Gel gelelim;

Ne yazık ki, yeşil-beyazlı kulüpte kötü gelişmeler yaşanıyor!

Son zamanlarda kulübe, haciz üzerine haciz geliyor!

NARGİLECİ OTOBÜSÜ GÖTÜRDÜ!

Son olarak Nargile keyfiyle tanınan "yangel Osman" Furkan, birkaç seferdir göz koyduğu, ama alamadığı takım otobüsüne bu kez dün haciz koydurdu!

A Takım otobüsü ve demirbaşları "yediemin"e götürüldü.

Bu sıkıntılı dönemde;

Yeşil-beyazlı kulübe,

Darbe üstüne darbe!..

Allah'tan, takım, Antalya'ya salı gününden gitti de, Özlüce'de bu şok edici -moral bozucu- manzarayı görmedi!

HİÇ Mİ YÜREĞİNİZE OTURMADI?

Acaba, kulübün sembolü olan "Timsahlı Otobüs"e haciz konulması, Bursaspor'a gönül veren işadamlarına, eski ve yeni yöneticilere hiç dokunmadı mı?

Öyle ya;

Onlarca OSB'si olan Bursa'nın işadamları ellerini cebine atıverse, o otobüs ve diğer kulüp eşyaları rehinden kurtulur ve evlerine döner!

Koskoca Bursa, bunu yapamazsa, zaten fazla konuşulacak bir şey kalmamış demektir.

Aksi olursa, kapatalım dükkanı gidelim!..

Bundan sonra da şehrin değerli ileri gelenler(!), "şöyle destek oluruz, böyle sahip çıkarız" falan demesinler!

SEYRETMEYE DEVAM MI EDECEKSİNİZ?

Ey ahali;

3 milyon kentin, en dinamik sembolünün; simgesi olan takım otobüsü elden gidiyor!

Hâlâ seyretmeye devam mı edeceksiniz?

DİNAMİK Mİ, DİNAMİT Mİ?

Kent dinamiği misiniz?

Yoksa;

Kent dinamiti misiniz, kanıtlayın bunu artık!

Bu olayları gördükçe, renklere sevdalı herkesin içi yanıyor!..

Gözleri doluyor.

Yeşil-beyaz tutkunları;

Takımın içinde bulunduğu içler acısı duruma mı yansın?!

Yoksa;

Kulübün yaşadığı bu zincirleme hadiselere mi üzülsün?

Bu tür sıkıntılı olaylar, Bursaspor'un imajını iyiden iyiye zedeliyor!

ALLAH'TAN REVA MI?

Zaten 3 yıldır vahim tablo ortada...

"Ligde kalma mücadelesi veren takım" etiketi, 3 sezondur sırtına yapışan bu takımın armasına gönül verenlerin çektiği çile Allah'tan reva mı?

Kentin üstüne kara bulutlar çökmüş durumda!..

Yürekler sıkışıyor!

Göğüsler daralıyor!

Hesap üstüne hesaplar yapılıyor.

Benim renktaşım;

Boşa koyuyor dolmuyor.

Doluya koyuyor almıyor!

Ama yine de;

Herkes, "çıkmayan candan ümit kesilmez" misali, son 3 haftada "umutlanmak" istiyor.

Taraftarlar, yazı ve programlarımıza "ligde kalabilir miyiz?", "umut var mı sizce?" diye sorular sorup, mesaj atıyorlar.

UÇURUMUN KENARINDAKi "UMUT" DALI

Adeta, uçurumun kenarındaki "umut dalına" tutunmak istiyor.

Başka bir deyişle; şu an pamuk ipliğiyle bağlı olduğu lige, "umut urganıyla" bağlanmayı umuyor.

Çünkü;

Camia, "arma sevdası" ile kişileri karıştırmaz.

Pire için sevdiği yorganı yakmaz!

Eğer, az da olsa umudu varsa, o umudu; kurtuluşa çevirmek için son ana kadar çabalar.

Yıllardır sevdasının peşinden koştuğu gibi...

Umudunun peşinden de sonuna kadar koşar!..

Erzurum yollarında traktöre de biner, römorka da!..

Şampiyonluk apoletli takımı, bir ilki başarıp(!) düşmesin diye, çırpınıp duruyor!

BİR ŞEYLER YAPILMALI

Kimi görsem, kiminle konuşsam;

"Bir şey yapmalı/yapılmalı" diyor.

Şehirdeki kara bulutları dağıtıp takıma ve kente moral vermek için sevilen ve sözü geçen kim varsa, taşın altına gövdesini koymalı!

Malum, 3 maymunu oynayınca sorunlar çözülmüyor!

Sinerjiyse sinerji...

Motivasyonsa motivasyon...

Destekse destek...

Birlikse birlik...

Başka yolu var mı?

EZBER BOZMA ZAMANI

Tabii, bu arada Mesut Bakkal da, Samet Aybaba'nın fabrika ayarlarından uzaklaşmalı.

Mesut Hocam;

Kasımpaşa maçında farklı bir tarz denedin, takım 7 pozisyona girdi.

Ama sonra aynı tas, aynı hamam.

Örneğin;

Sakho ve Saivet bekleneni verememişken...

Bir de Umut Nayir'i, Furkan'ı mı denesek acaba?

Erzurum'da hiç dakika alamayan Lima'yı Akdeniz'de oynatsak; son şansında yine saçmalarsa, kementi sahaya atar ve kesersin biletini olur biter!

Yani, demem o ki;

Bir farklılık, ofansif zenginlik getirecek varyasyonlar denemek gerek!

Artık;

Ezber bozma zamanı!

Öyleyse; göster farkını Hocam.

SEVGİLİ FUTBOLCULAR;

...Ve siz futbolcular;

-Ne zaman sahada isyan edeceksiniz?

-Ne zaman kapasitenizin üstüne çıkmak istediğinizi dosta düşmana göstereceksiniz?

-Yüzlerce kilometre deplasman yapan cefakar taraftarın yüzünü ne zaman güldüreceksiniz?

GERİ DÖNÜŞÜN KRALLARINI İZLEMEDİNİZ Mİ?

Bakın;

Avrupa'da 2 gecedir "geri dönüşün en kral" maçları oynandı!

Sizin gibi "asla yalnız yürümeyen" Liverpool, Messi'li Barcelona önünde, 3-0'ın altından kalkıp, 4-0'la tarih yazarak finale yükseldi.

Tottenham da, Johan Cruyff'un çocuklarından, 2 maçta ilk 3 golü yedikten sonra, son nefeste 3. golünü bulup, Madrid biletini aldı.

Özellikle Liverpool için "imkansız" demişti büyük çoğunluk.

Ama, Jürgen'in inatçı Adalıları"mucize" denileni başardı.

Çünkü;

Pes etmediler!

İşi kafada kaybetmediler!

Golleri yeseler de, "öldük, bittik" diyerek, teslim bayrağını çekmediler!

Aksine;

Daha çok bilendiler!..

İnandılar...

Tek vücut olup, "Voltran"ı oluşturdular...

Savaştılar...

...Ve en sonunda, zoru başardılar.

İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ!

Eğer...

O mangal gibi yürek sizde de varsa, ki var olduğuna inanmak istiyoruz.

Son 3 maçta çıkın ve herkese gösterin gücünüzü!..

Ama öncelikle;

İlk hedefiniz Akdeniz!

İleri...

Editör: Haber Merkezi