“Tolga ağabey, çok güzel yazmışssın ama ben bunu yayınlarsam işimden olurum”. Yazarlık benim profesyonel mesleğim değil, fakat çoğu editörün ekmeğini çıkardıkları meslekleri. Saygı duymak gerekir. “Tamam ağabey, sen işinden olma tabi, fakat kendi düşüncelerimi aktaramayacaksam benden de yazı bekleme artık.” İşte bu nedenlerden dolayı bırakmıştım o çok sevdiğim köşeleri.. Birkaç yıl sonra, dün akşam bir telefon aldım.. Bursasporx.com'da benim için bir köşe ayırdıklarını söylediler. Çok heyecanlandım, çok sevindim... Düşünmeden kabul ettim... Bu vesile ile Bursaspor gündemini en güncel ve en zengin içeriklerle okuyucularına aktaran Bursasporx.com ve kurucu sevgili Kaan Vardar Bey'e ve tabi ki kardeşim diyebileceğim TSYD Bursa Şubesi Başkanı Mehmet Ali Ekmekçi'ye buradan çok teşekkür ediyorum. Umarım hem okuyucularımızın hemde site yönetimimizin beklentilerini karşılayabilecek düzeyde yazılar ile bu köşeleri doldurabilirim. Ve tabi konumuza dönelim. Eskiyi konuşmanın, anlatmanın, yazmanın bir faydası yok artık. Olan oldu, Bursaspor'umuz şampiyonluk yaşadığı ve ait olduğu tek ligden bir alt lige düştü. Çok bağırdık, çok anlattık, çok söyledik, herkes bağırdı, herkes anlattı, herkes söyledi, fakat hiç kimse bir şey yapmadı. Ve beklenen sonuç geldi. Şimdi 1.Lig'den yeniden zirveye yürüyüş yolundayız. O zirveye yeniden ulaşacağız biliyorum. Bu yürüyüşü başlatmak için bir tokat, bir şok, bir düşüş gerekiyordu. Oldu da... Yeniden kendimize geldik. Süper Lig şampiyonluğunun nasıl geldiğini tekrar bir hatırlayalım. Bursaspor yine bir borç batağının içindeydi. Tüm olumsuzluklar Bursaspor'un yakasındaydı. O halde 1.Lige düşmüş, düştüğümüz yerden şehrin birlikteliği ile kalkmış, Süper Lig'e yükselmiş, hızımızı alamamış ve Türkiye Süper Lig Şampiyonu sıfatıyla Şampiyonlar Ligi'ne kadar gitmiştik. Hep birlikte yeniden başaracağız bunu, yeniden zirveye yürüyeceğiz. Bu zorlu yolda Bursaspor Kulübü başkanı ve yönetimine, teknik ekibimize, futbolcu kardeşlerimize, tüm Bursaspor personeline, taraftarına, camiasına başarılar diliyorum. Bu süreçte başkanından teknik direktörüne, futbolcusundan taraftarına, herkes kendi işini yaparsa bu işin altından kalkarız. Henüz erken ama şu anda çok iyi yoldayız. İdari ve teknik yönetim sonuçları, saha sonuçları, gelen sponsorlar, kulübün yeniden tribünlerle kaynaşması bunu fotoğraflıyor. Şu anda görünen en önemli sıkıntılarımızdan biri geçmiş yönetimler kaynaklı kulübe olan güven kaybının devam ediyor olması. Bunun bir an önce giderilmesi gerekiyor. Taraftarlarımızın büyük çoğunluğu hala tribündeki yerlerini almadı. Kombine satışları vasat düzeyde kaldı. SMS kampanyası beklenen sonucu vermedi. Bursa’da faaliyet gösteren ulusal firmaların zaten Bursa’ya ve Bursaspor’a bakış açıları belli. Büyük yerel firmaların bir çoğu ise kulübe karşı hala güvensiz. İşte bunu çözmek, bu güveni sağlamak yönetim işi ve becerisi. Nasıl yaparlar, bu güveni yeniden nasıl sağlarlar bilemiyorum, fakat bir şeylerin yapılması gerekliliği net olarak görünüyor. Belki de, büyük firma küçük firma demeden mümkün olduğu kadar çok firmayı yerlerinde ziyaret etmek gerekir, ya da Özlüce’ye davet etmek gerekir. Bu konu başka türlü nasıl aşılır, gerçekten zor iş! İlk yazıyı kapatmadan önce, Cumartesi günü oynanacak olan Adana Demirspor karşılaşmasında takımımıza başarılar diliyorum. Teknik ekibimize ve tüm futbolcularımıza yürekten inanıyorum. Bu zorlu yolda ileriye bir adım daha atmaya çalışacaklarından en ufak bir kuşkum yok. Allah yardımcıları olsun. Bu köşede sizlerle yeniden görüşmek üzere..