Eyvallah ama; zaten aslında çok fazla bir şey beklemediğin bir maçın ilk yarısı ummadığın kadar güzel, ve onurunu kabartırcasına oynanıp, hoşuna giden bir skorla bittiğinde, fakat ikinci yarıda hem oyun, hem skor anlamında bambaşka bir durum ortaya çıktığında da “insanım” diyen, “Bursasporluyum” diyen herkesin isyan dürtüleri başlıyor çalışmaya.

İşin kötüsü isyan edecek kimse yok. Eleştirilecek olanlar meydanda yok.

Futbolcuya kızsan, adam aylardır ücretini almamış. Hayrına oynuyor sanki. Parasını almayana işini yapmadı diye kızamazsın ki… Adam o işi önce geçimini sağlamak ve para kazanmak için yapıyor.

Hocaya kızsan, elindeki kadro yapısı ve derinliği belli. Transfer istese yapamazsın. Tahta kapalı, paran zaten yok! Hadi diyelim tahta açıldı, transfer gelse, içerideki alacaklı futbolcularda kazan kaldıracak belki.

Yönetimimiz zaten çok yeni. O da olmaz!

Esas sorumlular ise elini kolunu sallaya sallaya dışarıda geziyorlar… Umurlarında mı? Zannetmiyorum. Varsa, Bursaspor’da kalan son birkaç kuruşlarını nasıl kopartabiliriz diye düşünüyorlardır sadece.

Maç ile ilgili olarak çok kısa bir değerlendirmede bulunmak istedim. Bence maçın özeti kısaca şu şekildeydi; ilk yarıdaki Bursaspor bu ligin tozunu atar.. Ligin bitimine haftalar kala açık ara şampiyonluğunu ilan eder. İkinci yarıdaki Bursaspor ise ligde kalma mücadelesi verir ama yine haftalar önce bir alt lige düşmeyi garantiler. İkinci yarıyı çok hatırlamak istemiyorum ama bilmek istediğim ve cevabını gerçekten çok merak ettiğim bir soru var. Bu 90 dakikaya göre şampiyon musun, düşen mi?  İlk yarı ve ikinci yarıdaki bu inanılmaz değişimin sebebi ne? İlk yarıdaki oyunu neden 90 dakikaya yayamıyoruz? Cevabını bilen futbol adamları varsa, çok ciddiyim beni lütfen aydınlatsınlar…

Ben Bursaspor’un ilk yarıdaki oyunundan ciddi anlamda ümitlendim. Demek ki, elimizdeki kadro ile bunu yapabiliyoruz. Belki de, kaosun olmadığı, anlayış göstererek ve her türlü sonuca destek vererek geçirmemiz gereken 2-3 haftamız daha var. Bu süreci düzgün bir şekilde atlatırsak, bu kadronun güzel işler çıkarabileceğini düşünüyorum. Tabi bu süreçte yeni yönetimimizin de hırslı ve istekli bir şekilde çalışıyor olması, tahtanın açılmasını sağlıyor olması, kulübe derhal yeni sponsorlar ve projeler kazandırması da gerekiyor.

Bir miktar sabır süreci gerekiyor net bir şekilde, lakin, gerek sportif, gerekse idari anlamda bir toparlanma sürecine girilemediği takdirde bu senenin geçen seneden çok daha zor, çok daha çetin geçeceği de şimdiden belli gibi…

Editör: Haber Merkezi