Türkiye için ilk olarak “İçinde yaşaması zor ve yabancılar için kapalı bir ülke” şeklinde düşüncesi olduğu belirten Josue Pesqueira sonrasında ise bu düşüncesinin yersiz olduğunu anladığını belirtti.

Josue Pesqueira Türkiye‘ye gittiğimce bu düşüncemin tam tersi bir ortam olduğunu gördüm.  Yaşamak için güzel ülke, düşmanca bir şey yok. Taraftarlar futbolu çok yaşıyor ve oyunculara çok saygı duyuyor. Türkiye‘de yaşadığım süre inanılmazdı. Hatta eşim hala içinde olmaktan ve yaşamaktan en çok keyif aldığı ülkenin Türkiye olduğunu söylüyor.” dedi.

Muhabirin “Bursa nasıl bir şehirdi?” sorusuna ise Josue İstanbul‘a uzak değil ama o zaman oraya varmamız biraz zaman aldı çünkü 2014’te yapılmış bir köprü (Osmangazi köprüsünden bahsediyor) yoktu. Şimdi İstanbul‘dan Bursa‘ya gitmek bir çeyrek saat sürüyor ama benim zamanımda ya vapura binerdik ya da arabayla dönerdik. İstanbul‘a ulaşmak için üç saat araba sürer ve sahili dolaşırdık. Vapurla iki saatti ama ben her zaman otoyol olmamasına rağmen arabayla gitmeyi tercih ettim.” ifadelerini kullandı.

Muhabirin “Bursaspor‘da ilk sezonunda çok iyi bir performans sergiledin. Sonrasında ne oldu da o performansı yakalayamadın?” sorusunu cevaplayan Josue “İlk sezondan ikinci sezona kadar takımda kalan tek oyuncu bendim. Diğer oyuncular satıldı. Çok zor bir yıldı, geçiş dönemiydi ve birçok yeni oyuncu geldi. Sonrasında işler bir önceki yıl kadar iyi gitmedi.” şeklinde konuştu.

“İyi giden bir takımda neden bu şekilde bir değişime gidildi?” sorusuna Josue şu cevabı verdi.

Bursaspor Kulübü Başkanı Recep Bölükbaşı maddi anlamda gelir elde etmek için futbolcuların çoğunu sattı. Daha sonra satıştan gelen bu geliri ertesi yıl takıma yatırım yapmak için kullanmadı. Yeni gelen oyuncuların hepsi yeniydi, kalite artık aynı değildi ve oyuncuların bağlantı kurması da zaman alır. Ligde bunun için zaman yok. Takım olarak performansımız iyi olmadığında ayrılmak isteyen ilk kişi ben oldum.”

Editör: Haber Merkezi