Türk Futbolu için büyük bir kurtuluş reçetesi şeklinde lanse edilen ve 14.04.2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu , yıllardır "uygulanma şekli" bakımından ve "uygulanma kararlılığı" açısından eleştiri altında.

Elbette ki spor alanlarında ve çevresinde spor kültürünü bozan,şiddet içeren, sporseverleri ve kulüpleri zor duruma sokan, holiganizm tarzı yaklaşımlarla toplumsal huzuru bozan kişi ya da gruplara karşı devletin bir tedbir alması normal ve gereklidir. Bu gerekliliğe ihtiyaç hissedilmiş ve kanun çıkarılmıştır.

Kaçımız bu yasayı baştan sona okuduk bilemem ama ben bu yazıya kadar baştan sona hiç okumamıştım.

Sadece basında öne çıkan bilgilendirici makalelerden okumuştum. Bu defa resmi gazeteden baştan sona okuyarak bilgi dağarcığımı arttırmaya karar verdim.(Size de tavsiye ederim.)

İçerik olarak, spor kültürü ve kanunlaşma olarak güzel bir kanun aslında. Ama uygulamalarda bazı yanlışlar var gibi gördüm; bir hukukçu olarak değil,taraftar olarak.

Cezai uygulamalarda ön uyarı yok.

İşlenen kabahate göre başlıklar altında cezalar ve yaptırımlar anlatılmış.

Mesela 14.madde de diyor ki:

Hakaret içeren tezahürat.

Spor alanlarında veya çevresinde taraftarların grup halinde veya münferiden belirli bir kişiyi hedef veya muhatap alıp almadığına bakılmaksızın,duyan veya gören kişiler tarafından hakaret olarak algılanacak tarzda aleni olarak söz veya davranışlarda bulunmaları halinde... şikayet şartı aranmaksızın adli para cezası vs vs.."

Buradaki "duyan veya gören" kavramı, statlardaki güvenlik kameralarını da içeriyor.

Mesela, bir taraftar düşünelim. Kombinesini almış, kulüp mağazasından alışverişlerini yapmış,hem sahada hem saha dışında takımını destekleyen, yıllarca bu sevda peşinde koşan biri, tribünde hakeme, oyuncuya,rakibe vb. kızdı ve ağızdan tek kelimelik bir küfür çıktı. (Tabi bunu tasvip etmemekle birlite) Dikkat edin tek kelime diyorum.

Bu taraftar, güvenlik kameralarına denk geldiği an 1019TL para cezası ve maçlara girememe cezası alıyor.

(Bu örnek gerçektir.)

Şimdi kanun bu cezayı veriyor ama spor sabıkası olmayan, adli anlamda temiz bir taraftar, maç atmosferine kapılıp tek kelimelik bir küfürden dolayı bu kadar ceza alıyorsa ki alıyor, bu uygulamayı bir gözden geçirmek gerekiyor.

Bu tip durumlarda madem kişiye ulaşılabiliyor, diyeceksiniz ki "Bak kardeşim,bu konuda bir kanun var ve biz taraftarların stada gelmesini çok istiyoruz. İkinci bir tekrarında sizi stada almayacağız. Şimdilik bir uyarı ya da uygun bir para cezası ile geçiştiriyoruz." dense ve kulak çekilse, kanun yine uygulanacak ,taraftar daha dikkatli olacak.

Sonuçta şiddet içeren,provoke bir eylem değil, kişisel bazda kalan kaba bir hareketten/sözcükten dolayı, kişiyi 1 yıl stattan men etmek,her maçta karakola imzaya çağırmak bir çözüm değil.

Aynı zamanda bence kulüplerimiz de bu tip olaylarda taraftarına kefil olabilir. Uyarısını yapar ve taraftarına sahip çıkar. Tekrarı halinde ise gerekirse kendi de 1 yıl maçlara almaz getireceği cezai uygulamaların sebeplisi olarak.

Evet, sporda şiddetin önlenmesi, düzenin sağlanması şart ama sadece bir anlık reaksiyonlarla, tribünlerde avcılık yapıp, tek tek kelle toplamak bence yapılan davranış ve eylemlerin şekline göre uygulanmalı.

Kırk yılın başı ağzından tek kelime küfür kaçtı diye bir taraftarı uyarabilir, uygun bir para cezası verilebilir ama maçlardan men etmesine gerek yok.

Tabi bu yazıyı kaleme almak bile insanı korkutuyor.6222'yi eleştirmekten dolayı bir ceza alırım diye; işin espirisi tabi ama uygulamalardaki aksaklıkları kendimizce dile getirmekte zarar görmüyorum.

Yanlış yorumluyor olabilirim ama vicdani sorguyu yaptığımda, tüm sene düzenli ve güzel çalışan bir öğrencimi, sırf Beden Eğitimi Dersi'nde arkadaşına kötü söz kullandı diye, tüm sene o dersten muaf tutmama benziyor Evet,uyarılır, özür diletilir, davranışın yanlışlığı anlatılır.Belki bir sonraki Beden Eğitimi Dersi'nde bir süre kenarda bekletilir.Ama tüm sene onu dersten atmak yanlış olur.

Bu güzel kanunun uygulamasından dolayı, toplumsal huzuru bozmayan insanların spor alanlarından uzaklaştırılması bence bazı kriterler eklenerek hafifletilebilir.

Düzeni bozan, şiddeti körükleyenlere yapılan yaptırımlara ben de destek veriyorum ama münferit / tekil, tekrarı olmayan söz ya da hareketler için,derecesine göre stada alınmama cezası kaldırılabilir.

Neyse, içimden geçenleri yazdım. Bizler, her türlü şiddete ve benzeri huzur bozan olaylara, toplumun her alanında karşıyız ve kanunların arkasındayız. Sadece suçun oranına ve şekline göre yaptırımların gözden geçirilmesinin gerekliliğine inandım ve yazdım.

Saygılarımla...