Söyleşiye Bursaspor Altyapıdan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Turan, Gençlik Geliştirme Program Sorumlusu Adnan Örnek, U21 ve U19 takımlarının teknik heyet ve futbolcuları, yaklaşık 3 yıl önce aramızdan ayrılan efsane futbolculardan Ersel Altıparmak’ın kızı Çağla Altıparmak, emektar gazeteciler İsmail Kemankaş, Engin Aksöz, Yücel Akgün,  Cemal Ekentok ve Mehmet Gerçeksi katıldı.

Söyleşi öncesinde Bursa Kent Müzesi’nde yer alan “Bursa Futbolu 105 Yaşında” adlı sergiyi araştırmacı gazeteci İsmail Kemankaş öğrencilerimize tek tek anlatarak gezdirdi.  

“UNUTMAYIN, HERKES KENDİNİ YETİŞTİRİR”
Oldukça duygusal anların yaşandığı söyleşi, 1960’lı ve 70’lı yıllardan fotoğraf ve maç görüntülerinin izlenmesi ile başladı.

Genç futbolculara kendi yeteneklerinin farkına varıp çok çalışmaları gerektiğini belirten Efsane Futbolcu Mesut Şen, “Unutmayın, herkes kendini yetiştirir. Sizlerin ailenize, kendinize ve Bursaspor camiasına karşı sorumluluğunuz var. Bunu hiçbir zaman unutmadan mücadele edin” dedi.

Mesut Şen söyleşide kendi zamanlarında oynanan futbol sahaları ve olanakların oldukça zor ve eksik olduğunu, Bursaspor gibi büyük bir ailenin içerisinde yer almalarının çok büyük bir şans olduğunu ve bunu en iyi şekilde değerlendirmelerinin gerektiğini öğrencilerimize aktardı.

KULÜBÜN SİZİN ÜZERİNİZDE BÜYÜK EMEĞİ VAR
“Futbolculuk yıllarındaki hatıralarından bahseden Mesut Şen, “ Sizler çok şanslısınız. Her türlü imkanlara sahipsiniz. Yönetim ve altyapı hocalarınız biraz kıpırdandığını an sizleri a takıma alıyorlar. Biz  1963 yılında Bursaspor’a imza attık. Tam  7 sene boyunca kazandığım paralar ile ne bir araba alabildim ne de bir ev.  Biz küçükken İstanbul’da oturuyorduk. Bir gün çok aşırı bir yağmur yağdı ve evimiz göle döndü. Ben o gün yemin ettim. Çok çalışıp babama ev alacağım diye. Bir insanın ideali olmalı. Vakıfköy’e boşu boşuna gelip gitmeyin. Okulunuza da ayrı önem verin. Ben ilkokulu bitiremedim. Okuyamayacak durumda olursanız futbola kendinizi çok daha fazla verin.  Çok şanslısınız. Bunu iyi kullanın. Kulübünüze minnet borcunuzu da unutmadan çok çalışın. Bu kulübün sizin üzerinde emeği var.”

MALİ DURUM KÖTÜ OLDUĞU İÇİN BEŞİKTAŞ’A REKOR BONSERVİSLE TRANSFER OLDUM
“Ben 29 yaşında Beşiktaş’a transfer oldum. Nedeni ise kulübün mali durumunun iyi olmaması. Yönetim kurulu toplantı sırasında beni bırakmak istemiyordu ama mali durum kötü olduğu için satmak istiyorlardı. Benim transferimden 750 bin TL bonservis alındı. O zamanlar rekordu. Gider ayak bende kulübüme yardım ettim. 1971 senesinde yılın sporcusu oldum Bursaspor bana çok şey verdi. Bana hayatı yaşamayı öğretti. İnsanlarla ilişki kurmayı öğretti. Keşke daha iyi şeyler yapabilirdik. Çamur sahalarda sakat sakat maçlara çıkardık. Bursaspor size çok veriyor sizlerin de buna karşılık vermeniz gerekiyor.”

İKİNCİ LİGDE OYNARKEN MİLLİ TAKIMA SEÇİLDİM
Bursaspor ikinci ligde oynadığı yıllarda Milli Takıma seçilme başarısı gösterdiğinin hatırlatılması üzerine Mesut Şen “ O dönemde İstanbul takımları dışında oynayan bir futbolcuyu Milli Takıma davet etmiyorlardı ki ben ikinci ligde forma giyiyordum. 1965 yılında Bulgaristan ile oynamıştık. Heyecan hat safhadaydı. Benim tüm hayalim milli takımda oynamaktı. Çok farklı bir duygu.  Milli takımda olmak için çok çalışın. Çalışmak yeteneği geçer. Kendinizi başarı için şartlandıracaksınız. Kendinize inanırsanız hiç korkmayın. Ben antrenmanların ardından en az 1 saat ekstra orta yapardım. Hayatımda yaptığım hiçbir orta auta  gitmemiştir. Adrese teslim yapacaksınız ortayı. Antrenör söylemeden kendi hatanızı bulmalısınız. Her futbolcunun eksik yönü vardır. Ben mesela fazla sol ayağımı kullanmazdım. Benim stilim biraz değişikti. Bir iki kişiyi çalımlamadan orta yapmazdım.”

