Ziraat Türkiye Kupa'sında İzmir temsilcisi Karşıyaka ile karşılaştık ve neredeyse izlemediğimiz genç kalmadı.Hepsini de en başta tebrik ediyorum.

Yağışın zorlaştırdığı şartlara rağmen, o kadar hevesliydiler ki fiziksel bir yetersizlik de gözlemlemedim ben. Uzatmalarda dahi dinç durabildiler maşallah.

Yıllardır hayalini kurdukları günler bugünler; soyunma odası sohbetlerinde, antrenman sonlarında bir gün hep beraber sahada olacakları günleri konuşuyorlardı ve şimdi yaşanıyor o bekledikleri günler. Hepsi çok mutlu ve farkındalar her şeyin.

İnanın, maddi sorunların tek olumlu sonucu bu gençlere kavuşmak oldu.

Transfer yasağı kalksa diye çok istedim ama şimdilerde o kadar da üzgün değilim. Böylesi bir öze dönüşün hayalini hep kuruyorduk ve nasip oldu. Hoş, neler başarırlar, nereye kadar giderler kestirmek zor ama HER ŞARTTA DESTEKÇİLERİ olmamız gerektiği aşikar.

Kısa vadeli başarılar yerine, uzun vadede kazanılacakları tercih ederim.

Hem bizlere manen ve madden katkı sağlayacakları bu kadar ortadayken, armutun sapı, üzümün çöpü diye diye yontmanın da anlamı yok. Bizim çocuklarımız, bizim kardeşlerimiz, sonuna kadar pozitif yaklaşımı,sabrı ve zamanı hak ediyorlar.

Bizlere de gerçek manada destek vermek yakışır.

Gençlerimizin şimdiden parlayanları da var, parlayacak olanları da. Sabretmek zorundayız, onlarla büyüyeceğiz, onlarla üzülecek, onlarla sevineceğiz.

Bu yolda yalnız yürümeyecekler.

Normal süresi 1-1 biten mücadelede uzatma devrelerinde de değişen bir şey olmayınca penaltı vuruşları sonucunda Ataberk'in kurtarışıyla kupada 4.tura yükselmeyi başardı bizim çocuklar.

Bizi mutlu ettiler, gururlandırdılar, geleceğe yönelik umutlarımızı daha da yeşerttiler.

Vakıfköy'un pırlantaları daha çok parlayacak.

Hadi hep beraber kocaman bir MAŞALLAH diyerek bitirelim yazıyı.

Saygılarımla...