple geçmişi yazmayacağım. Ama tabi geçmişten bağımsız kalmak da imkansız.

Yıllarca şehrin dinamikleri diye adlandırılan iş dünyası ve siyasiler, defalarca Bursaspor için elini cebine atmıştır. Binbir zorlukla kazandıkları paraları, yeşil -beyaz bir sevdaları uğruna feda etmişler. Onlar feda ettikçe o paralar hep kötü kullanılmış ve maddi sıkıntılar bir türlü bitmemiş.

"Bu şehrin ekmeğini yiyorsunuz." denerek her seferinde zorunluluk yüklenmiş üstlerine, onlar da her seferinde yardım ellerini uzatmışlar ama yine hep aynı sonuç çıkmış ortaya.

Bu döngü bugünlere kadar geldi. Ama geçmişten biriken tecrübeyle artık dinamikler yoğurdu üfleyerek yiyorlar.

Son moda tabir ile büyük bir güven sorunu yaşıyorlar . Haklılar mı haklılar.

Biz hep istedik, onlar hep verdi.

Onlar verdikçe çar-çur edildi paralar.

Hatta çoğu, üzerine bir bardak soğuk su içtiler.

Giden paralarına yanmalarından çok, hak ettikleri takdiri göremediklerine yandılar belki de.

Takdir edilmeyi bir yana bırakalım, koca koca iş insanları,siyasiler bir sürü de küfür yediler, hakaret işittiler.

Sineye çektiler, ama doğal olarak ellerini de ceplerinden çıkardılar.

Bu yazıyı yazmaya karar verdim çünkü kendi adıma da bir özür yazmak istedim.

Sayın iş dünyası,

şahsım adına geçmiş dönemde göstermiş olduğunuz fedakarlıkları önemseyip sizleri takdir etmediğim için özür dilerim.

Ben hiç küfretmedim sizlere ama her defasında, her sıkıştığımızda "Eyy dinamikler..!" diye başlayan söylemlere ben de katıldım.

"Bursa'dan kazanıyorsunuz,Bursaspor için de harcayacaksınız." diyenlerden biriydim ki halâ öyleyim ama bunu dile getiriken, sizin de Bursasporlu olduğunuzu unuttuğum için özür dilerim.

Şimdi yine sizlere el açtık.

Döndük,dolaştık, çar-çur ettik, koruyup kollayamadık sevdamızı; göz göre göre kötü gidişatı engelleyemedik ve eskisinden de beter sıkıntıların içine düştük.

İşler yolundayken hatırlamadığımız sizleri, başımız sıkışınca yine hatırladık ve hatta halâ üslup olarak terbiye edilememiş bir dil ile sizlere seslenenlere sesimizi çıkartamayacak kadar korkağız.

Ama benim gibi, hatta benden daha da üzgün insanlar daha çok bu sessiz, münferit, armasına aşık çok insan var.

Eminim, Bursaspor ile ilişkili, yetkili insanlar sizlere diller döküyorlardır.

Sizler de haklı olarak geçmişten çıkardığınız dersler ile duruma temkinli yaklaşıyorsunuzdur.

Belki de "Bu defa kim harcayacak verdiğimiz paraları?" diye bir bekleyiş içindesinizdir ama Bursaspor'un maalesef süresi de kalmadı.

Ben eminim ki sizler Bursaspor'un içinde olduğu acil durumu bizlerden daha ayrıntılı biliyorsunuzdur, benim yazmama bile gerek yok.

Yapılması gerekenleri de ne zaman yapılması gerektiğini de biliyorsunuz.

Bir rica da Metin Öğretmenden gelsin sizlere:

Geçmiş haklarınızı ödeyemeyiz siz helal etmedikçe ve özrümüz de değersiz kalacak sizler kabul etmedikçe ama biz yine sizlerin yeşil -beyaz atan yüreklerinize muhtaç kaldık.

Bilin ki sizlere yürekten minnettar çok Bursasporlu var bu şehirde.

Sesi çok çıkanların hakaretlerindense, elleri duadayken Bursaspor'u da unutmayan bizlerin de hatrına yine destek olmanızı ümit ediyorum.

Lafın gerisine de gerek yok, süslemeye de...

Bursasporlu olarak şahsen dileğim, aynı sevdaya sizler hem maddi hem manevi destekler verin, bizler de bu sevdaya sin nefesimize kadar destek olalım.

Saygılarımla...