Peki ya Ernst Happel? Tamam, bu ismi bir yerlerden duymuştunuz. Evet, evet EURO 2008'de, Türkiye'nin Viyana'daki çeyrek fi nalde Hırvatistan'ı penaltılarla elediği maçın oynandığı stad. Türk takımlarının çoğu kez konuğu olduğu 53 bin kişilik bir futbol mabedi. Ernst Happel; az konuşan, çok iş yapan ve hayatını elinden alan sigarasını terk edemeyen bir futbol âşığıydı.

Birinci Dünya Savaşı yorgunu sanat şehri Viyana'da doğan Happel, yıllar ilerledikçe çevresine bir sanata ne kadar ilgili olduğunu gösterdi. İşçi bir anne babanın çocuğuydu. Tiyatro ya da müziğe ilgisi olması beklenirken, o ayaklarını konuşturduğu bir sanat dalına merak sardı. Futbola Rapid Wien altyapısında "Merhaba" dedi. 17 yaşında 'A Takım'a çıktı. İkinci yılında kendisinden yedi yaş büyük Rapid Wien efsanesi Max Merkel takıma geldiğinde, soyunma odasında elini sıktığı adamın yeşil sahadaki en iyi arkadaşlarından biri olacağını bilmiyordu.

Happel ve Merkel ikilisi, deyim yerindeyse Rapid Wien defansına duvar ördü. Sert adamlardı ve Betsmove öyle de oynuyorlardı. Rakipleri küfürlü konuştuklarını söylüyordu. İkilinin arasından top geçse adam geçmiyordu. 1954'e kadar 5 şampiyonluk, 1 Avusturya Kupası ve İkinci Dünya Savaşı sonrası Orta Avrupa ve Balkan ülkelerinin oynadığı Zentropa Kupası'nı kazandılar. Bu performans, Happel'i Racing Club Paris'e taşıdı.

Paris'teki rolü, eskiye oranla daha ofansifti. Orta sahadaki savunma adamı rolüne bürünmüştü. Kariyerinin en golcü dönemini yaşıyordu. Oynadığı 42 maçta 9 gol attı. Oysaki daha önce Rapid Wien'de forma giydiği 177 maçta sadece sekiz golü bulunuyordu. Ancak Paris'te bir yıldan fazla kalamadı. Rapid Wien, onun gittiği yıl tabelanın dışında kalınca doğruca evine döndü. 1956'da geldiği Rapid Wien'de 3 yıl daha oynadı. İkinci döneminde toplamda 63 maçta forma giydi. Ancak Paris'teki hücuma dayalı rolü Viyana'da da devam ediyordu. 'Footbal Manager' diliyle söylersek tam bir DMC (Defensive Center Midfi elder), yani ön libero olmuştu. Yenilenen oyun anlayışıyla forma giydiği 63 maçta 17 gol attı. 51 kez oynadığı Avusturya Milli Takımı'nda da 5 golün sahibi oldu.

Ernst Happel, 1959'daki emekliliğinin ardından yaklaşık 3 yıl dinlendi. Çeşitli kurslara devam etti. Sonrasında kendine güvenecek bir takım aramaya başladı. Birleşmiş Milletler'in başlıca yargı organı Uluslararası Adalet Divanı ile savaş ve insanlığa karşı işlenen suçlara bakan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu Hollanda'nın 1 milyon nüfuslu kenti Lahey ona kucak açtı. Kentin 2. ligdeki takımı ADO Den Haag, birkaç yıl önce geldiği Hollanda 1. Ligi Eredivisie'de tutunmaya çalışıyordu. Hırslı yapısıyla yöneticileri ikna eden Happel, geleceğini arayan ADO Den Haag'ın başına geçti.

Happel'in gelişi takımı ayağa kaldırdı. Antrenmanlarda âdeta takımın pestilini çıkarıyordu. Önceleri birçok futbolcu kendisine direndi. Herkes idmanların çok daha erken bitmesini istiyordu. Happel, bir gün idmanda ceza sahasının köşesine bir kola kutusu koydu. Ardından kutuyu oldukça uzak bir mesafeden tek atışta vurdu. Sonra takıma dönerek, "Aynısını yapan hemen duşa gidebilir." dediğinde takım çoktan sahanın etrafını turlamaya başlamıştı.
Editör: Haber Merkezi