Bursaspor maça iyi başlayan taraf oldu. Karşılaşmanın henüz 6.dakikasında Kubilay ile ilk net gol pozisyonunu yakalayan fakat değerlendiremeyen Bursaspor, 14.dakikada Mamadou Diarra ile golü buldu ve maçın hemen başında öne geçmeyi başardı. Bursaspor maçı ilk yarıda bitirmeye niyetliydi. Golden hemen sonra Latolevici'nin şutu ve Igor'un kafasıyle iki pozisyon daha yakalayan fakat yine değerlendiremeyen Bursaspor, taraftarlırına yine rahat bir maç seyrettiremeyecek olmanın sinyallerini verdi. 6.dakikada Kubilay'ın ve golden sonraki pozisyonda Latolavici'nin yanlış tercihleri farkın açılmasını ve Bursaspor'un maçı ilk yarıda bitirmesine mani oldu. Her ikiside şut çekmek yerine pas seçeneklerini kullansalardı ilk yarı 3-0 gibi net bir skorla sona erecekti.
Maçın 2.yarısında kontrol neredeyse tamamen Erzurumspor'un eline geçti. Erzurumspor'lu forvet Pote'nin Bursaspor kalecisi Çağlar ile karşı karşıya kaldığı pozisyonun galibi Çağlar olurken, Bursaspor'u ipten almıştı adeta. Sonrasında da Erzurumspor üst üste net fırsatlar yakalayıp gole çeviremeyince 3 puan Bursaspor'un hanesine yazılmış oldu. Bursaspor'un 2.yarıda 77.dakikadan sonra oyuna giren Seleznov'un ofsayt gerekçesiyle iptal edilen gol pozisyonu haricinde başka pozisyonu olmaması dikkatlerden kaçmadı. İlk yarı ofansif anlamda iyi bir Bursaspor varken, ikinci yarı kötü bir Bursaspor vardı sahada. Genel olarak vasat diyebileceğimiz bir oyun yapısıyla 3 puanı almak yine de çok güzel oldu. Futbolda iyi oyundan ziyade önemli olan alınan 3 puandır. İşte bu 3 puanlar taşıyacak Bursaspor'u şampiyon olduğu SüperLig'e. En azından şunu net olarak görebiliyorum. Bursaspor ilerleyen haftalarda çok daha iyi, taraftarına haz veren, keyif veren bir futbol yapısıyla bu 3 puanları cebine koymaya devam edecek.
Ligin 6.haftasında Keçiören, Ümraniye, İstanbulspor, ve Altay gibi rakiplerin puan kaybetmesiyle, TFF'den gelen 3 puan silme cezasının henüz uygulanmamış haliyle ve bir maç fazlasıyla Bursaspor liderlik koltuğuna oturdu. O koltuk tatlıdır, kolay kolay bırakmaz Bursaspor. Tabi TFF'den yine sürpriz kararlar gelmez ise!
Gelelim maçın “adam”ına...
Kim dersiniz?
Bence tartışmasız “Metin Yüksek” hocamız!
İnegöl Vehbi Koç İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olan, Bursapor'lu Eğitimciler Hareketi (BEH) Üyesi, aynı zamanda Bursasporx.com sitesinin değerli yazarlarından Sayın Metin Yüksek Hocamız!
O kutsal, o çok değerli ve dibine kadar hakkını verdiği mesleğini icra ettiği okuldaki sınıfının tüm minik öğrencilerini İnegöl'den Bursaspor maçına getirdi. Her birinin üzerinde birer forma, tek tip! Hocamız takım elbisesi ve kravatıyla başlarında. Bursa sevgisi, Bursa'lılık bilinci, şehrine ve şehrinin değerlerine sahip çıkma bilincini inanılmaz bir şekilde işliyor Metin Hoca öğrencilerine, evlatlarına... Hani söylerken kelimelerin boğazımıza düğümlendiği, dinlerken gözlerimizi yaşartan, tüylerimizi diken diken eden "Babamın Omzunda" tezahüratı vardı ya, bu çocuklar bir kaç sene sonra "Hocamın omzunda" diye girecek o tezahürata... Bravo Metin Hoca!
Öğrencileri ile birlikte daha önceki faaliyetlerinde, ve özellikle bu son yapmış olduğu organizasyonda tüm camianın takdirini toplayan Metin Yüksek hocamıza bende kendi adıma buradan teşekkürlerimi ve saygılarımı iletiyorum..
Son olarak, İnegöl'den çocuklarını Bursa'ya, Bursaspor'un maçına gönül rahatlığı ile gönderen o minik evlatların ailelerine de ayrıca teşekkür etmek ve takdir etmek gerekir. O tribündeki evlatların tamamının anne ve babalarının Bursaspor'lu olabileceğini pek tahmin etmiyorum. Ona rağmen gönderdilerse vallahi de, billahi de helal olsun!
