Bursaspor iki gündür üst üste kendisine yakışmayan görüntüleri sahnelemeye devam ediyor.

Neyi mi kastediyorum?

Elbette ki genel kurullardan bahsediyorum… Cumartesi günü mali genel kurul için toplanan imza sayısı nedir 16… Peki olağanüstü seçimli genel kurul için katılımcı sayısı kaç 16…

Son derece manidar dimi

Bi plakacılar kadar duyarlı kongre üyesi imza atmaya gitti.

Diyebilirsiniz ki, “Kaç tane ilk kongrede genel kurul gerçekleştiriliyor?”

Olabilir… Ancak en azından ‘ben geldim, he ne koşulda olursa olsun buradayım’ demek çok mu anlamsız…

Dünyanın bir ucunda mı genel kurullar da gitmeye erindiniz?

Aidiyet duygusunu göstermek çok mu zor oldu ki?

Bundan öncekilerde neden yer aldınız, şimdi tek aday diye mi?

Yoksa bambaşka bir tepki mi?

Üzüldüğüm tek bir nokta var, her başkan adayı diğer kongrenin müsebbibi oluyor…

Gelmiyor, bir öce omuzlara alanlar, ‘deyim uygunsa’ bu kez aynı omuzlarda  tarihin derinliklerine kazımak için taşıyor…

Şevk kırılıyor, değirmen gibi her kongrede bir başka ismi öğütüyor Timsah’ın genel kurulu…

İnsan düşünüyor, çok güvenerek oy verilmiyor mu acaba birden fazla adaylı kongrelerde başa gelen isme…

Sandıklar açılırken yaşanan heyecan uzun soluklu gitmiyor… Maksimum 1 yıl sonunda yeni bir enkaz edebiyatıyla kongre ateşi yanmaya başlıyor.

Emin Adanur ile Hayrettin Gülgüler ikilisinin 3 adaylı kongrede elde ettiği zaferin rüzgarı transfer tahtasının açılmasıyla zirve yaptı ancak daha sonra sahada gelmeyen sonuçlar 8 ay sonra aynı akıbeti yaşamalarına neden oldu.

Eeee işte size mali genel kurul ile olağanüstü genel kurul tablosu… ‘Gelin Bursaspor’a bir hafta dahi kaybettirmeyin’ çağrıları havada kaldı…

Gene olması gereken yerde değil, dışarılarda sorunlar konuşuluyor… Çözüm yok, dedikodu var… Gelin genel kurulda dökün etekteki taşları, amiyane tabirle düellolara girin…

Anlatın, dinleyin…

Hayır sadece 16 kişi gelsin…

Bursa’nın plakası kadar gelsin… İkinci oturumda biraz daha fazlası olur işte

Bursaspor’un geleceği sahipsiz mi sizce de?

Nereye kadar yanındayız bu takımın…

Ve akşam ilk düdük çalınca kardeş deplasmanı…

Ankaragücü önünde iyi başlanan ilk yarı atılan güzel gol Mehmet Erdem’den…

‘Şeytanın bacağını kırdık’ totemi…

Hoop ikinci yarı…

Kötü kaleci performansına devam eden Erhan Erentürk’ün eseri iki gol.

Santra yapıp 1 dakika içinde yenen 2 gol…

Ve son düdük sonunda tabelada ev sahibi lehine 2-1’lik üstünlük

Tuzla sonrası Ankaragücü’nden de alınan mağlubiyet…

Düşüyor kaleler hanımlar beyler…

Gidiyor gönlümüzün efendisi…

Sessiz sedasız değil,

Bağıra çağıra gidiyor…

Dert küme düşmek değil

O kadar uzun boylu değil hala

Gediklisi olmaya başladık bu ligin…

Sıkı tutunun, karizmayı çizmiştik

Şimdi de prestijden düşüyoruz…