Sözüm meclisten dışarı, üzerine alınan alınsın,umursamayan umursamasın.

Kendimi basın mensubu olarak görmediğim ve o önemli göreve yeterliliğim olmadığını düşünerek, bulduğum bu köşede kendi  düşüncelerimi yazıyorum.  Gazeteci olmak epey meşakkatli bir vazifedir ve her yiğidin de  harcı değildir. Kalemini cesurca kullanan, kimsenin adamı olmayan basın mensupları da tanıyorum, sizlerin de tanıdıkları vardır,saygıyla selamlıyorum hepsini.

Gelelim, Bursaspor ile ilgili yapılan haberleri incelemeye. Spor basınının Bursaspor ile olan ilişkilerine...

Elimizin altında internet denen mekanizma varken, gecmişe dönük arşiv haberlerine ulaşmak çok kolay. Zamanında kim, kimin için ne demiş, ne yazmış, şimdilerde neler diyor hepsi ortada. Yönetimi düşman gibi eleştirip sonradan nefer olanlar mı ararsın,  iyiyken şimdi muhalif olan mı ararsın; hepsi  geçmişin  değistirilemez sayfalarında duruyor.

Hal böyle olunca, bazı basın mensuplarını güvenilmez buluyor ve takibi bırakıyorsun; sözlerine,yazılarına itibarın azalıyor ve güvenemiyorsun. Adımları aynı çizgide olan, dogruya doğru, yanlışa yanlış diyen; hataları olsa da kendi doğrularının  peşinden koşan; Bursaspor'un menfaati dışında başka derdi olmayanlar da var ve ben onları okuyor, yorumluyor, bazen katılıyor bazen de karşı çıkıyorum.

Bursaspor'u herkes çok seviyor (!) Sorsak, herkes, bir digerinden fazla seviyor. En tepeden başlayalım:

- Bursaspor'u seviyor musunuz?

Başkan : Evet
Yönetim : Evet
İş adamları :Evet
Siyasiler: Evet
Dernek,Vakıf vs : Evet
Menajerler:Evet
Basın : Evet

Şimdi, bu gruba bakınca Bursaspor'un gelecegine doğrudan etki eden bir liste görüyoruz ve hepsinin de cevabı evet. Bu kadar seveni olan bir kulübün haline bakıyoruz, kocaman bir zıtlık el sallıyor bize (!)

Taraftara sormaya gerek yok, seviyor musun diye...

Hepsi en delisinden,en harbisinden...

Peki, kavgalar, tribün cezaları, bölünmüşlük, kabadayılıklar, sahiplenmemeler, rantçılar-çorbacılar, ve bu tip olumsuz tüm dedikoduların yayıcıları... Onlar kim?

Bursaspor'a yönelik en büyük düşmanları hep İstanbul'da arıyoruz ama onlar zaten belli;  biz biraz dönüp içeriye baksak!

İçerisini anlatanları da okuyoruz.

Mahkemelik olayları da takip ediyoruz. Diyorum ya herkes  Bursaspor'u çok seviyor ve  herkes ona zarar verenin  karşısında durduğunu söylüyor. Zaman ise tüm karanlık noktaları bir bir aydınlatıyor.

Yerel basının çalışmaları çok önemli,yönettikleri algı ,riskli bir algı. Yapılan haberler neyi,kimi, nasıl etkiliyor ince hesaplar yapmalılar.

Biraz daha birlik olmalı medyamız.

Gerçek olduğuna inanmaya çalıştığımız sevgilerini Bursaspor'u korumak için kullanmalılar.

Siyasilerle,yönetimlerle ilişkilerinin önüne Bursaspor'u koymalılar.

Bizim en büyük gücümüz yine basınımızdır.

Kendi basın ilkelerine uygun davransalar bile yeter.

K.Paşa maçını kaybettik ama suçlu olarak oyuncuları ve hocayı göstermek (ki bu da özgür eleştiridir,saygı duyarım ve  haklılık derecesi yüksek) ama bu kadroyu kuranları,yönetimi tek harfle bile anmamak yakışıyorsa medyamıza,  ben kalemimi kırarım. Yok eğer birilerini rantınız için kolluyorsanız SİZ KALEMİNİZİ KIRIN !

Söz ola kese savaşı,söz ola kestire başı ,demiş Yunus Emre...

Sesim bu kadar,sözüm çok... 

SAYGILARIMLA...