Bursaspor Kulübü TFF, Hukuk ve İdari İşlerden Sorumlu As Başkanı Hakan Dinçtürk basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi. Fenerbahçe Spor Kulübü ile kendi evimizde oynadığımız maç sırasında seyircimizin sahaya girmesinden sonra bir spor kanalında hakkımda yürütülen linç kampanyası nedeni ile kamuoyuna açıklamamdır. Öncelikle müsabaka sırasında sahaya seyirci girmesini kimsenin tasvip etmeyeceği gibi, tarafım da bunu doğru bulmamaktadır. Ancak Bursaspor Camiası olarak biz bir bütünüz. İyi yapılan da camiamıza aittir ,kötü yapılan da. Bize düşen, aile bireyleri içerisinde hata yapanları dışlamak olmayıp tam tersine doğru yolu gösterip, kazanmaya çalışmaktır. Üniversite öğrencisi olan genç renkdaşımıza da tarafımca tam olarak bu yapılmış ve abisi olarak, yaptığı eylem ile kulübümüze ve kendisine verdiği zararlar tek tek izah edilmiş ve nasihatler verilmiştir. Tarafım, spor kulübü yöneticisi olmak ile birlikte aynı zamanda bir avukattır. Dolayısı ile karakolda bulunmamın nedeni Bursaspor yöneticisi olarak değil, avukat kimliğim nedeni iledir. Avukatın müvekkilini seçme özgürlüğünü kimsenin kısıtlama hakkı olmadığı gibi, müvekkilin de, avukatını seçme özgürlüğünü kimse kısıtlayamaz. Bu nedenle genç kardeşimizin karakoldaki ifade sürecinde müdafii vekili olarak kendi hür irademle yer almış bulunmaktayım. Tarafımın bu süreç içerisinde yer alması, rakibin Fenerbahçe Spor Kulübü olması ile alakalı bir durum değildir. Takımdaşlık ruhumuz, bir hata yapmış da olsa aile fertlerine sahip çıkılmasını gerektirdiği içindir. Bu nedenle başka renklere gönül vermiş bulunan taraftarlardan, eğer bir yanlış anlaşılma nedeni ile üzülenler var ise hepsinden ayrı ayrı özür dilerim. Yayın ilkeleri artık tüm ülke tarafından malum hale gelmiş bulunan bir spor programında, bu konuda saatlerce kışkırtıcı haber yapılarak, futbol kamuoyu provake edilmeye çalışılmıştır. Program sırasında telefonum defalarca aranmış, ancak programın reytinglerine hizmet etmek istemediğimden aramalara cevap verilmemiştir. Program yorumcuları Ertem Şener ve Sinan Engin tarafından yapılan yorumların hukuk dışına çıkması, hakkında henüz soruşturma başlamış bulunan bir konuda ve daha kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadan, müvekkilimin suçlu ilan edilmesi ve bunun ile de yetinilmeyip, müvekkilime kanunen yöneltilen suç iddiası ile hiç alakası olmadığı halde kendisine TERÖRİST denmesi nedeni ile yayına bağlanılmış ve gerektiği şekli ile cevap verilmiştir. Telefon bağlantısının bitmesinin hemen ardından ise Sinan Engin tarafından programı seyreden tüm kamuoyu önünde tarafıma tehditlerde bulunulmuştur. Bursa’nın tüm ağababalarının kendisini bizzat tanıdığını ifade etmiştir. Bursa’nın ağababaları kimlerdir, tarafım bilmemek ile birlikte, Bursasporlu mahalle çocukları Sinan Engin’in kim olduğunu 2004 senesindeki Rizespor ve Akçaabat Sebatspor maçlarından çok iyi bilmektedir. Tarafıma “sen nasıl bir adamsın” şeklinde hitapta bulunan Ertem Şener’e ise cevap olarak sadece “Cıvık bir Adam” olmadığımı belirtmek ile yetineceğim. Ahmet Çakar’ın da bilmesinde fayda vardır ki, benim görevim gece yarılarında reyting uğruna spor programlarını stand up gösterisine çevirmek değil, ne mutlu ki karakollarda müvekkillerimin hukuki haklarını savunmaktır. Ayrıca genel kurul oyları ile seçilmiş olduğum sizin anlayamayacağınız kadar büyük bu camia içinde, küçük bir yönetici olmak, belboy olmak,kapıda bekçi olmak, başınız dik,alnınız açık olduğu müddetçe onur duyulacak ve şerefle yapılacak görevlerdir. Alışmış olduğunuz lale devri düzeni içerisinde bir spor kulübü yöneticisinin sizlere boyun eğmemesi bu kadar mı sizi şaşırttı ve kimyanızı bozdu? Hakkımda linç kampanyası yürütmeye çalışan sizler “terzi kendi söküğünü dikemez” sözüne kanmayın.Bir avukat olarak haklarımı sonuna kadar arayacağımı çok iyi bilin. Tarafıma yapılan tehditler ve kişilik haklarıma yapılan saldırıların hesabının yargı önünde sorulacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Bu süreç içerisinde üzdüğüm, kırdığım her kim var ise kamuoyu önünde tekrar özür dilerim. Kaynak: Av.Hakan DİNÇTÜRK