Bursa Tv Spor Müdürü Uğur Engin sosyal medya hesabından şu açıklamayı paylaştı. "Bursaspor Kulübünün nasıl soyulduğunu ortaya çıkardıktan sonra bilinçli olarak benim aleyhimde haber yaptırılmaya başlandı. Bursaspor ve Ankaragücü taraftarı olmam her yerde sevilmem ve gerçekleri gün yüzüne çıkarmam bazılarını oldukça rahatsız etti. Eğer ben o ses kaydını yayınlamasaydım yalancı bir basın mensubu olarak lanse edilecektim. Fakat ses kaydı yayınlanınca ve bu ses kaydı ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına gideceğim, kulüpler nasıl soyulur onu Sayın Cumhurbaşkanımıza anlatacağım deyince işler değişti. Dün Bursaspor Kulübü Başkanı bu konu için özel bir canlı yayın yaptı. Yanına ise dönemin adamlarını alarak yandaş yayın gerçekleştirdi. Neden bu konu sizi bu kadar rahatsız etti. Neden Bursa TV'ye bağlanıp konuşmadı? Ben Bursaspor Başkanı Ali Ay Bursaspor Kulübünün parasını çaldı demedim ki. Bursaspor Kulübü menajerler tarafından soyuldu dedim. Uyarmama rağmen dinlemediler dedim. Tüm bu olaylara rağmen güce tapan (paraya tav olan) bazı insanlar benimle ilgili yalan yanlış asılsız olaylar ortaya çıkartarak algı operasyonu yaptı. Benim UEFA Avrupa Ligi yarı final maçında Fenerbahçe ile Manchester United arasında oynanan maçta olmam Fenerbahçeli olduğumu gösteriyormuş. Siz beyninizi mi yediniz. Ben basın mensubuyum o maçta olmak en doğal hakkım ve Bursa şehrini temsilen basın tribününde bir tek ben o maçı izleyebilme hakkına kavuştum. TSYD Bursa Başkan yardımcısı Mehmet Ali Ekmekçi buna canlı şahit. Ayrıca orada Mourinho'ya sorduğum sorular dünya gündeminde manşet olmuş ve dünyaca ünlü teknik adamla fotoğraf çekinip bunu da paylaşmıştım. Diğer bir konu Bursaspor TV'de çalışıp Ali Ay yönetimi gelince oradan ayrılmammış. Buda yalan. Ben Recep Bölükbaşı döneminde o kanalda staj yaptım. Daha sonra okulum bitti ve tekrar geri geldim. Sonra Bursaspor Tv'de 2 ay çalışıp İstanbul'a Ay yapım'a (Film şirketi) geçtim. Ve Bursaspor TV'de çalıştığım süre boyunca bir kuruş para almadım. Yol paramı dahi kendi cebimden verdim. Sigortamı bile yapmadılar. Buna o dönem Bursaspor TV'de müdür olarak görev yapan Burak Uçar'da şahittir. Eğer ben Mehmet Gerçeksi gibi yalancı olsam onun hiçbir şey yapmadan 6 bin TL aylık aldığı yerde Kulübü şikayet eder ve dava açardım. Bunlar beni sigortasız beş kuruş vermeden çalıştırdı diye. Ve ben o zaman sabah akşam çalışıp sigortam olmadığı halde ekrana dahi çıkıyordum. Yani demek istediğim dava açsam büyük para kazanırdım. Ama ben Bursasporluyum. Bazıları gibi menfaatçi değil çıkarsız Bursasporluyum. Ama sizin Allah'a inancınız ve Allah'tan korkunuz yok. Yalan ve iftira size yuva yapmış. Bir diğer konu ise Bursaspor Kulübüne oyuncu önermişim ve bu oyuncunun transferinden para talep etmişim. Allah sizi nasıl biliyorsa öyle yapsın. Ne zaman demişim bunu çıksın açıklasın bir tane yönetici açıklasın birisi. Bizim haramla işimiz olmaz. Çok şükür Babamız bizim boğazımızdan haram lokma geçirmedi bu zamana kadar ve bizde Ailemizden öğrendiklerimizi ömrümüzün sonuna kadar sürdürmekle yükümlüyüz. En büyük duamız "Allah az verip çektirmesin çok verip azdırmasın..." Bizi bilen bilir. Ama yalan yanlış haberlerle algı oluşturup insanları yanlış yönlendiren bazı sayfaları bugün mahkemeye verdim. Bakalım nasıl hesap verecekler. Özellikle sahte hesaplar açılıp bana küfürler ettiriyorlar. Kimin ve kimlerin yaptıkları da belli. Dümenleri bozuluyor bazılarının. Bunların Bursaspor falan umrunda değil. Bunlar kenenin peşinde. Ama aralarında gerçekten Bursaspor için mücadele eden taraftarlarda çok fazla. Benim kadar taraftarlara söz hakkı veren programda konuk eden bir tane basın mensubu gösterin adamsanız. Herkes bu adamları görmezden gelirken değer vermezken ben onların ne kadar değerli olduklarını herkese lanse ettim. Çıkarsız Bursasporluların sesini duyurdum. Ben bunları yaparken bazı basın mensupları menajerlerle bir araya gelip yemekler yerken kimse ağzını açmadı. Görmezden geldi herkes. Kulübü soyuyorlar buna izin vermeyin demem herkesi rahatsız etti. Futbolcunun menajeri her şeyi çıkıp anlatırken üst merciler bu konunun kapanmasını istedi. Bu kadar mı kör olduk biz. Bu kadar mı doğrulardan kaçar olduk. Doğruları söylemek neden suç oldu? Benim inandığım, güvendiğim bir tek Allah. Allah her şeyi görüyor. O çok büyük."