Ha gayret... Az daha uğraşırsak düşme hattının en sağlam adayı olduğumuzu cümle aleme ilan edeceğiz.

Bir önceki yazımda maçtan korktuğumu yazmıştım. Korkumu yaşamak bana aşırı bir üzüntü verdi ama üzüntümden çok sinirlerim gerildi ve öfkem tavan yaptı. Tabi elinde böyle bir köşe bulunan birinin , bu satırlardan öfke kusması, okuyanları galeyana getirmesi etik değil; siz beni sizle dertleşiyormuş sayın, benim gazıma gelmeyin.

Lanet olsun!

Nereden başlayacağımı bilmiyorum çünkü 2 yıldır tüm eleştirel başlangıçları yaptım köşemde. Başkanımıza da yönetimimize de oyuncularımıza da hocalarımıza da halkın sesi olmaya çalıştık. Uzatmadan net yazalım mı şuraya hep söylenen şeyi :

İş bilmeyen insanların elinde oyuncak oldu Bursaspor. Bursasporlular da perişan..! 

Haksızsam lütfen yorumlarınızla beni aydınlatın . 

Başkanımız hep iyi bir Bursasporlu ama futboldan, kulüp yönetmekten pek de anlamıyor, etrafına bu işten anlayan profesyonelleri toplasın, eleştirisi yapılmıyor mu? Hem de uzun zamandır! 

Peki başkan ve etrafındakilere siz ne kadar inanıyor ve güveniyorsunuz artık?

Mayıs'taki kongreye, Bursaspor düşmüş bir takım olarak mı girer, düşmekten son anda "ikinci" kez yırtan bir takım olarak mı bilemem ama hiç iyi bir halde giremeyeceğimiz aşikar. 

Bizim acilen bir başkan adayı bulmamız lazım. 

Aynı Fenerbahçe'de olduğu gibi bir Ali Koç çıkmalı ve "Ben bu kulübün başkanlığına adayım." diye şimdiden deklare etmeli ve Ali Koç gibi zaman zaman medyada kendini anlatmalı. Kongre zamanı gelince alel acele birileri yine o koltuğa oturtulmamalı... 

Sayın Ali Ay, tüm yazılarımı okuyabilir geçmişe yönelik. Kulüp de zarar görecek diye ne şiddetli eleştiriler yaptım kendisine ne hakaret ettim. Makamına saygımız var neticede. Zaman zaman kendimizce hataları işaretledik dile getirdik o kadar. Ama bilinsin ki ben , şahsen, kendim,bizzat özüm artık temelli bu yönetime karşıyım. Başkan da profesyonel ekip kurmayacaksa ona da karşıyım artık. Ha beni kim ipler?

Hocanın kadro yerleşimini eleştirmemek için zor tutuyorum kendimi. 

Kör birinin puzzle yapması gibi yerleştirmiş sahaya herkesi. 

İlk yarı değişiklik haberi bekliyorsun, 60-65. dakika modasına takılıyorsun.. Ah be Le Guen Hocam, geldiğin gün kahvede nasıl kasım kasım kasıldığımı hatırlıyorum da "İyi hoca bulduk bu sefer" diye, kahroluyorum şimdi. Sana da çektim çizgiyi, kusura bakma ya da bakarsan bak, ben de seni iplemiyorum artık...

Oyunculara sırasıyla girmeyeceğim şimdi... Çizgiyi çektiğim epey var!

Yani dostlar...Dedim ya siz benim gazıma gelmeyin, dertleşiyorum sayın diye; vallahi rahatlayamadım ki... 

Okunacağını bildiğim için dökemedim içimdeki öfkemi... Nereden nereye diye bir belgesel çekilse ; 2009-2010 sezonundan sonra hakikaten dram dalında Altın Portakal alır halimiz...

Cezalı bir sürü taraftardan eksik olacaksın...Gelenler de pek sıcak kanlı olmayacak. Yeni Malatya maçı da 3 puansız geçerse vay halimize... Hoca gitse n'olur yönetim kongre kararı alsa n'olur? Olanlar oldu bir kere, geç kaldık!

Saygılarımla...