Dün, Bursaspor ve Bursa şehrinin sadece sportif açıdan değil, her anlamda küme düştüğünü yeniden anladığımız bir gün oldu. Bir kez daha farkına varıldı ki Bursaspor, taraftarı haricinde kimsenin umrunda değil. Bu saatten sonra kimse lobiden, siyasi destekten ve Bursaspor’u kurtarma planlarından bahsetmesin lütfen. “GÖREVDEN AFFINI “ İSTEMELİ Buradan Bursaspor Başkanlığına atanan Ömer Furkan Banaz’a sormak istyorum; 16 yaşında üzerinde Bursaspor armasını taşıyan çocuklar yabancı madde yağmuruna tutulup soyunma odasına polis barikatı eşliğinde giderken, siz nasıl “Bunlar futbolun içinde olan şeyler” minvalinde açıklamalarda bulunuyorsunuz? Hayatınızda Bursaspor Başkanı olarak atanmadan önce kaç kez futbol maçı izlediniz ki futbol hakkında bu kadar rahat yorumda bulunabiliyorsunuz ? Siz siyasetçi değil, Bursaspor Başkanısınız. Bu ağırlığı kaldıramayacaksanız lütfen “görevden affınızı” isteyin. Ya siz sayın belediye başkanları, vali, milletvekilleri ve diğer dinamikler, Bursaspor’u Diyarbakır deplasmanında yalnız bırakıp kafilede yer almazken, gerçekten hiç vicdanınız sızlamadı mı? 16-17 yaşındaki çocukları nasıl sahipsiz bırakabildiniz? Bu çocukların başına en ufak bir şey gelme ihtimalini nasıl göze alırsınız? İnanın aklım almıyor. NEDEN TECRÜBELİ HAKEM GELEMEDİ? Bursaspor yönetimi hafta içerisinde TFF ile görüşüp bu maça tecrübeli bir Süper Lig hakeminin atanmasını nasıl sağlayamaz, en kötü ihtimal bu karşılaşmanın tarafsız sahaya alınmasının yolunu nasıl açamaz, nasıl her yapılana kafa sallar inanamıyorum. Benim Bursaspor büyüklüğü algım bu değil. Ama maalesef Bursaspor’un büyüklüğünü kavrayamayan yöneticiler olduğu sürece hiçbir şeyin değişmeyeceği kesin. Keşke Bursa şehrinin ve Bursaspor camiasının refleksleri kuvvetli olsa da bu yaşananların bir bedeli olabilse. Ama inanın yarından itibaren hiçbir şey olmamış gibi her şey devam edecek. Birilerinin Bursaspor’ unutturma, insanları yeşil beyazdan soğutma planı var. Artık bu bir gerçek. Ama şundan emin olun ki bu düşünce hiçbir zaman hayalden öteye gidemeyecek. Skor hiç önemli değil. Çocuklar eninde sonunda sağ salim Bursa’ya geldiler. Önemli olan bu. Hepsiyle ne kadar gurur duyulsa az. Kötü giden her şeyin bedelini Vakıfköy ödüyor, bu zihniyet devam ettiği sürece ödemeye de devam edecek.