Akgül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her sporcunun hayalinin olimpiyat şampiyonluğu sevinci yaşamak olduğunu belirtti. Son 4 yılın Avrupa, son 2 yılın da dünya şampiyonu olan bir sporcu olarak Rio'daki olimpiyatlara gittiğini aktaran Akgül, "Tüm rakiplerime karşı zaten üstünlüğüm vardı, bu üstünlüğümü orada kullanmak istiyordum. İyi rakiplerle güreştim ve hepsini yenerek olimpiyat şampiyonluğu madalyasına ulaştım." dedi. Akgül, olimpiyatlara hazırlık sürecinde bazı sıkıntılar yaşadığına da değinerek, "Avrupa şampiyonasında sakatlandım, bacağımda 20 santimetre yırtık vardı. Bu beni daha da hırslandırdı, belki orada şampiyon olsaydım, 5. Avrupa şampiyonluğunu elde etseydim, rehavete kapılıp 1-1,5 ay antrenman yapmayacaktım. Belki de olimpiyatları kaybedecektim. Yaradan sizin 'şer' gördüğünüzde belki 'hayır' vardır diyor. Bize de hayırlı bir olay nasip oldu ve olimpiyat şampiyonluğuna ulaştım." diye konuştu. Olimpiyatlarda kazandığı altın madalyayı 15 Temmuz şehitlerine armağan eden Akgül, ülkenin zor bir süreçten geçtiği dönemde, güzel bir sınav verdiğini dile getirdi. Akgül, şunları kaydetti "Orada verdiğimiz sınavda tüm dünyaya ülkemizin büyüklüğünü göstermek istedik ve bunu başardık. Altın madalyaya ulaştım ve İstiklal Marşımızı okutturdum. Böylece Türkiye'nin böyle darbe girişimleriyle yıkılmayacağını tüm dünyaya gösterdik. Şimdi önümüzde 2020 Olimpiyatları var. İnşallah 2020'de hedefim yine altın madalya. Sivas tarih boyunca güreşte en fazla şampiyon çıkarmış şehrimiz. Her gittiğim yerde memleketimi ön plana çıkarmayı seviyorum çünkü memleketim gerçekten bunu hak ediyor. 'Yiğitler' ve 'Yiğidolar' diyarı diyorlar, memleketimiz gerçekten bunu hak ediyor. Her gittiğim yerde gururla Sivaslıyım diyorum, çünkü doğma büyüme buralıyım ve burada yetiştim. Madalyamı önce ülkemize ardından da memleketime getiriyorum. Altın madalyayı memleketime getirdim ve buradaki insanlarla paylaşıyorum, en büyük gurur bu olsa gerek." Sivas'ın toprağında var Sivas'ın güreşte, Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonları çıkarmasının bir tesadüf olmadığına dikkati çeken Akgül, "Sivas'ın toprağında bu var. Sivas gibi şehirlere gerekli yatırımlar yapıldığı zaman nice şampiyonlar çıkacaktır." ifadelerini kullandı. Sakatlık yaşamaması durumunda 33-34 yaşlarına kadar güreşebileceğini ve 3. olimpiyat şampiyonluğunu da görebileceğini dile getiren Akgül, kendisine güvendiğini ve ikinci olimpiyat madalyasını almayı hedeflediğini söyledi. Akgül, kendine iyi bakarak 3. olimpiyat madalyasını almayı ve bir rekor kırmayı arzuladığını aktardı. Güreşte rol model benim Şampiyon güreşçi Taha Akgül, yeni nesil güreşçilerin kendisini örnek aldığını belirterek, şöyle devam etti "Güreşte rol model benim, dünyanın en iyisi oldum ve kendimi bir kez daha kanıtladım. Olimpiyatlarda en iyisi oluyorsan, 7 milyarda bir oluyorsun. Ben de bunu kanıtladım ve serbest güreşin dünyada en iyisiyim. Genç kardeşlerimiz bizi örnek alıyor, sadece şampiyonluğumuzla değil karakterimizle de örnek alıyorlar. Ben onlara elimden geldiği kadarıyla örnek olmaya çalışıyorum. Şampiyonluk gelip geçici, önemli olan karakter ve dünya hayatına veda ettikten sonra arkandan güzel konuşulması. Yaşar Doğu efsane ve arkasından güzel konuşuluyor, ben de böyle bir izlenim bırakmak istiyorum. Yaşamımı hep bunun üzerine kuruyorum, mütevazi olmaya, kimseyi kırmamaya, özelikle genç kardeşlerimize örnek olmaya ve onlara doğru bir rol model olmaya çalışıyorum. İnşallah bizi örnek alırlar ve onlar da başarılı olurlar." Olimpiyatlarda kendisini yalnız bırakmayan annesinin sürekli dua ettiğini anımsatan Taha Akgül, gizli kahramanının da şüphesiz annesi olduğunu ve aldığı altın madalyayı ona armağan ettiğini sözlerine ekledi.