18 maçta 19 puan toplayabilen Bursaspor'umuzun hali hepimizin içini yakıyor.

 Sportif açıdan gelinen bu vahim durumun en büyük sorumlusu da yönetimdir.

 Yönetimden sonra ise oyunculardır.

Şehrin maddi desteksizliği de üstüne cila olmuştur.

 Mali açıdan ise ne duruma geldiğimizi tahmin edebiliyorum(!)

Sezon başından beri her olumsuz durumdan, bir umut doğurup, pozitif yaklaşmaya gayret ettim. 

 Bu gayretim de devam edecektir, o başka konu.

 Hem Sn.Hayrettin Gülgüler'e hem de Sn.Emin Adanur'a samimiyet ve iyi niyetle ugraşıyor olmaları noktasında halâ güveniyorum.

 Hatalarını kabul edip, kulübü Sn. Deniz Kolgu ve Sn.Tamer Tuna'ya bıraktıkları sürece işler düzelecektir.

 Desteğe devam edeceğim çünkü Bursasporluyum.

 Play-Off hattıyla olan 8 puan farkı kapatabileceğimize inanıyorum.

 Ancak yönetimin geride kalan süreci göz önünde bulundurulduğunda 2 seçenek çıkıyor benim önüme:

İlki işlerin düzelip Güven Oyu Kongresi'ne gidilmesi, ikincisi işlerin düzelmeyip Olağanüstü Kongre'ye gidilmesi.

Yani bence bu kaotik ortamı kongre ortadan kaldıracaktır.

Kongre ihtiyacı konusunda yanılıyor olabilirim ama şu an net düşüncem böyle açıkçası. Sizler ne düşünüyorsunuz yorumlara yazarsınız.

Şehirden destek göremeyen, Teksas'ın istifaya davet ettiği bir yönetimin mutlaka güven tazelemesi gerekiyor. Eğer işleri yoluna sokabilirlerse zaten devam etmelerine kimse bir şey demez ama ligden çıkamazsak (düşersek falan, o kısma girmiyorum bile Allah korusun) mutlaka kongreye gidilmesi lazım.

 Son alınan kararlarla beraber, yeni bir yapılanma içine girdik. Artık Sportif Direktör var, iyi bir hoca var, iyi de transferler yapılırsa ( önceki çalışılan aracıyla asla olmaz bu iş) neden olmasın Play-Off?

 Hoş, bize Play-Off da yetmez, orayı yakaladıktan sonra, Süper Lig'e çıkmak da kolay değil. 

Yönetim dikkatli adımlar atmalı ve bizler gibi, hataları söyleyen ama desteklemeye devam eden insanları mahçup etmemeli.

 Bizler de Bursaspor'un selameti açısından destekliyoruz zaten, menfaatine gidenlerin kazançları haram olsun.

 Destek verdiğimizi açıkça beyan edebilecek cesaretimiz de var ama üzerimize gelenlerin haklılık payları var.

 Şimdilik, konsantrasyonun saha içine verilmesinden yanayım. Ama şu zamanda bu yazıyı yazmazsam, kendime saygım azalırdı.

Süper Lig'e çıksak da çıkmasak da kongreye gidip istikrarı yakalamalıyız. 

Yönetim kalırsa kalır, giderse gider, yeni birileri gelirse gelir, gelmezse kayyuma kadar yolu var; Bursaspor kimsenin kişisel hırslarının kurbanı olamaz! Ne yönetenlerin ne de tribünlerin hırsları geleceğimizle oynamamalı. 

Herkes kendi işini yaparsa, işler daha çabuk yoluna girer.

Ben yönetimi desteklemeye devam edeceğim, istifalarını istemiyorum ama sezon sonuna kongre isteğimi dile getiriyorum.

 İnşallah başarılı olurlar, onları ayakta alkışlarız. Kongrede de oyumuzu tekrar veririz. Başarısızlıkları sürerse sene sonunu beklemeden devir teslim için gerekenlerin yapılması şart.

Belki de her şey o kadar güzel gidecek ki bugünlerimiz aklımıza bile gelmeyecek.

Saygılarımla...