Düşmesi kesinleşmiş bir takımla maç yapacak olsak bile, oynanan kötü futboldan dolayı herkeste bir endişe vardı; ben dahil. Allah'a şükür 3 puanı aldık da rahatladık biraz.

Bursaspor düşsün isteyen o kadar çok kulüp varki... Hazmedemeyenler... Çekemeyenler... Kıskananlar... İçimizde bile bundan rant sağlayacak olan azınlık, kötü sonuçlara sevinir oldu. Ama Bursaspor düşmeyecek inşallah. Biliyorum, düşmek ve Bursaspor aynı cümlede kullanıldığında hepimiz rahatsız oluyoruz ama yapacak bir şey yok. Bizi bu hale düşürenler, bizim kadar Bursaspor'u düşünmüyorlar biliyorsunuz...

Osmanlıspor'un Gençlerbirliği'ni yenmesinin avantajları da dezavantajları da var. Malum, bizim alttaki takımlardan Konya ve Gençlerbirliği ile maçlarımız kaldı. Normalde onlardan galibiyet çıkardığımızda zaten onlar düşecek. Fikstür hesapları bazen lehimize, bazen de aleyhimize oluyor ama ben açıkçası evimizdeki Konya maçını kazandığımızda %90 paçayı sıyırdığımızı düşünüyorum.

Evimizdeki Konya maçında taraftarımızın katılımı yüksek olmalı ve maç içinde de itici güç olmalı. Desteklemeye geliyorsak, hakkını vermeli ve skor ne olursa olsun, sahada ne beceriksizlik görürsek görelim, son dakikaya kadar rakibe baskı yapmalıyız. Zaten gece maçı; tüm günün stresini Konya üzerine boşaltalım. Ceza alacak hallerden sakınarak, gerek marşlarla gerekse ıslıklarla sahayı bize hayran bırakalım, rakibe cehennem yapalım. Rakip kuvvetli. Aslında devre arası iyi transferler yaptı. Hocaları da malumunuz, kazanmaya gelecektir. Akıllı oyunla onları eli boş döndürelim yeter.

Karabük'ten değil de, Kayseri ve Sivas'tan aldığımız puanların bir kıymeti olacaksa işte bu Konya maçında olacak. İlk yarıda 3-0 yendiğimiz Konya'yı evimizde de yenmeliyiz. Oyuncular canla başla oynasın zaten yeneriz hep beraber... Biliyorum, nerede eski takım nerede eski taraftar nerede eski stat havası...Ama biz istersek bize karşı koyacak takım yok... Yönetime protestoya da gerek yok. Zaten kongre var... Hem keyfini çıkaralım hem de yenelim. Mustafa Er hocaya da biraz destek olalım. Özlüce'deki antrenmanları taraftara açalım diyorlar; güzel olur ama oraya gidip de azarlayacaksak, "Şampiyon olmayın adam gibi oynayın vb." tezahüratlarla, gidilmesin daha iyi. Oyuncu psikolojisini de hesaba katmalı. Taraftar bizi destekliyor diye hissetmeliler. Evet, çok kızıyoruz çoğu zaman ve çoğu oyuncuya ama şu süreçte destek vereceksek, elimize, dilimize hakim olmalı ve armanın hatrına yapacaksak bu işi delikanlı gibi yapmalıyız. Hesap sorulacaksa zaten sandıkta yönetimden sorulur. Sahada kötü sonuçlar alırsak da onun hesabı da sezon sonu oyunculardan sorulur. Hesabı sorulur derken tabi asla şiddetten bahsetmiyorum, yanlış anlaşılmasın...

Bu sezon da böyle geçiyor işte. Geçen sene Allah bir daha yaşatmasın demiştik ama dualarımız kabul olmadı. Aynı tastan aynı soğuk suyu bir daha içirdi bize yönetim. Kongre sürecinde lütfen 2 yılı iyi değerlendirsin üyeler oylarını verirken. Bir şans daha isteyecek olan, artık iyice ders çıkardım diyecek olan, vaatleriyle aynı ninniyi söyleyecek olanlara kanmayın. Yeni adayların işkembeden sallamalarına kanmayın. Bursaspor'umuz için en iyisini seçin. Düşme hattından kesin kurtulduktan sonra ortaya çıkanları iyi izleyip, dinleyin. Ne yapın edin, Ramazan ayı, oruç, teravi engel olur demeden yerinizi alın... Hadi be, adam gibi başkan seçelim. Ali Ay, eğer tekrar seçilecekse mutlaka asla futbola karışmayacağından emin olun. Sağlam sportif direktörlere işi bıraktığından emin olun. Fabrikasından kimsenin oralarda olmayacağından emin olun... Ortalıkta tabanca gibi, tüfek gibi laflar hala dolaşıyorsa transfer için uzak durun... Paradan, borçtan korkmayın... Mezarlıklar, ben olmasam bu işler yürümez diyen insanlarla dolu; elbet birileri aynı işi hatta daha iyisini de yapar, bu hayat böyle devam eder....

Saygılarımla...