Yine elendik kupadan...

Kadro açıklandığında pek itiraz yoktu. İyi de başladı bizim takım ve  biraz geç de olsa golü de bulduk. Samet hoca, kenardan temponun artmasını istese de bizimkiler "rehavet" futboluna devam edince, Vergini adını verdikleri, o futbolcu fragmanı arkadaş, harika oyununu gol ile de süsledi (!) Kim buldu getirdiyse Allah razı olsun, dedi Trabzonlular...

Bana kalırsa Samet Hoca'ya yüklenmenin pek anlamı yok. 3.lig temsilcisi bir takım ile karşılaşacak olsam ben  de genç yeteneklere ve süre alamayan oyuncularıma şans tanırdım. Belki farklı olarak, başlangıç kadrosunu biraz yukarı kalite tutup, skoru garantiye aldıktan sonra, oyuncu değişimleriyle kadroyu gençleştirebilirdim.

Samet hoca, temponun yükselmesini istede, oyunculardan bu reaksiyonu alamayınca, maçın elden gitmesini engellemek için tecrübeli oyuncular da aldı oyuna ama yine istediği kalitede bir oyun oluşmadı ve  sabırla ve azimle defans yapan 1461 Trabzonspor,  uzatmalarda aradığı fırsatı buldu ve skoru değiştirdi.

Hepimiz  izledik maçı sanırım. Yayıncı kuruluşun, köşede küçük ekranda maçı vermesi, bizim camiamızın önemini,  onların gözünden görmeye bir kez daha fırsat tanıdı. Özellikle maç yorumcusunun sürekli bazı altyapı oyuncularımıza yönelttiği negatif eleştiriler, benim kulağımı "cırmaladı."   Furkan Soyalp için sürekli  "beklentileri karşılayamadı vb" yorumları, bana bilinçli geldi. Evet, biz de memnun değildik Furkan'dan epey zamandır ama kendi oyuncumuza sahip çıkmamız  gerektigini de biliyoruz. Yapamıyorsa, arkasındaki oyuncuya sırayı yakın zamanda verecektir zaten hocamız... Umarım, Batalla'nın veliahtı dediğimiz ama bir türlü kabuğunu  kıramayan Furkan, kendisine son şansların tanındığının farkındadır...

Sosyal medyada yaygın olan yaklaşımlardan biri olan " Bizden bir cacık olmaz" furyası hemen başverdi zaten. Alanya'yı yenerken övdüğü Samet Hocayı,  bir sonraki tweetinde gömen taraftarlarımız varken, biz de biraz sahiplenmeliyiz. Takımımız Trabzon deplasmanından da puansız dönebilir, futbol bu. 2 maç kazanınca göklere yükselmeye, kaybedince de yerin dibine inmeye gerek yok. Takımın tansiyonunu etkileyen en önemli faktörlerden biri olan taraftar, yensek de yenilsek de desteğe devam eden tutumunu sürdürmeli.

Ayrıca, kupadan gelecek olan maddi gelirin kaybına, prestij kaybına vb. konulara özellikle girmedim. Avrupa'ya gitsek neler yapabilirdik, stadımız maçlara  uygun değil vs. yaza yaza  bitmezdi ama ben kimseyi hırpalamak istemiyorum. Gelin siz de bu seferlik, bu toparlanma sezonu hatrına fazla hırpalamayın. Yine içine atan bizler olalım...

Ne sampiyonluk ne kupa için değil aşkımız; Bursasporum, biz senin rengine aşığız...

Saygılarımla...