NLP (neuro linguistic programming) denilen bir kişisel gelişme yöntemi vardır. Kabaca söylemek gerekirse kendi alanında başarılı olmuş bir kişinin yaptıkları,söyledikleri, davranışları ve  başarılı oldukları konulardaki yol ve yöntemlerinin bir nevi kopyalanıp kendimizin de o şekilde reaksiyonlar verme çabasıdır. Bu tanımlama benim şahsi tanımlamam. Merak edenler google'dan daha detaylı araştırmasını yapabilirler.

Günümüzde terapi dışında yönetim, eğitim, sağlık, aile, satış ve spor bilimlerinde kullanılır. NLP’nin altyapısını, insanların çevrelerini nasıl algılayıp ne şekilde tepki gösterdikleri, nasıl iletişim kurdukları ve davranış kalıpları üzerinde yapılan araştırmalar oluşturur. Yaptığımız etkiler sonucunda aldığımız her tür tepki (istenmeyen tepkiler dahil) bir geri bildirim (feed-back) yani bizim için faydalı bir bilgi içerdiğinden,davranışlarımızdan istediğimiz sonucu alana kadar esnek olup, yeni şeyler denemeye davet eder.

NLP, pasif, çekingen, kararsız olan bir kşiye özgüven sağlama yöntemidir. Hedeflerimizi, hayallerimizi, "belki bir gün" lerimizi gerçekleştirmenin yoludur. NLP "mükemmeli bulma sanatı" dır. Özgüven kazanmamıza yardımcı olur. Özgüvene sahip olursak ne istediğimizi biliriz, her şeyden önce kendimizi biliriz ve her işi yapacak gücü kendimizde hissederiz.aslında her şey özgüven ile başlar. Çünkü  kişieğer gerçekten isterse başarısının önündeki engeller yıkılır. Mükemmel performansa sahip insanlar rol model olmuş ve diğer insanların da bu kişilere ulaşabilmeleri için teknikler geliştirilmiştir. Benim hatırladığım yıllar önce sn.fatih terim böyle NLP toplantıları yapıyordu. Şaka değil bu toplantılara katılmak isteyen 1000 usd para öderdi. Fatih terim ne alıyordu bilemem.

Ayrıca geçmişte yaşanan kötü olayların dünde kaldığını kabul ederek bugünün yeniden doğduğuna inanarak kötü travmaları siler.kişisel yetenek ve becerileri açığa çıkarıp pekiştirilmesinde kullanılan NLP, duygu, düşünce ve davranış kalıplarını bilinçli hale getirip hedef odaklı ve yapıcı bir şekilde geliştirmede kullanılan yöntemler sunar.

Kanaatimce gencecik, yetenek ve yapabileceklerini tam öngöremeyen, nihai hedefini ve yolunu net olarak belirleyemeyen, geçmişteki başarısızlıklarını silemeyen ve aklında taşımaya devam eden bir gruptan oluşuyor Bursaspor. Bu iş öyle "abi" lerin doğaçlama yöntemlerle çözebileceği bir durumdan farklı olarak profesyonel bir destek gereken ciddi bir konudur. Düşünün topa vururken "bu gol olacak" diye düşünmüyorsan veya geçen maç da böyle vurdum auta gitti  diye aklında kalıntılar varsa o top gerçekten de auta gidecektir. Kendine güvenmeden vurulan şutların veya kaçan pozisyonların nasıl olduğunu görüyoruz. Hatta futbolcu da o topu nasıl öyle vurduğuna şaşırıyor. Çünkü o anda ona gereken şey özgüven ve geçmişteki kötü anılarından kurtulmak.

Ayrıca NLP ile bu çocuklar "empati" de yapacaktır. A kişisi b kişisine böyle böyle dersem alınır, şöyle tepki verebilir diyecektir. Saha dışındaki kişisel ilişkilerine de yansıyacaktır. Saha içinde ise arkadaşının o pozisyonda neler yapabileceğini kestirip ona göre durum alacaktır.

Ben toplam kalite yönetimi (TKY,  çevre yönetim sistemi (ÇYS) ve iş sağlığı ve güvenliği (OHSAS) konularında uzman ve denetçi pozisyonundayım. Ama NLP konusunda bilgilerim sınırlı. Ancak bu konuda ilgili ve yetkili bir çok kişi ya da kuruluş var. Ben Bursaspor’da yönetici veya söz sahibi biri olsam hiç düşünmez bu gencecik fidanlara bu eğitimleri aldırırdım. Eminim de faydasını görürdük. Kulüpleri yönetenler vizyon sahibi olmalıdır ve yaşadığımız yüzyıla uygun çalışmalar içinde olmalıdır.

Sevgi ve saygılarımla

Dr. Levent Balcı

Editör: Haber Merkezi