Geçtiğimiz hafta İzmir deplasmanında alınan kötü mağlubiyet ve akabinde destek gecesinden bir gün önce organizasyonun iptalinden kaynaklı camiadaki aşırı moral bozukluğu, takımın da motivasyonunu olumsuz yönde etkileyecektir diye düşünüyordum. Lider Hatayspor ile oynadığımız maçın ilk 20 dakikasındaki coşkulu ve istekli futbol bu düşüncemi çürüttü. 11.dakikada Seleznov ile gelen golden sonra, özellikle Onur ile yakalanan pozisyon da gol ile sonuçlansa, maçın seyri ciddi anlamda değişecek ve hatta belki bu sezon ilk kez uzun bir aradan sonra çok rahat bir şekilde maçımızı seyredebilecektik... Ama biz Bursaspor'luyuz ya, olmaz, haram bize böyle şeyler... İlla ki, o tırnaklar bitecek parmaklardaki... İllaki bir nefes darlığı çekilecek, o nabız, o tansiyon illa ki bir tavan yapacak... Bizim sevdanın tadı da böyle çıkıyor be! Boşuna mı demişler; "Adı Aşk Bu Eziyetin" diye? İlk onbirdeki bir iki yetersiz performans dışında genel olarak kadro seçmi oldukça iyiydi.. Bazı isimlerin ilk 11'de olmaması, hatta bazı isimlerin kadroda bile olmaması İbrahim Üzülmez farkını ortaya koydu. Gözlerim sahadan ziyade İbrahim Hoca'nın üzerindeydi.. Pozisyonlarda ki tepkileri, vücut dili, onun ne kadar kazanma hırsına sahip olduğunu bir kez daha gösterdi... Ve bu hırs, hem tribündeki taraftarların, hemde maçı ekranlardan seyredenlerin beğenisini kazandı. Özellikle maç sonu yaptığı, "Birileri gidecek birileri gelecek. Bugünde transferlerle ilgili çalışmalar yapacağım. Bursaspor’un formasını memur zihniyeti içerisinde olan kim olursa olsun göndereceğim." açıklaması dikkat çekiciliği kadar, aslında bugüne dek Bursaspor taraftarının yetkili kişilerin ağzından duymak isteyipte duyamadığı bir açıklamaydı.. Ne mutlu bize ki, bizimle aynı görüşte olan, ve bunu söylemleriyle kamuoyu ile paylaşan bir hoca geldi başımıza... Daha gelmeden sırf Beşiktaş’lı diye eleştirilen bir isim, şu açıklama ile bir çok Bursaspor’ludan çok daha fazla Bursaspor’lu çıktı. Deli İbrahim Üzülmez, bizi de üzmez.. Hali, tavrı, profesyonelliği, bulunduğu yeri bilmesi ve ona göre davranması, açıklamaları, bunu gösteriyor. Kötü giden bir 2019'u galibiyetle ve güzel bir maçla kapatmak oldukça iyi oldu, 2020'nin de Bursaspor açısından iyi geçmesi için bir sağlam bir umut oldu. O halde "Mutlu Yıllar"... Destek Gecesi Rezaleti... Büyükşehir Belediyesi ve Valilik çalışmaları ile geçtiğimiz Cuma gecesi Bursaspor adına bir destek gecesinin düzenleneceği açıklanmıştı günler öncesinden. Bu destek gecesi TV 8,5 kanalından canlı olarak da yayınlanacaktı. Her platformda bu destek gecesinin tanıtımları yapılmışken, organizasyondan bir gün önce kanalın programı yayın akışından kaldırmasıyla patlak verdi bu rezalet. Destek gecesinin öncesinde, ve iptalinin ardından da ses çıkmayan tek kurum Bursa Sanayi ve Ticaret Odası, ve başkanı İbrahim Burkay'dı. Gece BTSO'nun yeteri kadar destek vermemesi sebebiyle iptal edilmişti. En azından sosyal medya ve o mecrada ki aklı başında insanların paylaşımları bu şekildeydi. Doğruydu da.. Dolayısıyla sosyal medyada ciddi bir protesto eylemi başlattı taraftar. BTSO'nun hesaplarına sembolik rakamlarla bağış adı altında havale işlemleri yapılırken, bir yandan da BTSO Başkanı İbrahim Burkay yoğun katılımlı bir şekilde istifaya davet edildi. Ardından BTSO başkanı sosyal medya hesabından açıklamalar yapma gereği duydu.. Yalnız Başkan'ın açıklamalarında kafa karıştıran, hatta göze, kulağa, akla, mantığa çok hoş gelmeyen bir iki cümle var; "Bursaspor’umuzu yönetim zaafiyetinden, proje kısırlığından, güven sorunundan ve ekonomik darboğazdan kurtarmak üzere gereğini yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. 4 Ocak 2020, Cumartesi günü detaylarını kamuoyu ve siz değerli taraftarlarımız ile paylaşacağım #YenidenBüyükBursaspor hareketimiz ile Bursaspor’umuzu layık olduğu yere birlikte getireceğiz. Selam ve sevgilerimle." diyor İbrahim Burkay.. Böyle bir açıklamayı ancak başta Bursaspor Divan Kurulu, veya Bursaspor Genel Kurulu'nda bir başkan adayı ve ekibinden biri yapabilir.. Biraz haddi aşan bir açıklama olmuş bu. Ayrıca, inanılmaz mesajlar, inanılmaz şifreler içeriyor.. Yorumu sizlere bırakıyorum...