Hanımefendiler, beyefendiler... Yaşlılar ve gençler...
Bursaspor'a gönül veren kim varsa, iyi dinlesin...
Tüm iyi niyetli girişimlere rağmen Bursaspor kadro kalitesinde yaşanan erozyon nedeniyle bugünlere kadar geldi...
Yönetimin 'tasarruf' önlemlerinden Sivasspor karşısında iyi futbol da nasibini aldı. Bursaspor, bir şeylere yapmaya çalışa çalışa ilk 6 haftada sadece 5 puan alabildi.
VAR mağduriyeti eyvallah ama işte o sığınak da Demir Grup Sivasspor önünde son kullanma tarihini doldurdu.
Geçtiğimiz sezonlarda puanları cebine koyan ve son haftalarda irtifa kaybederek ateş hattının ısısını yakından hisseden Bursaspor, Lefter Küçükandonyadis sezonunda zorlu fikstüre rağmen kolay maçlarında kaçırdığı basit gollerle o puanları da mum gibi arar oldu.
Bursaspor'un her şeyden önce yaratıcı oyuncu eksikliği gün gibi aşikar. Sivas'ın orta sahayı kilitlemesi ve Samet Aybaba'nın bir çilingir bulamaması, ilk yarıda tüm rüzgarı Sivasspor'un estirmesine neden oldu.
Saivet'in sakatlığı sonrası oyuna giren Yusuf'un, bu takımda uzun ömürlü olacağı kanaatini taşıyamıyorum.
Efsane Batalla'nın veliahtı olarak gösterilen Furkan Soyalp'in yedek kulübesine demirlemesinin yoruma açık olduğunu düşünemiyorum. İkinci yarıda Tunay'ın yerine oyuna dahil olsa da o adam eksiltme özelliği olmadıktan sonra hava gazı...
İkinci yarıdan beklentiler yüksek miydi derseniz, koca bir 'hayır' cevabını konuşmayı yeni söken en minik Bursasporlu bile söyleyebilirdi.
Aytaç Kara'nın saç baş yoldurtan pas hatalarına sabreden Derviş Samet Aybaba'ya da ayrı bir parantez açmak lazım.
Yusuf Erdoğan'ın maç boyunca hata dahil olmak üzere hiçbir şey yapmaması Bursaspor taraftarının da yeni hedefi olarak kendisinin gösterilmesi için önemli bir neden olacak. Yusuf da artık bu kötü performansının ceremesini çekmeye hazırlıklı olmalı...
Maçın dengesini Demir Grup Sivasspor lehine bozan en büyük unsur ise Robinho oldu. Buram buram kalite kokan Sambacının hareketleri sadece attığı gollerle değil verdiği paslar ve kritik noktalarda yaptığı faullerle de maça damgasını tam da göbeğinden vurdu. Stepne lastiği üzerinde otobanda seyreden Bursaspor'un en sonunda lastiği patladı. Kilometrelerce yol giden taraftarın uykusuzluğuna yazık oldu.
İlk 6 haftada oynanan futbol bütün yamaların üzerini örtmüştü ancak kadro kalitesizliği gerçeği, devekuşunun kafasını gömdüğü toprağın kaybolmasıyla gün yüzüne çıktı. Bursaspor'un en büyük avantajı ise haftaya MKE Ankaragücü ile oynayacak olması. Belki futbolcular kardeş önünde rezil olmak istemez...
'Ya da'sını düşünmek bile istemiyorum...
