Mustafa Er hoca bile “Bu sezon çok acılar çekeceğiz” diye açıklama yaptığında hepimizin kafasından geçenleri en yetkili isimlerden biri olarak hem teyit etmiş hem de tasdiklemiş olmuştu.

Morali bozuk olan, mutsuz, tepkisiz, sahipsiz, güven duygusunu yitiren bir şehir zaten bildiğini düşündüğü şeyleri bir de bir yetkilinin ağzından duyduğunda tamamen karamsarlığa bürünmüştü.

Artık gelecek her olumsuzluğa razı gibiydi Bursa. Canı yanmıyordu, hissizleşmişti…

Tecrübesiz diye baktığımız, onlar daha çocuk diye ciddiye almadığımız, hatta hafife aldığımız evlatlar hepimizden daha “ADAM” çıktı ya… Özellikle son birkaç maçta yaptıkları olağanüstü şeyleri bir bir anlatmaya gerek yok, zaten hepimiz biliyoruz. Anlatmaya kalksak da sayfalar yetmez vesselam.

Tüm bu karamsarlığın içinde bu genç evlatlar bir güneş gibi doğuverdiler. Hepimiz yavaş yavaş ümitlenmeye başladık. Kışın sonunda dağılan bulutların ardından, uçları filiz vermeye başlayan bir ağacın mutluluğu kadar mutlu olduk. Şimdi hepimiz, büyük bir heyecan, büyük bir umut, en önemlisi çok, çok, çok büyük bir gururla Bursaspor’un maçlarını seyreder olduk. Attığımız goller sonrası yaşadığımız sevinçlerin tarifi var mı?

Zamanında bu armayı kimlerin, hangi yaştaki adamların, hangi tecrübedeki insanların gerek sahada, gerek idari anlamda yere düşürdüğünü bir hatırlayın.  Bu prestij kaybına, başımızı öne eğmemize sebep olanları tek tek hatırlayın, isim isim…

Bir de bugün, o armayı yerden alıp, yeniden havaya kaldıran, bütün Türkiye’nin yeniden Bursaspor’u konuşur hale getiren isimleri, ve yaşlarını hatırlayın.

Ataberk Dadakdeniz, Deniz Aydın, Cüneyt Köz, Onur Atasayar, Furkan Emre Ünver, İsmail Çokçalış, Ertuğrul Kurtuluş, Kerem Kök, Özer Hurmacı, Aykut Akgün, Recep Aydın, Burak Altıparmak, İsmail Can Çavuşluk, Emirhan Aydoğan, Ramazan Keskin, Burak Kapacak, Çağatay Yılmaz, Ozan İsmail Koç, Tuğbey Akgün, Vefa Temel, Ali Akman, Batuhan Kör, Eren Güler, Mustafa Er, Fazlı Tan, Fatih Şen, Serdar Kurtuluş, Murat Alkan, Aykut Erdoğan, Emre Oğuz.

Bu isimler üzerlerine düşeni yaptılar, ve yapmaya devam edecekler.

Bu takımın bir parçası olmak, o isimlerden biri olmak için sıra sende artık.

Her şey rayına oturmaya başlamışken, her şey yoluna girmeye başlamışken takımın maddi ve manevi olarak yanında olmamak olmaz!

Bursastore’larda bir tane ürün kalmamalı. Yılbaşı hediyeleri oradan alınmalı. Sadece yılbaşı değil, her türlü hediye oradan alınmalı. Maçlara gidemiyoruz, kombine, bilet alamıyoruz. Ya da belki ekonomik durumumuz yeterli değil. Olabilir, gidin anahtarlık alın, ıslak mendil alın, bileklik alın, ne bileyim işte alabileceğiniz en uygun ne varsa gidin onu alın.

Bursa’daki şirketler de, şu takıma artık bir sırt verin, omuz verin. Gidin siz de storelardan ürün alıp çalışanlarınıza dağıtın. Herkesi mutlu edin. Yıllardır sizinle birlikte ve iyi olduğunu düşündüğünüz çalışanlarınıza Bursaspor genel kurul üyeliği hediye edin mesela.

Uzun lafın kısası…

Güvenemediğimiz onlar gerekeni yaptı.

Sıra Sende!

Editör: Haber Merkezi