Denetleme Kurulu adına Serdar Güllülü bilgilendirme yaptı. Güllülü, “Bu bizim ikinci dönemimiz. Bizim iki eserimiz vardı. Bunlar mali genel kurul ve genel kurulda rapor hazırladık. Bursaspor Kulübü’nün nasıl ve ne şekilde daha iyi noktaya gelmesi, profesyonelce yönetilmesi için tespit ve tavsiyelerimizi sunduk. Geçmiş yönetimle bir iletişim sağlayamadık. Yeni yönetime yaptığımız görüşmelerde gerekli konuları anlattık. Öncelikli olarak kulübümüzün kurullarının en iyi şekilde çalışması, mali departmanların tıkırında çalışması gerektiğini vurguladık. Bizleri gerçek anlamda savunacak hukuk biriminin yokluğunu hissediyoruz. Hukuktan başlamak üzere çalışma yapılmasını istedik. Başkan ve yönetim bunu yerine getirdiler. Geçmiş dönemle ilgili ibra sorunu var. Kulübü mail açıdan ayağa kaldırmak gerek. Hukuk’un başına Tahkim Kurulu üyesi ekibi ile geldi ve çalışmalara başladı. Bizim elimizi güçlendirdi. Ali Ay yönetimi ibra olmamıştı. Bağımsız Denetleme Kurulu olarak toplandık. İş bölümünü gerçekleştirdik. En hızlı şekilde denetleme raporunu yönetime ilettik. Bağımsız denetleme için biz iki, yönetim bir şirket önerdi ve biriyle çalışmalar başladı. Bağımsız denetleme kurul ortaya çıktı. Bunu kendi raporumuzla birlikte bunu 12 Kasım’da yönetime sunduk. Onlarda yargıya taşıdı. Olay yargıya taşındığı için, fazla detaya girmek istemiyorum. Yıllardır Bursaspor kulübü ciddi zararlar ediyor. Bu zararlar 3-5 milyon seviyelerinde değil. Bunlar katlanarak artmaya devam ediyor. Bu zarar kelimesini ortadan kaldırmak. Giderleri kontrol edip, gelir getirici faaliyetler için girişimlerde bulunmak istedik. Bu da demokratikleşme ile gerçekleşebilir. “Ali Ay yönetimi kendi alacaklarını kurtarabilmek için ipotek koymak istemişti. Kendilerine çek kesmişlerdi. Denetleme olarak bir önerge verdik. Bu hakkımızı kullanarak bu tuzağa Bursaspor’un düşmesini önledik. Gerçekleşmiş olsaydı. Bırakın tahtayı açmayı, çok kötü duruma giderdi. Tüzüğün belirlediği demokratik hakları bilip kullanması en önemli noktamız. Denetleme kurulu olarak ibra olayı ile ilgili olarak en ince noktasına kadar yönetime ulaştırdık. ZARARA DUR DENİLDİ “En büyük sıkıntı borçlarımız. 23 Haziran 2019’da borç 483 milyon 200 TL civarındaydı. Şu anda durum, eski futbolcuların birçoğu ile yollar ayrıldı. Tahta açılınca yeni oyuncular katıldı. Geldiler ve gittileri topladığımızda borcumuz vergiler, faizlerle birlikte 447 milyon TL seviyelerine düştüğü görüldü. Gelir ve giderler 129 milyon gelir, aynı tarihlerde 135 milyonluk gider var. Bu rakamlar 23 haziranda 76 gelir, 79 giderdeydi. Bu zararın olağanüstü giderlerle ilgiliydi. FIFA ve diğer kurallardan gelen ödemelerdi. Ondan ötürü 3 milyonluk zararda artış oldu. Faaliyetle ilgili değil bu konu. Faaliyette başa baş gelmiş, zarara dur demişiz. BTSO DESTEK VERMELİ “Sanayicilerimiz maalesef sınıfta kaldılar. Burada İbrahim Burkay’a büyük görev düşüyor. BTSO Başkanının taşın altına eline sokmasını rica ediyoruz. Birinci aşama zarara dur deyip; kademe kademe artıya geçmek. Bu tarih itibariyle sağlandı. Büyük çalışma var. Neticeler alınıyor. Ama yetmez. Daha büyük çaba harcanıyor. Borca girmenin en büyük nedeni transfer gelir ve giderleri. 