"Kurdun biri girdiği bir av mücadelesinde ağır yaralanır. Ormandaki diğer yırtıcılar geçmiş olsun ziyaretlerini eksik etmezler ama içlerinden kendi çıkarlarına olacak her durumun ince hesaplarını yaparlar.

Artık, kurdun av sahaları onlara kalmıştır.

Kurt, olan bitenin farkındadır ve av sahasını kaybetmenin doğuracağı sonuçları bilmektedir ancak aldığı yaraların açtığı tahribat çok yüksektir ve bu duruma müdahale edecek gücü kalmamıştır. Kısa zamanda kurdun umutları kırılmaya başlamıştır.

Günlerden bir gün ormana yeni bir kurt gelir. Diğer yırtıcılara göz dağı verir ve bizim kurdun av sahasında hakimiyetini ilan eder. Zalimliği ile kısa zamanda nam salar.

Diğer yırtıcılar bu durumdan kötü etkilenirler ve akıl almak için bizim kurdun kapısını çalar ve kurtulmak adına çareler umarlar.

Kurdun cevabı kısa ve nettir:

Kurulu düzen bozulurken kendi çıkarlarını düşünenler, çıkarları bozulurken kurulu düzeni ararlar.

Kıssadan hisse...

Bursaspor'un içinde bulunduğu bu kötü günlerde, kendi hesaplarını yapanlar bir gün elbet yine kapımızda yatacaklar.

Bizim de yaralarımız iyileşecek elbet. Ölümcül yaralarımız olabilir, bıraktığımız boşluğu doldurmaya çalışanlar olabilir ama elbette Bursaspor yeniden güçlenecek ve ait olduğu yerde tüm hasımlarına bugünlerin faturasını ödetecek.

Sezonun ilk maçının ardından bir galibiyet yazısı yazmayı çok arzu ederdim. Ancak nasip olmadı.

Sadece Balıkesir ile hazırlık maçı yapabilen Bursaspor'umuz, TFF 1.Lig'in ilk maçında A.Demirspor'u ağırladı. İlk 45 dakikası adına herkesten takdir toplayan Bursaspor, maçın ikinci yarısında performansını sürdüremedi.

Sağlık olsun...

Sahada mücadele veren ve armayı utandırmayan bir gayretle koşturan oyuncularımızı tebrik ediyorum. Tabii ki bireysel ve takımca yapılan hatalar vardı ama daha ilk maçtan yüklemenin ve özellikle gençlerin motivasyonunu kırmanın faydası yok.

Bursaspor'un mali sıkıntıları ve bu sıkıntıların doğurduğu sonuçları hepimiz biliyoruz. Sn.Erkan Kamat ve yönetim kurulunun yapması gerekenleri de biliyoruz. Tahtanın açılmasından tutun da gelecek cezaları engelleyecek ödemelere kadar bir sürü sıkıntı var. Bu noktadan sonra atacağımız ve atamayacağımız adımlar ayyuka çıktı artık, tekrar tekrar dillendirmenin bir anlamı yok.

Sezon sonuna kadar...

Kişisel olarak, öze dönüş adımları attığımız bu sezon için ben tüm oyunculara sonsuz kredi açtım. Göreceksiniz ki sezon sonuna kadar eleştirilerimi daha dikkatli yapacağım. Bizim top yekün şikayetlenme kabiliyetimizi bir an önce destek olma kabiliyetine çevirmemiz gerekiyor.

Özellikle herkesin bildiği, transfer ihtiyacının giderilemeyeceği günler yaşarken, " olmayacak isteklerle ortamı geren cümleler" kurmamalıyız. Mustafa Er'in dediği gibi " Çok acı çekeceğiz." ve bu acıyı çekerken de tüm faturayı oyunculara yüklemeyeceğiz. Bugün olduğu gibi canla başla oynasınlar, 3-5 haftaya kalmaz, daha uyumlu,daha disiplinli, ayakları yere sağlam basan, fiziksel olarak güçlenmiş ve takım koordinasyonunun arttığı bir Bursaspor'u sahada göreceğimize eminim.

Sabırlı olmalıyız...

Ama bu sabır dilde değil, yürekte olmalı. Sürekli şikayetlenmenin ve klavye başında "Ben demiştim." demek için felaket tellallığı yapmanın anlamı da yok. Zaman zaman kızacağız elbette, başarıya olan açlığımız bizi öfkelendirecek ama ne kadar soğukkanlı olursak ve gençlere ne kadar destek verirsek o kadar çabuk toparlanırız.

Başka Bursaspor yok..!

Sahip olduğumuz yönetimi,teknik kadroyu ve oyuncularımızı sürekli olarak olumsuz eleştirmek bize hiçbir şey katmaz. Olmayan özelliklerle övmek ve pohpohlamak da bir işe yaramaz. Gerçekleri doğru algılamalı, kabullenmeli ve doğru adımlar atmalıyız.

Düşüncelerimin ve duygularımın kırgınlığı ve son yılların yarattığı yılgınlık eminim hepimizde vardır. Bu süreçte daha da yıpratıcı yazmak en kolayı ancak sizlerden istirham ediyorum, doğru duruşunuzla herkese örnek olun. Paylaşımlarınıza dikkat edin.

Bu sancılı süreci en kısa zamanda atlatabilmek ümidiyle.

Saygılarımla...