Balıkesirspor maçıyla yükselen moralimiz, Menemenspor maçı sonrası yine bozuldu.

Maç sonrası, defans hattı oyuncularımız Aykut, Cüneyt ve Onur, tekrarlanan hatalarından dolayı bu defa daha çok tepki aldılar.

Okuduğum tüm köşe yazılarında yazarlar bu konuyu merkeze koydular.

Ben kendi köşemden de benzer serzenişlerde bulundum. "Allah'ını Seven Defansa Gelsin" yazdım başlığına da.

Mustafa Er'in bu problemi çözmesi konusunda beklentim de çok yüksekti.

Mustafa Er'i maç sonrası dinledim.

Bireysel hatalardan yediğimiz gollerden rahatsızlığını açıkça dile getirdi ve bu konuda da çok çalıştıklarını söyledi. Ben inanıyorum çok çalıştıklarına.

Yerine koyulabilecek oyuncularımız çok genç ve tecrübesiz.

Bir çok kişi, "Yenileceksek kendi gençlerimizle yenilelim." diyor ama futbolculuk hayatlarının başında bu büyük sorumluluğu, kurtarıcılığı onlara yüklemek de haksızlık olacaktır. Onların oturmuş bir takımda zaman zaman, süre bula bula alışmaları lazımken, bu denli sıkıntılı bir dönemde sorumluluk vermek de Mustafa Hoca'ya fazla geliyor bence. Çünkü zaten Vefa'ya, Tuğberk'e , Batuhan'a, İsmail'e bu şansları veriyor. Bir de defansa iki çocuk koyarsa doğacak sonuçları kestiremiyor.

Ali,Emirhan,Burak,Ramazan ve diğer genç dediklerimiz artık o sıfatları aştılar.

Yeterli süreleri defalarca yakaladılar ve "toy" topçu değiller.

Sahadaki 11'in içine kaç tane "toy" , "acemi" , "tecrübesiz", "genç" nasıl dile getirirseniz getirin, kaç tane oyuncu koyabilirsiniz? Takıma aynı anda kaç tecrübesiz çocuk ekleyebilirsiniz?

Bizdeki tecrübelilerden; Özer, Recep, Aykut, Cüneyt sahip oldukları birikimlerinden pek bir sonuç alamadık. Alamayacağımız anlamına gelmez.

Bizler, kağıt üstünde, sosyal medyada muhtemel 11'ler kurup, beğenmediklerimize istediğimiz gibi eleştiriler, sıfatlar yakıştırıyoruz ancak daha ligin başındayız. Ve ben kimseden sezon sonu hedefimizle ilgili bir açıklama duymadım. Elbette Bursaspor her zaman şampiyonluğa oynar!

Geçmişteki başarılarımızın oluşturduğu gurur, yerini biraz kendini beğenmişliğe bıraktığı için de oyuncu beğenmiyoruz. Ancak, ne kadar erken kabullenirsek o kadar yeni adımlar atabiliriz.

Elimizdeki oyuncuları kötüleyerek, mevcut çocukları kurtarıcı lansederek, oluşturduğumuz baskının etkileri, bence takım üzerinde gözükenden daha fazla negatif etki yaratıyordur.

"Yakıştıramıyoruz." diyoruz ama verdikleri emekleri de es geçiyoruz.

Evet, bu zamana kadar yaptıkları hatalarla defans hattımız ön plana çıktı ama bence sahada hata yapan, sık sık top kaptıran, hatalı pas atan, hatalı pozisyon alan, gereksiz fauller yapan, goller kaçıranlar bir sürü oyuncumuz var. Biz bir takımsak, hatalar da hepimizin başarılar da.

Ben, hislerimden biraz sıyrılmaya çalışarak, bu zamana kadar en çok kızdığım defans hattına söylenmeyi bırakıyorum.

Hatta, onlara güvenmeye devam edeceğim. Yine hata yapacaklar, çünkü oyunun doğasında bu var. Olsun, canları sağolsun.

Ben artık defansa yardım edeceğim.

O mevkideki gençlerin de özgüvenlerini daha sahaya çıkmadan kırmayacağım.

"Abilere bunları söylüyorlarsa bize neler söylerler." diye korkmayın gençler. Siz, size sıra geldiğinde canla başla mücadele verin.Hatalarınızın faturasını hep beraber öderiz.

İnanın, söylenip duran kabadayılar kadar, size her şartta sahip çıkacak delikanlılar da çoktur.

Bu köşede, yapılan hiç bir hatayı savunmuyorum.

Bundan sonraki hatalarınızın azalacağına inanıyor ve güvenimi deklare ediyorum.

Biz Bursasporluyuz...

O formayı terleten nice oyuncular geldi geçti; kimini sevdik, kimini unuttuk gitti. Ne hatalar affettik biz, sizleri mi affetmeyeceğiz.

Aykut da Cüneyt de bizler kadar üzülüyorsalar demek ki doğru yoldayız.

Elinizden geleni yapmaya devam edin kardeşlerim, biz, öfkesiyle sevgisini karışık yaşayan insanlarız.

Bana da kızan kızsın ; ben bu takımdaki tüm oyunculara kefilim.

Hatalarıyla, günahlarıyla hepsini seviyorum.

Yeneceğiz, yenileceğiz ama eminim çok kısa zamanda toparlanıp, güzel günlere yeni yaklaşımlarla, yeni adımlar atacağız.

Saygılarımla...