Yazıma özür dilemek ile başlamak istiyorum, hatta aynı şekilde devam edip, aynı şekilde sonlandırmak istiyorum bu yazıyı. Bu özürü kimden dileyeceğiz peki? Şaşırmayın, “olur mu öyle şey?” demeyin! Olur, olmalı da… Bu yazı, bu özür, canla başla Bursaspor formasını sahada taşımaya çalışan kadromuzdaki tüm futbolcularımıza… Evet, özür dileriz! Çocuk denilebilecek yaşta omuzlarınıza o formanın ağırlığını yüklemek zorunda kaldığımız için özür dileriz. Tuzlaspor’un kalemize acımasızca yüklendiği her bir dakika için özür dileriz! Rakip takım oyuna sonradan yedek olarak Erkan Zengin ve Ömer Şişmanoğlu gibi isimleri alırken, sizlere 17’sinde, 18’inde, 19’unda A takım ilk onbir sorumluluğu vermek zorunda kaldığımız için özür dileriz! Sezon başından bugüne kadar göstermiş olduğunuz olağanüstü başarılarınızı, insanüstü çabalarınızı, Bursaspor armasını, yani aslında onurumuzu yerlere düşürmeyişinizi sadece bir kuru köşe yazısı, bir kuru tebrik ile geçiştirdiğimiz için özür dileriz! Özür dileriz! Genç yaşlarınıza rağmen, bunca mücade, bunca emek, bunca çilenize karşılık sizlere maddi ve manevi anlamda tam ve yeterli destek olamadığımız için, sahip çıkamadığımız için özür dileriz! Biz sizden özür dileriz. Aynı zamanda bugüne kadar yaptıklarınız için de ayrıca teşekkür ederiz. Sezon sonu nasıl bir tablo ortaya çıkarsa çıksın, şunu bilin ki, bu kulüp var olduğu sürece hep hatırlanacak ve hep övgülerle bahsedileceksiniz. İlk iki artık hayal gibi görünse de, en azından Play-Off grubuna kalacağınıza inanıyorum. Bugüne kadar yaptıklarınızın karşılığı en azından bu olmalı. Siz bunu ve tüm güzellikleri hak ediyorsunuz. Allah yolunuzu açık etsin.