Dün, Tarık Çapçı'nin yazısını okumayan varsa,hemen bulsun okusun.

Ben de bu yazıyı, dile getirdiklerine ek olarak yazıyorum.

Tribünlerin durumu konuşulmaya başlandıysa, bu da bir nevi olumlu adımdır.

Bursa tribünlerine narkoz verilmişçesine sakinlik, kopukluk ve sersemlik, Kasımpaşa maçında ayan beyan ortaya çıktı.

Gribal bir enfeksiyon var statta..Hasta olmuşuz ama haberimiz yok..Sesimiz kısıldı sonunda!

Mahalleli çocukların kurduğu yeni orkestra gibiydik.

Hangi tribünde ne söyleniyor belli değil. Maçın gidişatı, temposu düşünülmeden yapılan ,beste söylemek için bağrılan ama kargaşadan hiç birseyin anlaşılmadığı bir stat ortamı vardı.

Bu durum oradaki herkesi üzdü ama bu durumun sebeblisi zaten oradaki herkesti.

Reaksiyon verme, takımı ateşleme, rakibin oyununu ve moralini bozma, baskı kurma, her an bir cingar çıkaracakmış gibi tehtitkâr ve  saldırgan uğultular, korkutan ve diz titreten desibel ile nam salmış taraftarımız; bölünmüşlük içinde sanki.

Amigolar elbette çaba sarfediyorlardır,bizden daha da dertlidirler.

Burada bizlere düşen, bu durumdan rahatsız olmak ve kendi koltuğumuzdan başlamak üzere, feryadımızı,isyanımızı,coşkumuzu, sevdamızı haykırmaktır.

Sadece, kale arkasındaki Teksas bile her duruma yetebiliyorken önceleri, şimdi Maraton destekli halimiz bile yetersiz.

Vip tarafı ve  Tofaş tribününü hadi geçelim , 12 binlik Teksas tribünü ve alt-üst maraton uyumlu olsa, yer yerinden oynar o statta.

Neden uyumlu olunmasın, aynı yerde aynı amaçla bulunmuyor  muyuz? Yoksa kendi içlerinde rekabet  mi var?

Milli ara varken, tribün liderleri bir araya gelip, bu durumu değerlendirseler ki bir araya geldiklerinden bahsetmiş Tarık bey, mutlaka bir çözüme ulaşılır.

Sahada mücadele etmeyen bir takım varken bile, hala duvar kağıdı olarak kullanılan harika kareografileri yapanlar biz miydik başkaları mıydı?

Sanırım yorgun herkes...

O zaman bu milli arada iyi dinlenmeli ve Akhisar sonrası üst üste 2 iç saha maçında rakiplere sahayı dar etmeliyiz.

Şikayetçi olmak adına değil, problemi dile getiren,çözüm önerilerine ön ayak olmak isteyenlerle, şikayetçi olan ama çekirdek çitleyenleri ayırt edip, tepkiyi dozunda verip, herkesi tekrar canlandırmalıyız.

Gerekirse anonsları bile tezehürata katmalı, telsiz/ cep telefonu ile bloklar sürekli iletişimde tutmalı ve  beste söyleme derdinden vazgeçip, rakibi bozan ıslıklar, yuhalamalar ile birlikte, top bizdeyken coşmalıyız.

Eminim hepimiz biliyoruz bunları ama o an geldiğinde hep başkaları yapsın,ben de fotograf çekeyim, video alayım derdinde olanların sayısı artarsa, bu işin hali geri dönülmez olur.

O stada geliyorsak, 90 dakika boyunca nefesimizi harcamalıyız.

Milli ara takıma iyi gelir inşallah diyoruz ya taraftara da iyi gelir inşallah.

Allah şifa versin,geçmiş olsun...

Saygılarımla...