İkinci sıradaki Akhisar'dan 2 puan geride... Yeşil-beyazlı takımın, Timsah Arena'daki maçlarını 10-12 bin civarında taraftar izliyor. Gerçi, Futbol Federasyonu da maçları büyük oranda sıkıntılı gün ve saatlere koyuyor. Ama açık konuşmak lazım: Süper Lig'e dönme yolunda, 2005-2006 sezonunda Lig A döneminde yaşayan o heyecan, o coşku yok şehirde... 2010'da yakalanan sinerji de henüz yakalanmış değil maalesef... 5 HALKA KENETLENİRSE... Hani şu meşhur 5'li zincir vardı ya; Yönetim, teknik adam, futbolcu, taraftar ve yerel basından oluşan... İşte zincirin halkaları, henüz tam anlamıyla kenetlenemedi. İletişim sıkıntısı ve zamanında bilgi paylaşımında yaşanan eksiklik nedeniyle, herkes sosyal medyadan okuduğuna veya kulaktan dolma bilgilere inanıp, üzerine yorum yapar oldu. Bilirsiniz, "sıkıntı bulaşıdır" derler... Hele bu sıkıntı, bir de stresle birleşirse, işte o zaman işler daha da zorlaşır! TARAFTARDAN TAM DESTEK Ancaaak... Dün Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri'ne gelen tribün liderleri ve taraftarlar, yönetim ve futbolculara destek verdiler. Sohbet ettiler, düşüncelerini aktardılar. Futbolculara, "Siz yeter ki, sahada savaşın. Hep destek, tam destek bizden" dediler. Kazasız belasız deplasmanlar için kurbanlar kesildi. SÜPER LİG'E DÖNÜŞ YÜRÜYÜŞÜ Sonra Teksas Taraftarlar Derneği Başkanı Mehmet Güzelsöz, 18 Aralık Çarşamba akşamı 20.00'de Kamberler'den başlayıp Atatürk Stadı'nda bitecek bir Süper Lig'e dönüş yürüyüşüne tüm taraftarları davet etti. ŞEHRİNİ SAVUN ARKADAŞ... Bence, bu ziyaret ve haftaya yapılacak taraftar yürüyüşü; Bursaspor camiasında yeni bir kenetlenmenin fitilini ateşleyecek. "Şehrini müdafaa et" sloganından hareketle; Bazı durağanlaşan kesimleri harekete geçirecek. Safları sıklaştıracak! "Armaya küsülmez" anlayışını camiaya hatırlatacak. Bursa'nın gücünü, bir defa daha dosta düşmana gösterecek. ŞAMPİYONLUĞA SELAM DURMAK İÇİN... Ayrıca... Bu yürüyüş; Atatürk Stadı'nın manevi huzurunda, 16 Mayıs 2010'da yaşanan şampiyonluğa da... O unutulmaz hatıralara da selam duracak!.. "Aşkının tarifi yok, kelimelere sığmaz! Anlatsın Altıparmak, dinlesin Muradiye!" tezahüratlarıyla, Çatalfırın, Altıparmak ve Muradiye yine inleyecek! Ardından... "Yeşil-beyaz bir aşk bu" dizeleriyle başlayıp, "Ezber bozduk, şampiyon olduk" diye devam eden ve "Kelimeler sığmayan bu aşkın adı Bursaspor" sözleri haykırılacak... Sonra; "Biz senin rengine aşığız!" Ve... "Babamın omzunda gelmiştim yanına... Aşık olmuştum ben sana Atatürk Stadı'nda..." şarkıları, onlarca meşalelenin eşliğinde geceyi aydınlatacak, yürekleri ısıtacak!.. MEŞALEYİ TUTUŞTURMAK İÇİN... Hatta, inanıyorum ki; En sonunda Süper Lig'e dönüş biletini getirecek o meşaleyi tutuşturacak! Öyle ya; Kimse "armudun sapı, üzümün çöpü" demeden, eskiden olduğu gibi kenetlenirse... 18 Aralık'ta Zafer Meydanı'ndan Altıparmak'a doğru inecek o kartopunun bir çığa dönüşebilmesi için, sandığındaki bayrak ve atkıları çıkarırsa... Herkes bir işin ucundan tutarsa... Tribünler, hep bir ağızdan, yine "Şampiyon Bursaspor" diye haykırırsa... KÜKREMİŞ SELİN ÖNÜNDE KİM DURABİLİR Kİ? Tribünler, yine dolar... O büyük coşku ve destek; son düdüğe kadar devam ederse... Genci yaşlısı, eskisi yenisi, "armayı sarıp sarmalayıp" yüceltirse... İşte o zaman, bu kükremiş selin önünde hiçbir "bent" duramaz! Bu arma da "küllerinden yeniden doğarak" gerçek yeri olan Süper Lig'e döner... VAR MISINIZ?.. Aslında, fazla söze gerek yok... Bu camia, her türlü zorluğa ve imkansızlığa rağmen, 2006'da ve 2010'da "zor" deneni başardıysa... Yeşil-beyaz devrime imza attıysa... İsterse, yine başarır. Yine destan yazar!.. Öyleyse; Bu kıvılcımı çakmaya... Kenetlenerek, meşaleyi tutuşturmaya... #BaşkaBursasporYok diyerek, bir bütün olmaya... ...Ve "yuvaya dönüş ateşini" yakmaya... Var mısınız?..