Batigol, Sene 1997, dünya futbolunda “golcü” denince akla hala Gabriel Batistuta’nın geldiği dönemler. Fiorentina, Kupa Galipleri Kupası yarı finalinde güçlü Barcelona karşısında ilk maçı deplasmanda oynuyor. İlk yarının sonlarında Barça’da dönemin yıldızı Hristo Stoichkov’un kullandığı frikik kaleci Toldo’dan dönüyor fakat son yıllarda Rafael Nadal’ın tribünlerinde bolca rastladığımız “Amca Nadal” topu kafayla tamamlıyor ve takımını 1-0 öne geçiyor.

Camp Nou, o günlerde şimdilere nazaran çok daha hareketli, heyecanlı bir mekandır. Özellikle geriye düşüldüğünde hiç de sevimli bir deplasman değildir. Top Fiorentinalılara geldikçe müthiş uğultular kopmaya başlar, özellikle de takımın büyük yıldızı Gabriel Batistuta’ya özel olarak bir ilgi (!) vardır. Maç boyunca Katalan tribünleri onunla uğraşır. Derken, 62. dakikada Barça savunması çok yanlış bir adama şut imkanı verir.  Sonrasında ise günümüze kadar uzanacak bir gol sevinci yaşanır. Eğer buna ilk susturucu diyorsak son susturucuyu da biz belirleyelim o zaman.

Eminim hepimizin ortak noktası o futbolcu. Kimden mi söz ediyorum. Tabiki de kısa bir süreliğine kalpleri durduran Semih Şentürk’ten. Maçta son düdük çalmadan Türkiye'nin ne yapacağı belli olmaz. EURO 2008'de söylenen bu söz Fatih Terim önderliğindeki Milli takımımız içindi. Gerçi 2008'deki Milli takımımız için ne söylense azdı. İsviçre'yi son dakika golüyle devirmiştik. 2-0 geriden gelip son dakikalarda Çek Cumhiriyeti'ne 3 gol atıp tarih yazmıştık. Bu zaferlerden sonra son dakikaların takımı diye lanse edilen Türkiye Hırvatistan'ı da uzatmaların uzatmasında nöbetçi golcüyle devirdi.
Klasnic'in 119. dakikada attığı golle bu kez Türkiye son dakika golüyle devrilecek diye beklenirken 120+2'de gelen Semih Şentürk'ün golü Hırvatistan'ın sonu oldu. Dakikalar 119'du Uzatmaların bitmesine 1 dakika kalmış artık. Maç penaltılara gidecekti. Fakat 11 haziran 2008 İsviçre-Türkiye maçı ve 15 Haziran 2008 Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçını son dakikalarda çeviren Türkiye son dakikalarda golü kalesinde gördü. Herkesin aklında bu sefer son dakikada havlu attık düşüncesi hakimdi. 1 dakika uzatma geldi maça. Hırvatistan 1 dakikalık uzatmanın son saniyelerinde ofsayta düştü. Rüştü Reçber kendi yarı sahası ortalarından ofsayttan doğan endirekt serbest vuruşu kullandı. Top Hırvatıstan ceza sahasına doğru süzülürken Emre Aşık Hırvat defansını karıştırdı. Ceza sahısındaki karambolde topu önünde bulan Semih Şentürk sol ayağı ile yaptığı vuruşta rakibe de çarpan top 90 diye tabir edilen bölgeden ağlarla buluştu ve skor bu golle 1-1 oldu.

Topu filelere gönderen “Nöbetçi golcü” lakabıyla bilinen Semih Şentürk, yaptığı susturucu işaretiyle bizleri sevinç çığlıklarına boğarken diğer yandan tüm dünya basınınada haber olmuştu. Ayrıca Türkiye bu turnuvada 3. kez son dakikaların takımı oldu. Santra yapılmadan Semih’in mücize golü ile maç penaltılara gitti ve Türkiye Hırvatistan'ı penaltılarla eleyerek adını yarı finale yazdırmıştı.