İbrahim Üzülmez sezonun ilk yarısının son maçında Hatayspor karşısında alınan galibiyetten sonra; "Bursaspor formasını memur zihniyeti içerisinde taşıyan hangi oyuncu olursa olsun göndereceğim." demişti. Bazı futbolcular ile yollar ayrıldı.. Malesef aynı zihniyette olan bir iki futbolcu daha var gibi takımda. Üstelik ilk onbir oyuncusu bunlar. Bir tanesini açık açık yazayım... Kubilay Kanatsızkuş! Ben ömrü hayatımda bu kadar umursamaz, bu kadar mesuliyet duygusundan uzak, bu kadar vurdum duymaz bir adam görmedim!! Babası olsam, kaba etinden terliği eksik etmem! Günde 3 öğün! Attığı goller değerli elbet ama Ümraniyespor'a karşı attığı golün dışında tüm gollerin zorluk derecesi sıfırın altında.. O pozisyonlara hangi golcüyü koyarsan koy, gaz çıkarsa gol olur, o derece! Hadi onu geç! Eskişehirspor’a karşı Bursaspor atak yaparken, top bir anda savunmada veya kalecide kalıyor.. Adamlar uzun pas oynayacak belli. O pas atılırken rakip savunma hızla öne doğru çıkıyor. Neden? Top havadan ve ani şekilde tekrar geri dönerse seni ofsaytta bırakmak için! Be adam! Neden umursamaz bir şekilde yürüyorsun? Gerçekten merak ediyorum? Umursamaz mısın? Yoksa kafan mı çalışmıyor? Ya da memur zihniyeti ile, işyerlerinde çalan paydos zili gibi, hakemin bitiş düdüğünü mü bekliyorsun? Gerçek bir golcünün sahada olmadığı zamanlarda, sadece Kubilay ile işimiz gerçekten çok çok zor. Kanatsızkuş, Bursaspor gibi bir kulübün formasını giyebilecek ne bir yetiye, ne bir kapasiteye, ne bir idraka, ne bir mesuliyete, ne de bir ciddiyete sahip! Kanatsız kuş olmazsa, Kubilay'dan da golcü olmaz! Devre arasında Seleznov'un olmadığı maçlarda o boşluğu doldurabilecek bir transfer bekledim ama olmadı. Evet, elimizde Ali Akman gibi gelecek vaad eden çok iyi bir futbolcumuz var fakat, fizik gücü o kadar kuvvetli değil. Allah o bölge için yardımcımız olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden. Bir kaç kelimede Sedat kardeşimiz için yazalım. Azminden, hırsından, emeğinden en ufak bir şüphem yok. Canla başla çalışıyor. Şüphe eden çarpılır! Ancak bu kardeşimiz çoğu kez ateşle oynuyor. İnanılmaz riskli hareketler içinde bulunuyor. Şansı var ki, hiç birinde canımız yanmıyor. Yalnız, Sedat kardeşim benden uyarması! Yarın öbür gün bu riskli hareketler nedeniyle takımını istemeden de olsa ateşe atarsan, duymadığın şeyleri duyabilirsin. Sana bugüne kadar sırt veren, yanında olan taraftar desteğini çekiverir, neye uğradığını şaşırabilirsin! Bu riskli hareketlerinden dolayı tribünler sana karşı dolmaya başladı, benden söylemesi! Belki de, Eskişehirspor maçı bizim için gerçekten iyi bir ders olur ve gerekli tedbirler alınır ki, ben bunu İbrahim Üzülmez’in maç sonu açıklamalarında gördüm. Hatta belki de, bundan sonra ki seri galibiyetlerimize ve sezon sonu evimize dönmemize vesile olur.