Bursaspor'da zincirleme gelen beceriksiz yönetimsel hamleler, yıllarca yara açmaya devam ediyor.

İleri görüşlülük ayrı bir meziyet !

Yıllarca elinde duran, tüm kabiliyetlerini bildiğin oyuncular için 2 kriter esastır:

1. O yeteneklerini yıllarca kendi kulubünde kullanacak şekilde tapulayacaksın.

2. İleride maddi gelir sağlayacağını kestirip tapulayacaksın.

Menajerlerin ön gördüğünü, yöneticiler neden ön göremez?

Önce, kurumsal bir kimliği olacak kulübün. Bünyesindeki genç-olgun tüm oyuncuları için iyi bir kariyer planlaması olacak. Maddi anlamda eksikliklerini bile süreç içerisinde doğru yaklaşımlarla halledebileceksin. Söz verdiğinde tutacaksın.

Oyuncular gelecek planlamalarında ilk sıraya seni koyacak. Eğer, kariyeri seni aşacaksa ileri görüşlü olmalısın.

Ali Akman gitmek istiyordu Avrupa'ya. Bir futbolcu için kabul edilebilir bir hayal ve planlamadır bu.

Hatta oyuncumuz yurt dışında oynarsa, gurur duyarız her zaman.

Ali, giderken Bursaspor kulübünün tüm tekliflerine kapıları kapattı ve yetiştirme bedeli hariç bir kazanç getirmedi.(Şu ana kadar açıklanan başka bir gelir yok.)

Şahsen, yıllarca emek verdiğim kulüpten ayrılacaksam, vefa duygusu gereği kulübün de kazanç sağlamasını isterim. Ali istemedi Bursaspor'un para kazanmasını çünkü geçen sene gereken ilgiyi verememişiz ona (!) Öc aldı sanki velet.

Peki, haklısın diyelim Ali (?)

Peki bu sene?

Bu sene o değer vermeyen herkes gitti, yeni bir başkan, yeni bir teknik heyet geldi. Sana formayı da verdiler. Tüm taraftar hep seni alkışladı ve destek verdi...Sen de yeni bir başlangıç yapabilirdin.

Geçmedi mi o kırgınlığın?

Yemezler bu mazeretleri...

Şimdi bizim için senden gelecek para önemli değil. Temliklerden birine gidecekti besbelli. Bizi üzen gidişin de değil, gidiş şeklin.

Herhalde sosyal medyayı bir şekilde takip ediyorsundur ve insanların tepkisinin sebebini de anlamışsındır. Gerçi yıllarca içimizdeydin, bu tepkilerin geleceğini biliyordun ama göze aldın. Ne diyelim, biz yeni Ali Akman buluruz da sen Bursaspor bulamazsın. Kariyerinde de ne başarırsan başar, gurur duyduklarımdan olmayacaksın.

PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?

Ali bu kadar tepki toplamışken oynatmak olmaz. Bursaspor, ligden çıkmaya çalışırken de böylesi yeteneği kullanmamak olmaz. Duygusal mı davranacağız profesyonel mi? Acayip bir ikilem!

Mustafa Er, bu oyuncudan fayda görebileceğine inanıyorsa oynatsın, inanmıyorsa onu kariyer hayalleri ile başbaşa bıraksın o zaman.

Önümüzde alınacak 45 puan var.

En az 30-35 puanı toplamak için birliğe, bütünlüğe ihtiyacımız var. Ali, "Sezon sonuna kadar elimden geldiği kadar mücadele edeceğim." demiş ama Allah'tan tribünler yasaklı.

Benim fikrim, olan olmuş artık. Bizim Ali'nin gollerine maalesef ihtiyacımız var. İliğini kurutana kadar oynatmalıyız. Duyguları bastırmalı ve alabildiğimizi almalıyız. Bu sırada da Ali'nin yerini dolduracak oyuncularımızı hazırlamamız gerekli. Hem yarısa devam edebilmeli hem de sorunları içeriden halledebilmeliyiz.

Gelin, Bursaspor'un lig yarışını daha çok gündemde tutalım. Az daha sabredelim, desteğe devam edelim. Çok oldu içimize attıklarımız haklısınız ama Bursasporluluk zordur; adı aşk bu eziyetin...

Ali hakkındaki tüm hislere ve fikirlere saygım var, benden farklı hissetmiyorsunuzdur ama farklı fikirleriniz vardır elbette. Bu kararı kim alacaksa, onun da muhalifleri olacaktır?

Giresun maçına Altınordu galibiyetinin neşesi ve Ali'nin sözleşme uzattığı haberleriyle gitmek nerde, bu kafayla gitmek nerede? Şimdiden 1-0 yeniğiz zaten.

Umarım, takımın geri kalanı bu ortamda konsantrasyon bozukluğu yaşamaz.

Ali'nin tercihlerinin oluşturduğu bu huzursuz ortam, inşallah diğer gençlerimizi fazla etkilemez. Kendi kariyer planlamaları ayrı mesele şu an, bize 15 maçlık çakı gibi takım lazım.

Ali'nin tüm haklılıkları geçen sezon sonu gitseydi kabul edilebirdi ama bu sezon ona istediği her şeyi vermiştik. Keşke aklının çelinmesine izin vermeseydi, vermeseydik...

Giden gider, kalan sağların değerini bilelim.

Saygılarımla...