BURSA SEYİRCİSİ FUTBOLU ÇOK İYİ BİLİR
"Isınmaya çıkmadan önce kenardan tribünlere bakar ve ne kadar seyircinin geldiğini mutlaka gözlemlerdim. Şimdi de yapıyorlardır. Taraftar, futbolcuyu çok iyi bir şekilde motive eder. Bursa Atatürk Stadyumu bizim zamanımızda oturarak 20 bin ayakta 25 bin kişi alıyordu. Ağaçlarda bile taraftar oluyordu. Bursalılar futbolu çok iyi bilirler. Bursa’da oynadığımız bir Eskişehirspor maçını hiç unutamıyorum. Saha çamur içindeydi. O dönem Genel Kaptanımız Semih Sevilen’di. Kendisi heyecana karşı dayanamadığı için maçın soyunma odasında bitmesini beklerdi. Ben bir pozisyonda Eskişehirspor kalecisi Mümin ile karşı karşıya kaldım. Vurur gibi yapıp, topun üstüne bastım Mümin uçtu ve çamura saplandı. Altıpas üzerindeyim kale boş seyirci gol diye ayağa kalktı. Vurmadım, sol bek Faik’in kayarak bana müdahale yapmak üzere olduğunu hissettim. Vurur gibi yapıp yine vurmadım ve Faik’te kayarak çamura saplandı. Seyirci yine gol diye ayağa kalktı. En sonunda boş kaleye topu gönderdim. O maçı 3-0 kazanmıştık ancak Semih Sevilen o attığım gol sırasında soyunma odasında bulunan malzemeciye “Git bak bakalım 1 dakika içinde 2-3 gol attık. Kim atmış öğren” demiş. Malzemeci de gidip bakıyor ve sadece 1 gol atılmış. En unutamadığım gol ise ki ben önemli maçlarda gol atmayı daha çok severdim.  Bursa’da  Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldık. Orta sahadan topu aldım ve çalımlarla ceza sahası soluna kadar geldim. Beşiktaş’ın kalecisi Necmi ile karşı karşıya kaldım ve sol ayağımla şutu çektim. Top uzak kale direğinin dibinden ağlarla buluştu.  Ertesi gün gazetenin spor sayfasını açtım ve attığım golün fotoğrafı. Arkamda 3 futbolcu yerde. Çalımı yiyen düşmüş…Samsunporlu defans oyuncusu Alpaslan’a çalım atmakta çok zorlanırdım.

HERKES KENDİNİ YETİŞTİRİR
Her futbolcunun meziyeti olması lazım. Bir tek meziyetle de futbolcu olunur. Lefteri İstanbul'da küçükken izlemeye giderdim. Onun attığı bir çalım vardı. Topla giderken sağ ayağı ile sol ayağı arasında verkaç yapıyordu. Ben bu hareketi yapmaya başladım ve başarılı oldum. Kimisi iyi şut atar, kimisi iyi orta açar. Kendinizi yetiştirmelisiniz. Mesela Messi şuanda çok önemli bir futbolcu. Antrenörlerine sorsanız onu ben yetiştirdim der. Hadi o zaman bir tane daha Messi yetiştirsene. Herkes kendini yetiştirir bunu unutmayın.

ÖRNEK: “ ÖĞRENCİLERİMİZİN BURSASPOR TARİHİNİ ÖĞRENMELERİNİ İSTİYORUZ”
GGPO Sorumlumuz Adnan Örnek panelin ardından yaptığı konuşmada “Bursaspor Futbol Akademisi’nde eğitim alan tüm öğrencilere Bursaspor’un tarihini en şekilde anlatmak için çeşitli organizasyonlar bir araya geleceğiz” dedi.

Çocuklarımızı, efsanelerle buluşturmak istiyoruz. Özellikle muhteşem kadronun tüm oyuncularını bir araya getireceğiz. Bizim de hoşumuza giden bir uygulama. Mesut, Ersel ve Müfit abi bizim için efsaneydi.  Bursaspor gibi yüce bir kulübün tarihini bilmek önemli. Onların anıları bile bir ders niteliğinde. Çocukların bunları canlı olarak duyması bizim için çok önemli. Bunun devamı gelecek” dedi.

Panelin sonunda efsane futbolcumuz Mesut Şen’e teşekkür plaketini GGPO Sorumlumuz Adnan Örnek takdim etti. Merhum Ersel Altıparmak’ın anısına kızı Çağla Altıparmak’a plaketini Mesut Şen takdim etti.

Editör: Haber Merkezi