1 milyar civarında gelir, 1,8 milyar gider var. En büyük zarar ettiğimiz yer naklen yayın gelirleri 2018 200’dan 100 milyon civarına düştü. Kulübü zorlayan nokta bu.” Başkanımız Mesut Mestan, Divan Kurulu’nda yaptığı konuşmada, üyelerin kendisine yönelttiği soruları yanıtladı. Başkanımız Mesut Mestan, “Bu sezon maalesef Bursaspor’a ilesi zor süreçten geçiyor. Her konuyu gündeme getirmiyoruz. Kulübün menfaatleri doğrultusunda kamuoyunda paylaşmıyoruz. Beş aydır hedefimiz gözümüzü kapatın, kulağımızı tıkayıp sezon sonu Süper Lige nasıl döneriz. Bu lige yakışmıyoruz bende biliyorum. Üzülerek maçlara çıkıyoruz. Bu kulüp şampiyonlar ligin dede oynadı. Bu benim yaşantımda Bursaspor’un zor gününde başkan olduk. Bunun üstesinden kalkmaya çalışıyoruz. Bizim değil, hepimiz birlik olursak çıkarız. Geçen divan toplantısına gelemedim. Tahta ile sıkıntılar vardı. Gidenlerde kırgın onlarla uğraştık. Vergi borçları SGK derken borçsuz kağıdı almamız gerekiyordu. Aldık. Bu süreçte ilişkisi kesilenler TFF’ye gitmişler. Hem şikayet etmiş, hem oynamak istemiyorlar. Uygun şartlarda transferleri gerçekleştirildi. Süper Lig’de olsa 2 katlarına satabilirdik” diyerek şöyle devam etti. TFF’DEN BİR KURUŞ GELMEYECEK “Bu süreçte tahtadaki borçların tamamını kapattık. Uzun olmasının sebebi bir müddetini ödeyin. Bursaspor’da para var, sahip çıkarlar diye fedakarlık yapmadı. Tesbit edilen oyuncuları 1 yıllık bütçe 25 milyonluk bütçe yaptık. Teknik heyet dahil. Kulübün gelir satıştan. TFF’den bir kuruş gelmeyecek. Bursaspor formasından duran sponsorlardan aldık. Onun dışında delikli bir kuruş yok. 2. Lig’de oynarken güç birliği vardı. Bursa dışında herkes bizi çok büyük aile olarak görüyor. Biz birlik olamıyoruz. KENETLENMEK LAZIM “Kızgınlıkları küskünlükleri bir kenara bırakıp bu takımı Süper Lige nasıl çıkarırız bunu düşünelim. Süper lige çıkmamızı istemeyen çok insan var. 6-7 takım süper ligi zorluyor. 12 maça baktığımızda aldığımız puanlarla başarılı olduğumuz görünüyor. Hedefimiz Süper lig. Çıkmak istiyoruz. Bütün umudumuzu buna göre ayarladık. 40 milyon bütçe azaldı görünüyor. Tasarrufa gittik. Küçüldük. Şu an hesaplarımız tutuyor. Bursaspor’u biz omuzlarımızda taşıyamayız. Bunu burada söylemek istiyorum. Bu yönetim bu yükün altından kalkamaz. Buraya kadar başarıyla geldik. Elektrik, su doğalgaz, SGK, Vergi borcu var. Personele var. 4 ay personel maaşı ödedik. Personele teşekkür ediyorum. Futbolcularıma teşekkür ediyorum. Onlarda süper lige çıkarmak için çalışıyorlar. Şimdi kenetlenme zamanı. Geldi de geçiyor. Hep birlikte yapalım. Bizler emanetçiyiz, Bugün var yarın yokuz. Bizim Bursaspor’a ihtiyacımız var.” -6 PUAN AÇIKLAMASI “Son günlerde 6 milyon Euro borç var ben söyledim. Bazılarını erteletiyoruz. Futbolculara borçlarımız var. FIFA’dan 30-60 günde öde der. Ödemezsen -6 puan silinir ve 3 yıl transfer yasağı gelir. Sezon sonuna kadar böyle bir şey beklemiyoruz. Yönetim olarak hazırlıklıyız. Hep birlikte hareket etmeliyiz. Bursasporlu iş adamlarından bir kuruş katkı yok. Sadece cefakar taraftarımız var. Onların aldıkları kombine ve biletler. Onlar işi yokuşa sürüyor. İbrahim Yazıcı, Levent Kızıl bir kuruş vermedi. Ama Bursaspor’u şampiyon yapmışlardır. Bizde katkı yaptık. Verdiğinde de suç, vermediğinde de suç. Para vermekle bu iş olmaz. Önemli olan kulübü sahiplenmek. -3 puanı neden aldığımız biliyor. Futbolcular beni teselli ettiler. Biz böyle kenetlenmişken, sizlerin de kenetlenmesini istiyoruz.” İSİM HAKKI OLUMSUZ “İsim hakkı yıllardır devam ediyor. İş adamları da kaçıyor. Biz görüşme yapıyoruz. Çok sağlıklı konuşmuyor. Socar geldi. Başka kulüpler devreye girdi. Elektrik borcu var 1 milyonu ödedik 1.6 milyon TL kaldı. Bursaspor -6 puan geldi diye maç günü yazılıyor. Bu kulübün borcunu ödemeye değil, iyi yönetmeye gelir. Kulübün geliri sıfır. 400 milyon TL’yi cebinden ödemez. Levent Kızıl başkan bende genel sekreterdim. Kongreden kongreye konuluyor, kulüp fikir alışverişinde bulunsun diye Divan oluşturuldu. Herkese teşekkür ediyorum. Divan Kurulu üyeleri hepimiz evlerimizden fedakarlık yapıyoruz, Bursaspor’u sevdiğimiz için. Biz satış yetkisini bile almadık. Bugüne kadar hiçbir başkan helalleşmeden gitti. Futbolcu kötü, yönetici kötü. Bir tek Pablo Martin Batalla’ya çiçek verip gönderdik.