Bursaspor'un mali tablosunun çatlakları iyice su almış anlaşılan. Sular çatlaklardan sızınca, bilmediklerimiz de çıkıyor karşımıza...

Başkan, son açıklamalarında eski teknik direktörün alacağını ödeyemediklerini, kredi kullanamadıklarını, arsa satmaya çalıştıklarını ama kimsenin almadığını beyan etti.

Cep delik, cepken delik...

Geçen hafta borçlar 1.5 yıla da bitebilir 5 yıla da diyerek, bir nevi caka sattı ama şimdi "Deniz bitti." diyor...

Yeniden seçildiği dönemdeki vaatleri,almayı umduğu destekler hep o denizin altında kaldı.

Son zamanlarda Bursaspor'un gündemi epey karanlık.

Hasan Parlakay üzerindeki iddialar halen aydınlanmadı. Mahkeme sürecinin başladığı söyleniyor yine ama hala ses yok, hayırlısına varsın.

Kulüp personelinin Eylül'den gelen 3 aylık alacakları hala içerde. 

Le Guen'in alacağı ilk taksit de yatırılamamış.

Başkan, bende de para kalmadı, diyor.

Şehrin dinamikleri verdikleri sözleri tutmuyor.

Stat ile ilgili korkulukları kaldırma işlemi hoş gelse de eksikleri gidermek adına çivi çakılamıyor.

Sayıştay'ın stat ile ilgili son kararı ise içler acısı...

Takım, öyle ya da böyle memnun ediyor Allah'tan...

Bursasporlular ne yapsın?

Başkana, madem yapamayacaktın ,neden aday oldun, diyorlar. En kısa zamanda kongre istiyorlar. Ali Ay gitse bile yerine gelecek sıradan bir başkan adayı da kurtaramaz bu mali tabloyu... Epey sağlam zengin birinin gelmesi lâzım... Lobisi olan, namı olan biri... Var mı bilen?

Mali tablo böyle ilan edilince, ara dönem transfer sürecinde yapılması beklenen transferler de hayal olacak sanırım. Eksik bölgeler giderilse daha da etkili olacak takım ama transfer beklentilerimiz suya düsebilir.

Elbette tüm takımlar maddi sıkıntı içinde ama biz bir çok hususta kendi yanlışlarımızın faizlerini ödüyoruz. Sorumlular ceza almıyor,  menajerler aynı hamamda yıkanıyor,başkanımız da veryansın etmekten başka proje üretemiyor.

Kulüp dinamiklerinin artçıl sallantıları, bizim sonumuz olacak. Bir an önce tadilata geçilmeli.

Para konuşur bu işlerde. 

Para getiren projeler üretmek de bizlerin değil, yönetime talip olup direksiyona geçenlerindir.

Bizler en fazla ne yapabiliriz ki? 

Kombine, forma,atkı vs. ve takıma tam destek. 

Belki de görülen yanlışları dile getirmek. Yanlışlar yanında çözüm önerileri üretmek lazım ama çözümler için net bilgileri bilmek gerekiyor.

Bizim kulüp, şeffaflıktan uzak olduğu için, kimse ne oluyor ne bitiyor, tam bilemiyor. Böylece çözüm masasından uzak kalıyor taraftar. Sinirler gerilince de "istifa" istemekten başka yol bulamıyor. Ya becer ya da git felsefesi bizde çok oturmuş bir felsefedir. 

Bursaspor'un menfaati için can-ı gönülden kim çalışıyorsa yanındayız. Bu Ali Ay'sa onun yanındayız. Kendi çıkarına kim uğraşıyorsa da onun karşısındayız. 

Allah'ım sen Bursaspor' proje üretebilen insanlar nasip eyle...

Saygılarımla...