Merhaba,

Geçen yılı hatırlıyorum, skorlara göre takımı göklere çıkartıyor ya da yerin dibine sokuyorduk... Bir hafta kesin şampiyon oluyorduk, diğer hafta düşer diyorduk. Bu arada birbirimizi yemeyi de es geçmiyorduk. Unutulan onca gündem var şu an geçmişte kalan ve bugünlere hiç faydası da olmadı o tartışmalarımızın.

Sezon sonunda ligten çıkamadık ve yeni bir yönetimle yeni bir yolculuğa başladık.

Bizim yolculuğumuz bekleyişle, sabretmekle, birileri bir şey yapsın, camia toparlansın, kulüp kötü günlerden kurtulsun diye dua etmekle ve karınca kararınca desteklemekle geçti.

7 Haziran'da mazbatasını alan yeni yönetim de bizlere köstek olan problemleri çözmeye çalışarak geçiriyor sürecini.

Bizi çok utandıran doğalgaz, elektrik, su borçları, personellerimizin maddi sıkıntıları, kapalı olan transfer tahtası, kadronun Süper Lig ayarına getirilebilmesi çabaları vb. derken 2 ayı geride bıraktı yeni yönetim.

Az zamanda çok işler başardılar ve herkes de takdir etti.

Tabi bu cicim zamanları, yılların kötü yönetimine maruz kalmış taraftarın sinirleri gergin, hata istemiyor, hemen her şey düzelsin isteyen de çok. Hangi birine haksızsın diyebiliriz ki? Tak etmiş artık...

Maddi anlamda katkı sağlayarak ve katkılar toplamaya çalışarak geçirilen bir sürecin, transfer dönemindeyiz şimdi.

İstiyoruz ki pat pat pat tüm transferler yapılabilsin ve kadro sene başında hazır olabilsin ama sanırım ilk haftalardaki maçlar için yetişmeyecek oynayabilecek kıvamda olan transferler.

Çoğu takım gibi bizler de belki o transferin son saatlerini bekliyoruzdur 1 kuruş bile olsa ucuza almak ya da satmak için.

Yönetime karşı bende kişisel bir sempati oluştu bu süreçte.

Çabalarına ve yaklaşımlarına, paylaşımlarına ve samimiyetlerine bakınca güven duygum da her gün artıyor; onlar başarılı olsun ki Bursaspor da başarılı olsun diye istiyorum.

Ama bu demek değildir ki gördüğümüz hatayı, yanlışı kaleme almayacağız. Elbette Bursaspor adına bir olumsuzluk gözlemlersek önce tanıdıklar aracılığıyla mesajımızı ulaştırmaya çalışırız (öyle hemen sosyal medyadan takipçi toplarım hevesiyle ayyuka çıkarmanın alemi yok) , kendimiz gidip anlatırız, eminsek fikrimizin arkasında durur, kale alınmazsa da o zaman kaleme alırız.

Hâ ciddiye alan olur olmaz o başka konu ya da sahte hesaplardan yönetimi koruma amaçlı linç yersin, yönetim fanatiklerinden tepki görürsün, okur ya tehtit edilirsin (yaşamadığımız şeyler değil), kimi seni samimi bulmaz inanmaz, kimi destekler sesine ses olur (...) ne olursa olsun doğrunun peşinde koşmak ve dost acı söyler felsefesiyle, uygun dille uyarmak, boynumuzun borcudur.

İyi muhalefet her zaman faydalıdır, icraatçiyi tetikte tutar ve doğruyu yapmaya daha motive eder.

Yapılan iyi şeyleri açıktan tebrik edip, hataları dostane şekilde uyarmaya çalışanlarla, mikserlik yapanları da bizim taraftarımız çok rahat şekilde ayırır zaten. Bursaspor taraftarı futboldan anlar deriz, şimdi gelinen süreçte sosyal medyayı da çözdü bence. Sapla samanı karıştırmak isteyenler, sosyal medya üzerinden kulübü yönetmeye çalışanlar da ayar vermeye çalışanlar da taraftar tarafından rahatlıkla hissedilir oldu ve bu güzel bir gelişme bence. Sahte hesapların algı oyunları eskisi gibi tutmuyor çok şükür.

Siyasi ya da kişisel fark etmez, hepimizin aradaki sorunların Bursaspor'a zarar vermesinden çekiniyoruz. İnşallah süreç, kişilerin değil, Bursaspor'un kazanacağı şekilde sonlanır ve önümüzdeki zor sezona tam birliktelik ve destekle gireriz.

Futbolda tabelaya bakılır.

Başarısız sürece bir yere kadar sabredilir, sahadaki mücadeleye, teknik kadronun verimine, yönetimlerin gayretine bakılır, hepsinde iyi niyet olsa bile son olarak yine tabelaya bakılır. Tabelalar rüzgarı terse döndürebilen sihre sahiptir.

Muhalefet iyidir, başkasına yaparken keyif verir, kendine yapılınca can sıkar ama iyidir.

Yeter ki saygı çerçevesinde ve aynı gemide olduğumuz unutulmasın.

Benim rüzgarım şu süreçte eksikler de olsa hatalar da olsa yönetimin arkasından estiriyor, çünkü Bursaspor'umuzun iyiliği için ugraşıldığına inaniyorum ve elimden gelen desteği vermek için dikkatle yaklaşıyorum her konuya. Bu ne zamana kadar devam eder, Bursaspor'umuz için işler kötüye gidecek hissini hissedene kadar. Bu his oluşmadan da gördüğümüz yanlışı yazmak, söylemek muhaliflik değil, dostluktur.

Bu köşe yazısında bile belki farklı düşündüğümüz konular vardır. Siz benim hatalarımı bana söylerseniz ben de yeni dostlar edindim diye sevinirim. Yok, dışlayacaksanız da canınız sağolsun.

İkili ilişkilerimiz, vazifelerimiz, konumumuz, sıfatımız ne kadar yüksek olursa olsun, Bursasporlu olmaktan yüksek değildir.

Saygılarımla...