Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'ın 2010'daki şampiyonluğumuza leke sürme derdi bitmedi malumunuz. Kendi rezilliklerini, kendi beceriksizliklerini, kendi şikelerinin üstünü örtmek, gündem dışında bırakmak için tertemiz şampiyonluğumuza bile iftira atmaktan geri durmadı.

Sezon boyu yapılan maçlar ortada dururken, Kadıköy'de ki mağlubiyetleri ortada dururken, alışmış kudurmuştan beterdir hesabı, sindiremedikleri başarısızlık için yıllar sonra bize yaptıkları iftiralara insan hem gülüyor bir o kadar da öfkeleniyor. Avrupa'da çalmadıkları kapı kalmadı ama şikeci takım sıfatından bir türlü kurtulamadılar ve her türlü cezayı almalarına rağmen, Türkiye'de halâ Trabzonspor'a ait şampiyonluk kupasını gasp ediyorlar. Uzun uzun yazıp da değerli satırlarımı beyefendilerin çirkinliklerine ve hilelerine harcayacak değilim. Zaten, son Ziraat Kupası maçından da oynamadan turu geçecek şekilde nemalanmayı da başardılar. Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz.

Kendi başkanlık dertlerinden dolayı, eski defterleri açıp, başarılarını anlatırken, başarısızlıklarını makyajlayıp satmak için, kendi tabirleriyle 3 Temmuz sürecini, allayıp pullayıp kaybettikleri şampiyonluğa getiriyor ve tüm şehrin desteğini arkasına almış, tertemiz alın teri dökerek İstanbul hakimiyetine balta vurmayı başarmış Bursaspor'un kupasını Fetö denen lanet örgüte bağlayarak, kendi taraftarını ve kamu oyunu oyalayıp gemilerini yürütüyorlar. Her defasında, basın önünde mikrofonda konuşmaktan öteye gidemeyen, hiç bir resmi kanaldan bu konuyla ilgili başvuru yapamayan Fenerbahçe, kendi medya yandaşlarıyla bu karalamaları yapıyor. Nasıl olsa sıcak konu, millet bunu konuşsun, bizim şikeyi konuşmasın... Öğrenmişler ne güzel,aferin (!)

Bizim yönetim bile bu söylemleri ciddiye almadı. Bir iki resmi kanaldan sosyal medya mesajı yayınladı o kadar. Neden? Çünkü alnı ak, kupası temiz... Fenerbahçe ne kadar zırvalarsa zırvalasın sonucu yok. Taraftarımız da sosyal medya aracılığı ile gerekli paylaşımları yaptıklarında, Fenerbahçe'nin sosyal medya camiası bile Aziz Yıldırım'ın bu söylemlerini sahiplenmedi ve doğru dürüst karşılık bile veremediler; sustular. Çünkü başkanlık makamı ne açıklarsa açıklasın, aklı başında herkes bu zırvalıklara inanmıyor.

Şimdi ben bu yazıyı neden kaleme aldım onu da açıklayayım.

Konyaspor'u güzel bir oyunla yendik, düşme hattından paçayı kurtardık, rahatladık diye şaha kalkıp gaza gelmedim en baştan belirteyim. Ben bu yazıyı yazmayı çok önceden planladım. Gün saydım gün... İstiyorum ki oyuncularımız çıksınlar sahaya, hem de Kadıköy'de bunlara , bu başkana tokat gibi bir cevap versin. Ligin geldiği şu aşamada Fenerbahçe'nin Bursaspor'u yenme ihtiyacı ortada ve favori de elbette onlar ama içim içime sinmiyor işte arkadaş... Basın toplantılarıyla değil, yeşil sahada cevap vermek istiyorum o başkana. Yenilsek bile kan kusturarak yenilelim. O sahayı, o gün maça gelen ve ekran başında olan tüm Fenerbahçelileri hop oturtup hop kaldıralım. Hatta Musa Sow'un rövaşatalarını özlemişlerdir; bir tane de Sowaşata gölü izleyelim Kadıköy'de. "Demek sen bizim kupamıza laf edersin ha!" duygusunu oyuncularımıza anlatalım. Çıksınlar sahaya, Allah ne verdiyse oynasınlar. Gerekirse farklı yenilgi olsun ama kolay olmasın. Benim mantıklı tarafım maçı Fenerbahçe kazanır diyor ama kalbimin timsah kapakçığı " Bu kanaryanın tüylerini yolacağız!" diyor.

Eğer ki Fenerbahçe bizi kendi evinde yenerse ki bu normal bir sonuç olarak görülebilir  ama biz onları orada yenersek; diğer İstanbul takımlarının uzun yıllar yenemediği sizi, geçen yıl olduğu gibi  kendi evinizde yenersek YİNE FETÖ'YE SIĞINMAYIN!

İki kelam da kongre süreci için edeyim...

İki yıldır ligdeki durumumuz bizi yeteri kadar üzdü. Son Konya maçı ile derin bir nefes aldık. Bizi bu sürecin içinde süründüren de hali hazırdaki yönetimdir. Hiç bir bahaneye sığınma hakları da yoktur. Kongrede, üyelerin paraya,pula, projeye kanmasını asla istemiyorum. Bu yönetimle olmuyor kardeşim, daha neyi zorlayacağız. Sakın, Konya galibiyeti ile bizi ligde kalmaya sevinecek durumlara düşüren bu yönetime oy vermeyin; sakın !

Ali Ay başkan da tekrar başkan adayı olacaksa, bambaşka, profesyonel ve paralı insanlar bulsun ve hiç bir şeye karışmayacağına, kıldığı namazlar üzerine yemin etsin. Ona tek inandığım şey Bursaspor sevgisidir. Ama Bursaspor'u bu kadar çok seviyorsa, egolarından vazgeçsin ve başkan adayı olmasın daha mutlu olurum. En azından sadece beceriksiz bir yönetim şekli ile anılır.

Konya maçı ardından, yönetim listelerini hala oluşturduklarını söyledikleri için adaylığını açıklayacak olanların isimleri de kulislerde dolaşıyor. Net bir dille ifade edeyim, Bursaspor sevgilerine asla lafım olmaz ama ben kalibresi yeterli bir aday göremiyorum. En azından bir tanesi ortaya attı kendini de onun karakterli ve cesur olduğunu biliyorum. Yönetimini görmeden de ne destek açıklarım birine ne karalarım...

Şu Fenere sahayı dar edelim de daha Gençlerbirliği'ni konuşacağız...

Saygılarımla