Günebakış, 6 sayfadan oluşan savcılığın verdiği takipsizlik kararını ele geçirdi. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığına dair verdiği kararda, mağdurlar olarak ÇAYKUR Rizespor veTFF’nin adı yer aldı. Dosyanın şikâyetçi kısmında ÇAYKUR Rizespor Kulübü’nün adı yer alırken, şüpheli olarak dosyada ise Ali Ay, Cenk Melih Yazıcı, Emre Aksoy, Gökhan Saral, Kazım Ersun Yanal, Metin Korkmaz, Mithat Halis, Özkan Doğan, Sezer Bravo, Şamil Çinaz, Uğur Demirok, Bursaspor ve Trabzonspor olarak yer aldı. 11 kişi ve iki kulüp hakkında ‘Şike anlaşması doğrultusunda müsabakanın sonuçlanmasına katkıda bulunmak’ iddiaları araştırıldı. RİZESPOR KULÜBÜ İDDİALARINI SIRALADI Rize Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran ÇAYKUR Rizespor suç duyurusunda bulundu. İddiaları inceleyen Rize Cumhuriyet Başsavcılığı iddiaları inceledi. Olayın Trabzon’da yaşanması üzerine Rize Cumhuriyet Başsavcılığı yetkisizlik kararı vererek dosyayı Trabzon’a gönderdi. Rizespor kulüp vekilinin savcılığa gönderdiği dilekçede, teknik direktörü olmadan maça çıkan takımın geri düşmesine rağmen sahadan galip ayrıldığı, Trabzonspor’un skoru korumak adına hiçbir şey yapmadığı, bir kısım oyuncuların tavırlarının kamuoyunun dikkatini çektiği, Uğur Demirok’un elleriyle ağzını kapatarak rakip takım oyuncuyla konuştuğu ve mücadele etmediği, menajerlerin aracılık yaptığı ve ulusal basında bazı yazarların maçta şike olabileceği yönünde açıklamalarda bulunduğunu ileri sürdü. SAVCILIĞA İHBARDA BULUNANLAR ÇIKTI Rizespor Kulübü’nün suç duyurusunun yanı sıra Mustafa Bostan, Serdar Serdar, Fatih Arslan ve Yasin İpektarafından ihbar yapıldığı kararda yer aldı. İhbarların yönetici futbolcu ve teknik adama yönelik olduğu ve Rizespor’un yaptığı suç duyurusu ile benzer nitelik taşıdığı ortaya çıktı. Bunun üzerine dosya kapsamında adı geçen futbolcu menajer, antrenör ve kulüp yöneticilerin tek tek ifadesi alındı. İFADELERİNDE SUÇLAMALARI REDDETTİLER Rizespor’un kendi başarısızlığı Trabzon’a ve Trabzonspor’a mal etmeye çalıştığını belirten Uğur Demirok,“Böyle onur kırıcı bur suçlamayı kabul etmiyorum. Zaman zaman konuştuklarımızın anlaşılmaması için ağzımızı kapatıyoruz. Şimal Cinaz’ı da sahalardan tanırım. Dostluğum yoktur. Özkan Doğan ve Metin Korkmaz ile herhangi bir ilişkim yoktur” dedi. Şamil Cinaz ile menajerlerle futbolculuk yaşantısında hiçbir bağının bulunmadığını, saha içerisinde konuşurken bazen ağızlarını kapattıklarını ve bunu da belirlemek için birçok maça bakılmasını istediğini söyledi. Diğer şüpheliler ve kulüp yöneticileri iddiaları reddetti. SAVCILIĞA TEMSİLCİ RAPORLARI GÖNDERİLDİ Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye Futbol Federasyonu’ndan (TFF) gözlemci ve hakem raporlarını istedi. TFF ise Rizespor’un kendilerine yönelik bir başvurusunun bulunmadığını belirterek, temsilci ve hakem raporlarında herhangi bir aykırılığın yer almadığını belirtti. Bu arada şüphelilerin HTS ve iletişim tespit kayıtlarının incelenmesi gerektiği yönünde oluşan talebi, sulh ceza hakimliği tarafından tüm şüphelilerin spor camiası üyesi olduğu ve birbiriyle arkadaş olabilecekleri gerekçesiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun işleneceği gerekçesiyle reddetti. KAZANÇ VEYA MENFAAT TESPİTİ YAPILAMADI Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturmaya gerek olmadığı yönünde verdiği kararda, maç sonucunda kazanç ve menfaat tespiti yapılamadığını belirtildi. Kararda, atılı suçun kanuni unsurları ile ilgili yalnızca müştekinin soyut iddialarının dosya kapsamında yer aldığı, bu iddiaların soruşturmanın başlatılması için gerekli olan basit şüpheden öteye gidemediği, kamu davasının açılabilmesi için şüpheyi oluşturacak herhangi bir delilin bulunmadığına hükmeden savcılık, kollukça düzenlenen 3 Ocak 2018 tarihli araştırma tutanağında şüpheli Uğur Demirok‘un “Trabzon kümeye ha, adama böyle k….. Trabzon kümeye diye bağırıyorlardı” şeklindeki sözlerinin 22 Ekim 2016 tarihinde oynanan Galatasaray-Trabzonspor maçının bitiminde söylendiği, şüpheliler Uğur Demirok ile Şamil Cinaz arasında maç esnasında elleri ile ağızlarını kapatarak yapmış oldukları konuşmanın şike anlaşması şeklinde bir konuşma olduğuna dair herhangi bir ize rastlanılmadığına yer verdi. Savcılık, iki futbolcunun menajerlerinin yönlendirmeleriyle bir şike anlaşması yaptıklarına ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığını belirtti.