Hafta içi yine kaosun gölgesinde geçse de bu gerginlik sahaya yansımadı ve Bursaspor'umuz kendi evinde çok güzel bir galibiyet almayı başardı.
Sahayı ve saha dışını ayrı tutmayı başarmak zorundayız.
Bir galibiyet alınca sorunlarımız ortadan kalkmıyor ancak galibiyetleri takdir etmeyi ve tadını çıkarmayı da bilmeliyiz.
Taraftarımızın varlığı, enerjisi, vefalı duruşu ve muazzam desteği ile oynayan oyuncularımız da bu desteği karşılıksız bırakmayacaklarını gösterdiler.
Yönetimsel kararların memnuniyetsizliği ve duyulan gelecek kaygısı sitemlere, isyanlara yol açsa da haklı olarak, yukarıda dediğim gibi saha içini ve saha dışını birbirinden net çizgilerle ayırmalıyız.
Bursa'nın, bu büyük ve zengin kentin yöneticileri ve iş adamları bir türlü bir araya gelerek kaynak oluşturamıyor ve bizleri en çok öfkelendiren durum da bu!
Bu seviyeye neden düştük, nasıl düştük, kimler neler yaptılar ya da yapamadılar..?
Bunları bir kenara bırakıp, bundan sonra ne yapabiliriz, kimlerle yapabiliriz, Bursaspor için iyi olacak yatırımları nasıl hayata geçirebiliriz ona kafa yormalıyız.
Siyaseten muhalefet yapmak adına Bursaspor'u kullananlar varsa onlara da müsaade etmemeliyiz, siyasetini bizim üzerimizden yürütmeye çalışanlara da...
Meraklısı olsun olmasın herkes paşa paşa Bursaspor için yapabileceğinin en iyisini yapmak zorunda; bu şehir, kendi en büyük markasını el üstünde tutmak zorunda!
Formül bulmak zorunda HERKES!
Genç yetenekleri desteklemeye devam ederken, armayı güçlendirmek adına ortaya koyulan her fikir değerlidir. Hafriyat sahalarından, metro gişelerinin gelirlerinin maç günü Bursaspor'a aktarılmasına kadar her fikir, her formül değerlidir.
Sürekli "kimin söylediğine" bakmayı bırakın da "ne söylediğine" değer verip, değerlendirin biraz. Bıktık muhalefet ve ikdidarın renklerimiz üzerinden birbirlerine yürümesinden.
Bugün kazandık diye, bu hep böyle gider zannedenler büyük yanılgı içine düşerler. Evet, takım mücadelesini en üst seviyede vermeye devam edecektir ve bizler hep destekleyeceğiz ama bu uzun maratonun sonuna varmak ve ipi göğüslemek için bu takımın kadrosunun hem maddi olarak doyuma ulaştırılması hem de güçlendirilmesi şarttır.
Evet, galibiyetin tadını doya doya çikaralım ve 25 Eylül Pazar günü saat 19.00'da oynanacak Amed Sportif Faaliyetler maçına hazırlanmalıyız.
Taraftar yasağı getirileceğini duyduğum bu kritik maçta, evlatlarımıza başarılar diliyorum.
Saygılarımla...
