Milli ara dolayısıyla geçen 2 haftalık süre zarfında Bursaspor'u takip etmek için tüm yazılı, görsel,sosyal medyayı takip ettim ama adam akıllı bir bilgiye ulaşamadım.

Nasıl hazırlanıyoruz, antrenmanlar hırslı mı, oyuncuların morali, mental halleri nasıl vs. hep aynı küçük yorumlar... Bakalım, göreceğiz cumartesi günü maçta her şeyi nasıl olsa...

Milli araya Sivas maçından aldığımız 3 puanla girmek, herkesi az da olsa sakinleştirdi.

Yeniden başlayacak olan ligde, elimize telefonu alıp, çok iyi bilsek bile aşağıdaki puan durumlarına bir daha bakmaya başladık. Evet, Antalyaspor'a deplasmana gidiyoruz ama diğerleri kimlerle maç yapıyor diye bir daha baktık.

Bizden önce, aynı gün (Cumartesi) 13:30'da Yeni Malataya- Gençlerbirliği maçı var. Skoru bizi az da olsa ilgilendiriyor. Malatya'nın kazanması demek, Gençlerbirliği'nin 27 puanda kalması demek; bu da bizim için iyi bir sonuç. Gençler kazanırsa, Malatya ile olan puan farkımız 1 olarak devam eder. Berabere kalmaları da bizim için iyi sonuç olur.

Bizden sonra akşam saatlerinde Beşiktaş, Alanya'yı misafir edecek. Alanya'nın puan kaybı bizim için en iyi sonuç. 28 puanda kalırlar ve bizi memnun ederler.

Gelelim benim en ilgimi çeken maça: Osmanlıspor - Konyaspor maçına.

Osmanlı 27 puanda, Konya ise 24 puanda. Bana göre Konya kazanırsa baraj hala 27'de kalacak, bu iyi bir şey. Osmanlı kazanırsa, Konya 24'te kalacak, bu da kontenjanı dolduracak başka takım demek, bu da iyidir. Ama berabere kalırlarsa bence en güzeli. Biri 28 yapar, diğeri ise 25 puanda kalır. Ligin altı iyice sıkılaşır.

Bu maçların sonuçlarının bize yararlılığından bahsediyoruz ama gelelim bizim maçımıza...

Deplasman karnemizin ne kadar kötü olduğunu hepimiz biliyoruz. Evimizde izlediğimiz Bursaspor, bizi memnun etmiyor zaten; deplasmandaki halleri ise anlam veremediğimiz ve bizi çıldırtan bir oyuna dönüşüyor. Son 3 deplasmanımızdan Akhisar, Galatasaray ve Osmanlı maçlarından yola çıkarsak, Antalya deplasmanından da puanla döneceğimiz ihtimaline inanasım gelmiyor. Beraberliğe şimdiden ben razıysam, Le Guen de çoktan razıdır ve yine başka bir 11'le başka işler peşine koşacaktır. Saldırmadığın zaman saldırırlar malum. Antalya, bu can havliyle, beraberliğe oynayan Bursa'yı yener. Az biraz cesaretlenip galibiyet için oynadığımızı hissettirebilirsek, bunu sahaya yansıtabilirsek, Antalya bizden en fazla 1 puan kapabilir. Zaten tam inançla ve güvenle gitsek 3 puanı alır geliriz.

Ligin bu haftasında ,diğer maçların olası lehimize sonuçları üzerine 3 puan alırsak, bu düşme işleri falan rafa kalkar epey zaman, kurtuluruz.

Ama, mağlubiyet durumunda, rakiplerimizde aleyhimize puanlar kazanırlarsa, işler iyice karışacak hepimiz biliyoruz. Üst üste 2 deplasman maçı yapacak olan Bursaspor, Antalya'nın ardından Kasımpaşa deplasmanına gidecek ve orada da kötü bir deplasman mücadelesi verir ve elimiz boş dönersek, rakiplerimizin ekmeğine yağ sürmüş oluruz.

Valla ben olası en kötü senaryolara hazırlıyorum kendimi bu kritik 2 deplasman haftası için.

İşimi kış tutuyorum yani. Tabi ki bir Bursasporlu olarak, takımım kazansın istiyorum. Bu stresten çıkalım istiyorum ama şapkamı önüme koyup düşündüğümde, istatistiklere baktığımda kendi takımımı bu iki deplasmanda favori göremiyorum. Görmeyi çok istiyorum ama göremiyorum. Bu durum da beni deli ediyor. "Neden hislerim bu kadar korkaklaştı!" diye de kızıyorum sorumlu olan herkese..!

Sizden ricam, yazımı okumayı bitirdikten sonra, vaktiniz varsa eğer yorumlarınızla bu durumu biraz irdeleyin. Neden evinde iyi ya da kötü oynayıp 3 puan almayı başarıyor da deplasmanda bu kadar vahim durumdayız? Tamam, evdeki taraftar desteği zaten ilk sırada..Sonra..?

Hâ bir de Antalya maç skoru tahminizi yorumunuza ekleyin lütfen. Sosyal medya ortamından okuyorsanız, beğenip paylaşın arkadaşlar. Bakıyorum, okunma oranları epey yüksek ama beğenmeler, yorumlar, retweet'ler az... Allah aşkına, okuyorsunuz madem, azcık destekleyin de sesimizi daha çok kişiye duyuralım...

Saygılarımla...

Editör: Haber Merkezi